onurnisan
New member
CEV Bayanlar Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Fenerbahçe Opet’i saf dışı bırakarak finalde Fenerbahçe Opet’in rakibi olan VakıfBank Bayan Voleybol Ekibi’nde ulusal pasör Cansu Özbay, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
“Ne yapacağımızı bilemedik”
Fenerbahçe Opet ile oynadıkları rövanş maçının fazlaca kuvvetli bir maç olduğunu lisana getiren Cansu Özbay, “Çünkü Fenerbahçe maçı kendi meskeninde oynuyordu, inanılmaz bir atmosfer vardı maçta. Fenerbahçe de hayli düzgün hazırlanıp gelmişti. Birinci iki set ne yapacağımızı bilemedik, gözümüzü bile açamadık alanda. ondan sonrasında üçüncü sette önümüzdeki maçın hangi maç olduğunun farkına vardığımızı düşünüyorum. Üçüncü sette yavaş yavaş oynamaya başladık. Bu seti de o kadar uğraşımıza karşın tekrar kaybettik. Ancak bence kadro ve staff olarak her insanın birbirine verdiği kelamı yeniden hatırladığını düşünüyorum. Zira bu yılki amacımız 5 kupayı da kazanmak. 5 kupayı da kazanabilmemiz için, bu maçı da kazanmamız gerekiyordu. Bence altın sete başlarken de farklı bir başta oynadık, güya birinci üç sette oynayan biz değilmişiz üzere oynadık ve kazanmasını bildik. Gabi de hayli ekstra oynadı lakin bu bir ekip oyunu. Ben dahil tüm grup arkadaşlarım elinden geleni yaptı” tabirlerini kullandı.
“Elimiz ayağımız bağlanmış gibiydik”
VakıfBank’ın Fenerbahçe Opet ile oynadığı rövanş maçının birinci iki setinde berbat bir performans sergilemesinin niçinlerinden bahseden Cansu, kendilerinin makûs görünmesinin ana sebebinin sarı-lacivertli takımın fazlaca uygun olması olduğunu belirterek, “Biz oynayamadık, ne yapacağımızı şaşırdık açıkçası. Bizim üçüncü sete başlarken tek söylemiş olduğimiz şey şuydu: ‘Cesaretli olalım, öz inançlı olalım.’ Zira nitekim elimiz ayağımız bağlanmış üzereydik alanda, biraz dehşet da vardı bence. çabucak sonrasında birbirimize bunları hatırlattıktan daha sonra yenidendan eski VakıfBank olarak alana çıktık” dedi.
“Finalde kazanan taraf olmak istiyoruz”
CEV Şampiyonlar Ligi finalinde Imoco Conegliano ile oynayacakları maça değinen yıldız pasör, geçen sene finalde İtalyan takımına 3-2 kaybettiklerini hatırlatarak, “Bence Dünya Kulüpler Şampiyonası da bir rövanştı. Orada gülen taraf biz olduk. Geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde 3-2’lik bir yenilgi almıştık finalde maalesef. Bu Şampiyonlar Ligi finalinde de epey güçlü bir maç bizi bekliyor. Zira biliyoruz ki Imoco da hayli kuvvetli. Bu maça hayli farklı hazırlanarak gelecekler, zira Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda onları mağlup etmiştik. Fakat bence biz bir daha Dünya Kulüpler Şampiyonası’ndaki üzere oynarsak, istediğimiz oyunu alana yansıtabilirsek, eminim ki galip gelen taraf biz olacağız. Biz olmak istiyoruz. Lakin hayli şiddetli bir maç bizi bekliyor” diye konuştu.
“Psikologla çalışıyorum, meditasyon yapıyorum”
Ferdî performansı için nasıl çalışmalar yaptığının sorulması üzerine Cansu, şunları söylemiş oldu: “Bu bir kadro oyunu, ben de bir kadro oyuncusu olmaya çalışıyorum. Benim durumum gereği, benim hakikat atılımlar yapabilmem gerekiyor ki, ekip arkadaşlarım da yanlışsız atılımlar yapsın. Benim işim bir tık daha güç olabiliyor, zira her top bana değiyor ve oyun benim yönlendirdiğim biçimde ilerliyor. Natürel ki Giovanni ve grup yardımıyla fizikî olarak çalışmalarımızı yapıyoruz, fazlaca idman yapıyoruz, epeyce çalışıyoruz. Fakat zihinsel kısım da epeyce kıymetli. Zira Fenerbahçe Opet maçında yaşadığımız üzere, altın sette epeyce kuvvetli olmamız gerekiyor. Hem fizikî olarak hem mental olarak kuvvetli olan kazandı üzere hissediyorum o maçta. Ben de çalışmalar yapıyorum. Psikologla çalışıyorum, meditasyon yapıyorum. Kendimi alanda kuvvetli tutmak ismine elimden geldiğince çalışmalar yapıyorum.”
“Sanırım Fedorovtseva’ya blok yaptıktan daha sonraydı o çığlığım”
Fenerbahçe Opet ile oynadıkları maçın altın setinde yaptığı bir blok daha sonrasında attığı çığlığın tüm salonda duyulmasına ve o anki hırsına değinen ulusal pasör, “Ben o anda hiç bir şey düşünmüyordum, tek düşündüğüm şey bu seti, bu maçı kazanabilmekti ve kendimi kaybettim aslına bakarsanız. Ben genelde alanda maçın içine büsbütün girdiğim vakit kendim olabiliyorum ve bir şeyler yapabiliyorum. O an kendime dedim ki, ‘Sadece kendin ol ve istediğin üzere hareket et.’ Sanırım Fedorovtseva’ya blok yaptıktan daha sonraydı o çığlığım. O an anladım ki, ‘Tamam ben geldim, çığlığım burada.’ İnanılmaz bir atmosfer vardı. ‘Bu sahayı VakıfBank’a dar edeceğiz’ dediklerini duydum ve ben de dedim, ‘Gerçekten ettiniz.’ Dediğim üzere, biz VakıfBank olduğumuzu yinedan gösterdik. Bu ortada Fenerbahçe Opet’i de tebrik ediyorum. Hakikaten onlar da inanılmaz bir voleybol sergilediler, epeyce hoş bir maç izlettik diye düşünüyorum” dedi.
“Şampiyonlar Ligi finali oynayacağım”
Cansu Özbay son olarak ferdî meslek amaçlarının ne olduğunun sorulması üzerine, “VakıfBank üzere bir kulüpte olduğunuzda, maksadınız daima kupa kazanmak oluyor. bu biçimdelikle kazandığımız kupalarla bir arada ben de mesleğime fazlaca hoş şeyler ekledim aslında. örneğin yeniden Şampiyonlar Ligi finali oynayacağım, inşallah kazanacağız. Kendim için konuşursam, olağan ki ulusal kadroda ve VakıfBank’ta senelerca oynayıp kupalar kazanmak istiyorum, madalyalar kazanmak istiyorum. beraberinde da bir gün dünyanın en düzgün pasörlerinden biri olmak istiyorum. Biliyorum ki bunun için de fazlaca çalışmam gerekiyor. Her vakit tıpkı biçimde, stabil oynamam gerekiyor. Bunun için de elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum alanda. Olağan ki kendi potansiyelimin hudutlarını zorlamak istiyorum. Neyi en uygun yapabilirim, en yüksek düzey neresi olur diye görmek istiyorum. bu biçimdelikle bu motivasyonu da her gün birebir biçimde sağlayabiliyorum” cevabını vererek kelamlarını noktaladı.
“Ne yapacağımızı bilemedik”
Fenerbahçe Opet ile oynadıkları rövanş maçının fazlaca kuvvetli bir maç olduğunu lisana getiren Cansu Özbay, “Çünkü Fenerbahçe maçı kendi meskeninde oynuyordu, inanılmaz bir atmosfer vardı maçta. Fenerbahçe de hayli düzgün hazırlanıp gelmişti. Birinci iki set ne yapacağımızı bilemedik, gözümüzü bile açamadık alanda. ondan sonrasında üçüncü sette önümüzdeki maçın hangi maç olduğunun farkına vardığımızı düşünüyorum. Üçüncü sette yavaş yavaş oynamaya başladık. Bu seti de o kadar uğraşımıza karşın tekrar kaybettik. Ancak bence kadro ve staff olarak her insanın birbirine verdiği kelamı yeniden hatırladığını düşünüyorum. Zira bu yılki amacımız 5 kupayı da kazanmak. 5 kupayı da kazanabilmemiz için, bu maçı da kazanmamız gerekiyordu. Bence altın sete başlarken de farklı bir başta oynadık, güya birinci üç sette oynayan biz değilmişiz üzere oynadık ve kazanmasını bildik. Gabi de hayli ekstra oynadı lakin bu bir ekip oyunu. Ben dahil tüm grup arkadaşlarım elinden geleni yaptı” tabirlerini kullandı.
“Elimiz ayağımız bağlanmış gibiydik”
VakıfBank’ın Fenerbahçe Opet ile oynadığı rövanş maçının birinci iki setinde berbat bir performans sergilemesinin niçinlerinden bahseden Cansu, kendilerinin makûs görünmesinin ana sebebinin sarı-lacivertli takımın fazlaca uygun olması olduğunu belirterek, “Biz oynayamadık, ne yapacağımızı şaşırdık açıkçası. Bizim üçüncü sete başlarken tek söylemiş olduğimiz şey şuydu: ‘Cesaretli olalım, öz inançlı olalım.’ Zira nitekim elimiz ayağımız bağlanmış üzereydik alanda, biraz dehşet da vardı bence. çabucak sonrasında birbirimize bunları hatırlattıktan daha sonra yenidendan eski VakıfBank olarak alana çıktık” dedi.
“Finalde kazanan taraf olmak istiyoruz”
CEV Şampiyonlar Ligi finalinde Imoco Conegliano ile oynayacakları maça değinen yıldız pasör, geçen sene finalde İtalyan takımına 3-2 kaybettiklerini hatırlatarak, “Bence Dünya Kulüpler Şampiyonası da bir rövanştı. Orada gülen taraf biz olduk. Geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde 3-2’lik bir yenilgi almıştık finalde maalesef. Bu Şampiyonlar Ligi finalinde de epey güçlü bir maç bizi bekliyor. Zira biliyoruz ki Imoco da hayli kuvvetli. Bu maça hayli farklı hazırlanarak gelecekler, zira Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda onları mağlup etmiştik. Fakat bence biz bir daha Dünya Kulüpler Şampiyonası’ndaki üzere oynarsak, istediğimiz oyunu alana yansıtabilirsek, eminim ki galip gelen taraf biz olacağız. Biz olmak istiyoruz. Lakin hayli şiddetli bir maç bizi bekliyor” diye konuştu.
“Psikologla çalışıyorum, meditasyon yapıyorum”
Ferdî performansı için nasıl çalışmalar yaptığının sorulması üzerine Cansu, şunları söylemiş oldu: “Bu bir kadro oyunu, ben de bir kadro oyuncusu olmaya çalışıyorum. Benim durumum gereği, benim hakikat atılımlar yapabilmem gerekiyor ki, ekip arkadaşlarım da yanlışsız atılımlar yapsın. Benim işim bir tık daha güç olabiliyor, zira her top bana değiyor ve oyun benim yönlendirdiğim biçimde ilerliyor. Natürel ki Giovanni ve grup yardımıyla fizikî olarak çalışmalarımızı yapıyoruz, fazlaca idman yapıyoruz, epeyce çalışıyoruz. Fakat zihinsel kısım da epeyce kıymetli. Zira Fenerbahçe Opet maçında yaşadığımız üzere, altın sette epeyce kuvvetli olmamız gerekiyor. Hem fizikî olarak hem mental olarak kuvvetli olan kazandı üzere hissediyorum o maçta. Ben de çalışmalar yapıyorum. Psikologla çalışıyorum, meditasyon yapıyorum. Kendimi alanda kuvvetli tutmak ismine elimden geldiğince çalışmalar yapıyorum.”
“Sanırım Fedorovtseva’ya blok yaptıktan daha sonraydı o çığlığım”
Fenerbahçe Opet ile oynadıkları maçın altın setinde yaptığı bir blok daha sonrasında attığı çığlığın tüm salonda duyulmasına ve o anki hırsına değinen ulusal pasör, “Ben o anda hiç bir şey düşünmüyordum, tek düşündüğüm şey bu seti, bu maçı kazanabilmekti ve kendimi kaybettim aslına bakarsanız. Ben genelde alanda maçın içine büsbütün girdiğim vakit kendim olabiliyorum ve bir şeyler yapabiliyorum. O an kendime dedim ki, ‘Sadece kendin ol ve istediğin üzere hareket et.’ Sanırım Fedorovtseva’ya blok yaptıktan daha sonraydı o çığlığım. O an anladım ki, ‘Tamam ben geldim, çığlığım burada.’ İnanılmaz bir atmosfer vardı. ‘Bu sahayı VakıfBank’a dar edeceğiz’ dediklerini duydum ve ben de dedim, ‘Gerçekten ettiniz.’ Dediğim üzere, biz VakıfBank olduğumuzu yinedan gösterdik. Bu ortada Fenerbahçe Opet’i de tebrik ediyorum. Hakikaten onlar da inanılmaz bir voleybol sergilediler, epeyce hoş bir maç izlettik diye düşünüyorum” dedi.
“Şampiyonlar Ligi finali oynayacağım”
Cansu Özbay son olarak ferdî meslek amaçlarının ne olduğunun sorulması üzerine, “VakıfBank üzere bir kulüpte olduğunuzda, maksadınız daima kupa kazanmak oluyor. bu biçimdelikle kazandığımız kupalarla bir arada ben de mesleğime fazlaca hoş şeyler ekledim aslında. örneğin yeniden Şampiyonlar Ligi finali oynayacağım, inşallah kazanacağız. Kendim için konuşursam, olağan ki ulusal kadroda ve VakıfBank’ta senelerca oynayıp kupalar kazanmak istiyorum, madalyalar kazanmak istiyorum. beraberinde da bir gün dünyanın en düzgün pasörlerinden biri olmak istiyorum. Biliyorum ki bunun için de fazlaca çalışmam gerekiyor. Her vakit tıpkı biçimde, stabil oynamam gerekiyor. Bunun için de elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum alanda. Olağan ki kendi potansiyelimin hudutlarını zorlamak istiyorum. Neyi en uygun yapabilirim, en yüksek düzey neresi olur diye görmek istiyorum. bu biçimdelikle bu motivasyonu da her gün birebir biçimde sağlayabiliyorum” cevabını vererek kelamlarını noktaladı.