- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,241
- Puanları
- 36
MERSİN (AA) – Mersin‘deki Yumuktepe Höyüğü’nde, içerisinde 4 bin 500 yıllık olduğu bedellendirilen Küp, epey sayıda çömlek modülü ve besin fosillerinin bulunduğu yapıya ulaşılması, medeniyetlerin ömür biçimini araştıran arkeologları heyecanlandırdı.
Çok sayıda uygarlığın izlerini taşıdığı için “Medeniyetler Beşiği” olarak da anılan Toroslar ilçesindeki höyükte, dönem hafriyatları, İtalya‘nın Lecce Üniversitesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığındaki 25 kişilik grup tarafınca yürütülüyor.
Takım, 9 bin yıldır ayakta duran höyükte, uygarlıkların izlerini ortaya çıkarmak için Neolitik, Kalkolitik, Tunç ve Bizans katmanlarında itinayla çalışıyor.
“Binanın içerisinde epey sayıda çanak ve çömlek modülleri vardı”
Hafriyat lideri Prof. Dr. Caneva, AA muhabirine, MÖ 7 binli senelera uzanan geçmişiyle Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olarak öne çıkan Yumuktepe’de, her dönem değerli bulguların elde edildiğini söylemiş oldu.
Caneva, binayı tüm çizgileriyle açığa çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, şu biçimde konuştu:
“Binanın içerisinde hayli sayıda çanak ve çömlek modülleri vardı. Yapılan tahlilde epeyce kıymetli bir şey çıktı. Bu modüller, tek bir çeşit esere aitti. Bu kaselerin hepsi tıpkı, seri üretim olarak yapılmış. Bu binada 700 civarında kase vardı. Burası standart bir aile ya da restoran için büyük bir yer. Buranın genel yahut törensel yemeklerin düzenlendiği ya da halka yemek dağıtılan bir yer olduğunu düşünüyoruz. Burada büyük ve kıymetli bir ailenin olduğunu, yani sınıf sisteminin başladığını zannediyoruz.”
Bulunan küp Orta Tunç Çağı’na ilişkin
Binanın kapısına ilişkin izlere de rastladıklarını lisana getiren Caneva, “Burada bütün halinde büyük bir küpe ulaştık. Periyot olarak 9. katmanda yani Orta Tunç devrine ilişkin. MÖ 2500-2000 içinde bir vakitten, günümüzden 4 bin 500 yıl evvelce kaldığını düşünüyoruz.” dedi.
Caneva, üzerinde dekoratif simgelerin olduğu küpün toprağı ile yakında bulunan zeytin ve tahıl fosillerinin de inceleneceğini söz ederek, “Bu bina tam olarak ne olarak kullanılıyordu, kış devrinde neler saklanıyordu, halk nasıl yaşıyordu bunları araştıracağız. Bu tıp bahisler bizler için daha değerli. Yumuktepe’de, MÖ 7 binli senelerdan günümüze kadar, katman katman her devirde ömür, iktisat, toplum nasıl değişti, öğrenebiliriz.” diye konuştu.
Çok sayıda uygarlığın izlerini taşıdığı için “Medeniyetler Beşiği” olarak da anılan Toroslar ilçesindeki höyükte, dönem hafriyatları, İtalya‘nın Lecce Üniversitesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığındaki 25 kişilik grup tarafınca yürütülüyor.
Takım, 9 bin yıldır ayakta duran höyükte, uygarlıkların izlerini ortaya çıkarmak için Neolitik, Kalkolitik, Tunç ve Bizans katmanlarında itinayla çalışıyor.
“Binanın içerisinde epey sayıda çanak ve çömlek modülleri vardı”
Hafriyat lideri Prof. Dr. Caneva, AA muhabirine, MÖ 7 binli senelera uzanan geçmişiyle Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olarak öne çıkan Yumuktepe’de, her dönem değerli bulguların elde edildiğini söylemiş oldu.
Caneva, binayı tüm çizgileriyle açığa çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, şu biçimde konuştu:
“Binanın içerisinde hayli sayıda çanak ve çömlek modülleri vardı. Yapılan tahlilde epeyce kıymetli bir şey çıktı. Bu modüller, tek bir çeşit esere aitti. Bu kaselerin hepsi tıpkı, seri üretim olarak yapılmış. Bu binada 700 civarında kase vardı. Burası standart bir aile ya da restoran için büyük bir yer. Buranın genel yahut törensel yemeklerin düzenlendiği ya da halka yemek dağıtılan bir yer olduğunu düşünüyoruz. Burada büyük ve kıymetli bir ailenin olduğunu, yani sınıf sisteminin başladığını zannediyoruz.”
Bulunan küp Orta Tunç Çağı’na ilişkin
Binanın kapısına ilişkin izlere de rastladıklarını lisana getiren Caneva, “Burada bütün halinde büyük bir küpe ulaştık. Periyot olarak 9. katmanda yani Orta Tunç devrine ilişkin. MÖ 2500-2000 içinde bir vakitten, günümüzden 4 bin 500 yıl evvelce kaldığını düşünüyoruz.” dedi.
Caneva, üzerinde dekoratif simgelerin olduğu küpün toprağı ile yakında bulunan zeytin ve tahıl fosillerinin de inceleneceğini söz ederek, “Bu bina tam olarak ne olarak kullanılıyordu, kış devrinde neler saklanıyordu, halk nasıl yaşıyordu bunları araştıracağız. Bu tıp bahisler bizler için daha değerli. Yumuktepe’de, MÖ 7 binli senelerdan günümüze kadar, katman katman her devirde ömür, iktisat, toplum nasıl değişti, öğrenebiliriz.” diye konuştu.