- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,023
- Puanları
- 36
Yunus Emre’nin 700’üncü vefat yıl dönümü niçiniyle ilan edilen “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulusal Eğitim Bakanlığı, Memleketler arası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Yunus Emre Enstitüsü, Atatürk Kültür, Lisan ve Tarih Yüksek Kurumu ile Ankara Olgunlaştırma Enstitüsü iş birliğiyle o devirde giyilen kıyafetler ve Yunus Emre’nin ideolojisini anlatan fotoğrafların yer aldığı “Gel Gör Beni” standı açıldı.
TÜRKSOY Genel Sekreterliğinde gerçekleştirilen açılışa Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Ulusal Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov ile epey sayıda davetli katıldı.
Çam, açılışta yaptığı konuşmada, 2021’in Hacı Bektaş Veli’nin 750’nci vefat yılı, Ahi Evran’ın ise 650’nci doğum yılı olduğunu belirterek “Bakıldığı vakit birbiriyle kenetlenmiş büyük bir manevi zenginliğin ortasında yer alıyoruz. O büyük insanların sağladığı büyük medeniyetin ve hazinenin üzerindeyiz.” dedi.
Orta Asya’nın değerli kentlerine Türkiye’den direkt uçuşların başladığını hatırlatan Çam, “Fiziken yaklaştığımız bu bölgelere, bu cins etkinliklerle manen yaklaşıyoruz.” diye konuştu.
Yunus Emre ve Türkçe Yılı kapsamında 81 vilayette ve dünyanın 81 ülkesine 1800’ü aşan aktiflik gerçekleştirileceğini söyleyen Çam, “Bu faaliyetlerle yalnızca Türk dünyasına değil, bizi anlamak istemeyen, İslam’ı yanlış halde anlatmak isteyen, terörle birleştirerek tehlikeli bir imaj oluşturarak İslamofobik çalışmalar yürüten dünyaya da dinimizin, peygamberimizin, Kur’an’ın iletilerini gerçek biçimde anlatacağımızı düşünüyorum.” tabirlerini kullandı.
Yunus Emre Oratoryosu Belçika’da sahne alacak
Çam, Türk dünyasının sanatını, külçeşidini, estetiğini ve ruha yaklaşımını da anlatmak için yapılacak aktifliklerin kıymetli olduğunun altını çizerek, yıl içerisinde kısa sinema şenlikleri düzenleneceğini kaydetti.
Belçika’da düzenlenecek Sufi Haftası kapsamında Yunus Emre Oratoryosu’nun da sahne alacağını söyleyen Çam, “İlim adamları, akademisyenler ve diplomatlarımızın büyük bir azim ve uğraşla ne demek istediğimizi anlatmak için fırsatlar olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Gençoğlu da yaptığı konuşmada, milletlerin tarihli kimi şahısların varlıklarıyla o milletlerin var olduğunu söylemiş oldu.
Yunus Emre’yi his, lisan ve inanç açısından “nehir” olarak nitelendiren Gençoğlu, “Türk lisanı ve tarihi onun açtığı yolda serpilmiş ve büyümüştür. Yunus’un lisana getirdiği irfan ve hikmet yüzsenelerca bizi besledi. Hakkını verebilirsek bütün insanlık alemini besleyecektir.” sözlerini kullandı.
“Bizim Yunus, Türk dünyasında silinmez izler bırakmıştır”
Kaseinov da konuşmasında, TÜRKSOY’un Türk dünyasının kültür hazinelerinin tanıtılması çalışmalarına devam ettiğini belirterek “Hoca Ahmet Yesevi’nin yaktığı kutlu kıvılcım, güneşin doğduğu yer manasına gelen Horasan’dan batı ufuklarında bir ateşe dönüştü. Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli’nin Pir Sultan ve kaç Anadolu erenleri bu aşk ateşiyle ısındılar ve Ahmet Yesevi’nin belirlediği istikamette ve ondan aldıkları ışıkla bu coğrafyayı aydınlattılar.” diye konuştu.
Türk lisanına sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Kaseinov, “İlim, irfan ve hikmet ehli bizim Yunus, kadim Anadolu toprakları başta olmak üzere tüm Türk dünyasına büyük bir miras, silinmez izler bırakmıştır. Asırlardır lisandan lisana, gönülden gönüle aktarılan şiirleriyle gönüllerimizde taht kurmuştur.” dedi.
Konuşmaların akabinde Yunus Emre, hocası Tapduk Emre ve devrin dervişlerine mahsus kıyafetler ile periyodun tasavvuf ideolojisine ait fotoğrafların yer aldığı “Gel Gör Beni” isimli standın açılışı iştirakçiler tarafınca gerçekleştirildi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Behlül Çetinkaya
TÜRKSOY Genel Sekreterliğinde gerçekleştirilen açılışa Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Ulusal Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov ile epey sayıda davetli katıldı.
Çam, açılışta yaptığı konuşmada, 2021’in Hacı Bektaş Veli’nin 750’nci vefat yılı, Ahi Evran’ın ise 650’nci doğum yılı olduğunu belirterek “Bakıldığı vakit birbiriyle kenetlenmiş büyük bir manevi zenginliğin ortasında yer alıyoruz. O büyük insanların sağladığı büyük medeniyetin ve hazinenin üzerindeyiz.” dedi.
Orta Asya’nın değerli kentlerine Türkiye’den direkt uçuşların başladığını hatırlatan Çam, “Fiziken yaklaştığımız bu bölgelere, bu cins etkinliklerle manen yaklaşıyoruz.” diye konuştu.
Yunus Emre ve Türkçe Yılı kapsamında 81 vilayette ve dünyanın 81 ülkesine 1800’ü aşan aktiflik gerçekleştirileceğini söyleyen Çam, “Bu faaliyetlerle yalnızca Türk dünyasına değil, bizi anlamak istemeyen, İslam’ı yanlış halde anlatmak isteyen, terörle birleştirerek tehlikeli bir imaj oluşturarak İslamofobik çalışmalar yürüten dünyaya da dinimizin, peygamberimizin, Kur’an’ın iletilerini gerçek biçimde anlatacağımızı düşünüyorum.” tabirlerini kullandı.
Yunus Emre Oratoryosu Belçika’da sahne alacak
Çam, Türk dünyasının sanatını, külçeşidini, estetiğini ve ruha yaklaşımını da anlatmak için yapılacak aktifliklerin kıymetli olduğunun altını çizerek, yıl içerisinde kısa sinema şenlikleri düzenleneceğini kaydetti.
Belçika’da düzenlenecek Sufi Haftası kapsamında Yunus Emre Oratoryosu’nun da sahne alacağını söyleyen Çam, “İlim adamları, akademisyenler ve diplomatlarımızın büyük bir azim ve uğraşla ne demek istediğimizi anlatmak için fırsatlar olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Gençoğlu da yaptığı konuşmada, milletlerin tarihli kimi şahısların varlıklarıyla o milletlerin var olduğunu söylemiş oldu.
Yunus Emre’yi his, lisan ve inanç açısından “nehir” olarak nitelendiren Gençoğlu, “Türk lisanı ve tarihi onun açtığı yolda serpilmiş ve büyümüştür. Yunus’un lisana getirdiği irfan ve hikmet yüzsenelerca bizi besledi. Hakkını verebilirsek bütün insanlık alemini besleyecektir.” sözlerini kullandı.
“Bizim Yunus, Türk dünyasında silinmez izler bırakmıştır”
Kaseinov da konuşmasında, TÜRKSOY’un Türk dünyasının kültür hazinelerinin tanıtılması çalışmalarına devam ettiğini belirterek “Hoca Ahmet Yesevi’nin yaktığı kutlu kıvılcım, güneşin doğduğu yer manasına gelen Horasan’dan batı ufuklarında bir ateşe dönüştü. Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli’nin Pir Sultan ve kaç Anadolu erenleri bu aşk ateşiyle ısındılar ve Ahmet Yesevi’nin belirlediği istikamette ve ondan aldıkları ışıkla bu coğrafyayı aydınlattılar.” diye konuştu.
Türk lisanına sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Kaseinov, “İlim, irfan ve hikmet ehli bizim Yunus, kadim Anadolu toprakları başta olmak üzere tüm Türk dünyasına büyük bir miras, silinmez izler bırakmıştır. Asırlardır lisandan lisana, gönülden gönüle aktarılan şiirleriyle gönüllerimizde taht kurmuştur.” dedi.
Konuşmaların akabinde Yunus Emre, hocası Tapduk Emre ve devrin dervişlerine mahsus kıyafetler ile periyodun tasavvuf ideolojisine ait fotoğrafların yer aldığı “Gel Gör Beni” isimli standın açılışı iştirakçiler tarafınca gerçekleştirildi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Behlül Çetinkaya