- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,363
- Puanları
- 36
Köy meskenini sanat merkezine dönüştürdü
Burası sanat merkezi değil, köy meskeni
KOCAELİ – Kocaeli‘nin Başiskele ilçesinde yaşayan 60 yaşındaki Orhan Özçalık, üniversitede öğrendiği heykeltıraşlıkla meskenini adeta bir sanat merkezine dönüştürdü. Gözlerden uzak bir köy konutunda yalnız yaşayan Özçalık, yalnızlığını çekiç sesleri ile bozuyor.
Kocaeli’nin Başiskele ilçesi Servetiyekarşı Köyü’ndeki meskeninde yalnız yaşayan 60 yaşındaki Orhan Özçalık, üniversitede öğrendiği heykeltıraşlık sanatını yıllardır sürdürüyor. Bir arkadaşı aracılığı ile heykelle tanışan ve bunu hobi olarak devam ettiren Orhan Özçalık, vazgeçilmez bir tutkusu haline gelen heykeltıraşlığı 31 yıldır sürdürüyor. Üniversiteden mezun olduktan daha sonra Kocaeli’nin Başiskele ilçesindeki konutuna dönen Özçalık, kendi imkanları ile yaptığı köy meskenini de sanat merkezine dönüştürdü. 60 yıldır yalnız yaşayan Özçalık, yalnızlığını mermer ve çekiç sesleri ile bozuyor. Hem heykel yapan birebir vakitte hayatını idame ettiren Özçalık, kendi zerzevat ve meyvesini de kendisi üretiyor. Özçalık’ın geçim kaynağı da olan heykeller, meskeninin her köşesini süslüyor.
“1990’lı senelerdan itibaren heykel yapmaya başladım”
Hacettepe Üniversite’nde ideoloji okuduğu sırada heykelle tanıştığını söyleyen heykeltıraş Orhan Özçalık, “Öğrencilik maksadıyla Hacettepe üniversitesine gittim. O devirde kız arkadaşım heykel kısmındaydı. Ona yardım ederken heykelle tanıştım. Yaklaşık 20 yaşlarımdaydım. Hem ideoloji hem heykelin birbirini desteklediğini gördüm. sonrasındasında 1990’lı senelerdan itibaren heykel yapmaya başladım. 2000 yılında Kocaeli’ne döndüm ve köy konutumu yaptım. Artık sanat tertipleri yapıyoruz. Dünyanın çeşitli bölgelerinden sanatkarlar vakit zaman meskende konaklıyor” dedi.
“Sanatçılar içinde duygusal olarak bir etkileşim oluyor”
Heykel yapma evresini anlatan Özçalık, “Teknik olarak evvel kille başlıyorum, taslak oluşturuyorum. ondan sonrasında onu seçtiğim gereç ile gerçekleştiriyorum. Türkiye’de teknik olarak ilham aldığım kimse yok lakin fikirlerine, yaptığı kavramsal çalışmalara hürmet duyduğum hayli ünlü heykeltıraş var fazlaca az insan bilir merhum oldu İlhan Koman. İlhan Koman dünya çapında kıymetli bir heykeltıraştır. daha sonrasında Mehmet Aksoy var. Tabi ki sanatkarlar içinde duygusal olarak bir etkileşim oluyor” diye konuştu.
“Mermer heykeller 3 ay içerisinde bitiyor”
Heykeli yapma müddetinin değişiklik gösterdiğini söyleyen Özçalık, “Bazı fikirler vardır, bunlar birkaç gün içerisinde gerçekleşir. Birtakım fikirlerde yıllar alabilir. O yüzden bir şey söyleyemiyorum. Ancak genelde motivasyonum, çalışma koşullarım ve hava koşulları uygun olursa mermer heykeller 3 ay içerisinde bitiyor. Lakin ahşaplar 1 hafta 15 gün üzere daha kısa müddette bitiyor. Ben daima dağınık çalışıyorum, evvel mermer çalışıyorum sonrasındasında ahşap çalışıyorum, biraz bahçede uğraşıyorum, ormanda yürüyorum. Günün 2 saatini taşın başında geçirebilirsem kendimi şanslı hissederim” biçiminde konuştu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Cihan Atik
Burası sanat merkezi değil, köy meskeni
KOCAELİ – Kocaeli‘nin Başiskele ilçesinde yaşayan 60 yaşındaki Orhan Özçalık, üniversitede öğrendiği heykeltıraşlıkla meskenini adeta bir sanat merkezine dönüştürdü. Gözlerden uzak bir köy konutunda yalnız yaşayan Özçalık, yalnızlığını çekiç sesleri ile bozuyor.
Kocaeli’nin Başiskele ilçesi Servetiyekarşı Köyü’ndeki meskeninde yalnız yaşayan 60 yaşındaki Orhan Özçalık, üniversitede öğrendiği heykeltıraşlık sanatını yıllardır sürdürüyor. Bir arkadaşı aracılığı ile heykelle tanışan ve bunu hobi olarak devam ettiren Orhan Özçalık, vazgeçilmez bir tutkusu haline gelen heykeltıraşlığı 31 yıldır sürdürüyor. Üniversiteden mezun olduktan daha sonra Kocaeli’nin Başiskele ilçesindeki konutuna dönen Özçalık, kendi imkanları ile yaptığı köy meskenini de sanat merkezine dönüştürdü. 60 yıldır yalnız yaşayan Özçalık, yalnızlığını mermer ve çekiç sesleri ile bozuyor. Hem heykel yapan birebir vakitte hayatını idame ettiren Özçalık, kendi zerzevat ve meyvesini de kendisi üretiyor. Özçalık’ın geçim kaynağı da olan heykeller, meskeninin her köşesini süslüyor.
“1990’lı senelerdan itibaren heykel yapmaya başladım”
Hacettepe Üniversite’nde ideoloji okuduğu sırada heykelle tanıştığını söyleyen heykeltıraş Orhan Özçalık, “Öğrencilik maksadıyla Hacettepe üniversitesine gittim. O devirde kız arkadaşım heykel kısmındaydı. Ona yardım ederken heykelle tanıştım. Yaklaşık 20 yaşlarımdaydım. Hem ideoloji hem heykelin birbirini desteklediğini gördüm. sonrasındasında 1990’lı senelerdan itibaren heykel yapmaya başladım. 2000 yılında Kocaeli’ne döndüm ve köy konutumu yaptım. Artık sanat tertipleri yapıyoruz. Dünyanın çeşitli bölgelerinden sanatkarlar vakit zaman meskende konaklıyor” dedi.
“Sanatçılar içinde duygusal olarak bir etkileşim oluyor”
Heykel yapma evresini anlatan Özçalık, “Teknik olarak evvel kille başlıyorum, taslak oluşturuyorum. ondan sonrasında onu seçtiğim gereç ile gerçekleştiriyorum. Türkiye’de teknik olarak ilham aldığım kimse yok lakin fikirlerine, yaptığı kavramsal çalışmalara hürmet duyduğum hayli ünlü heykeltıraş var fazlaca az insan bilir merhum oldu İlhan Koman. İlhan Koman dünya çapında kıymetli bir heykeltıraştır. daha sonrasında Mehmet Aksoy var. Tabi ki sanatkarlar içinde duygusal olarak bir etkileşim oluyor” diye konuştu.
“Mermer heykeller 3 ay içerisinde bitiyor”
Heykeli yapma müddetinin değişiklik gösterdiğini söyleyen Özçalık, “Bazı fikirler vardır, bunlar birkaç gün içerisinde gerçekleşir. Birtakım fikirlerde yıllar alabilir. O yüzden bir şey söyleyemiyorum. Ancak genelde motivasyonum, çalışma koşullarım ve hava koşulları uygun olursa mermer heykeller 3 ay içerisinde bitiyor. Lakin ahşaplar 1 hafta 15 gün üzere daha kısa müddette bitiyor. Ben daima dağınık çalışıyorum, evvel mermer çalışıyorum sonrasındasında ahşap çalışıyorum, biraz bahçede uğraşıyorum, ormanda yürüyorum. Günün 2 saatini taşın başında geçirebilirsem kendimi şanslı hissederim” biçiminde konuştu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Cihan Atik