- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,241
- Puanları
- 36
BURSA (AA) – Belçikalı Severine Demiroğulları, Bursa‘da açtığı restoranda ülkesinin mutfağının yanı sıra uzmanı olduğu Fransız tatlarını müşterilerine sunuyor.
Nilüfer ilçesinde, Fransız ve Belçika mutfağından lezzetlerin hazırlanıp servis edildiği butik restoranı Türk eşiyle işleten Demiroğulları, soslar dahil tüm yiyecekleri kendisi yapıyor.
Severine Demiroğulları, AA muhabirine, Bursa’da 4 yıldır yaşadıklarını söylemiş oldu.
Aşçılık mezunu olduğunu belirten Demiroğulları, “Belçika’da severek yaptığım mesleğimi bir daha Avrupa standartlarında yapmak için burada da bu işe başladık. Yaptığım yemeklerin özgün halinde kalmasına ihtimam gösteriyorum, Türkiye’ye geldim diye buraya uyarlamıyorum. Fransız mutfağında epeyce fazla sos kullanılır. Hepsi birebir formuyla nasıl yapılıyorsa Fransa‘da ve Belçika’da, burada da birebir biçimde yapılıyor.” dedi.
Menülerinde portakal soslu ördek, kedi balığı, Fransız soğan çorbası ve krem brüle üzere yemek ve tatlıların olduğunu anlatan Demiroğulları, müşterilerin çoğunluğunu iş insanları, turistler ile Fransız ve Belçika mutfağına ilgi duyanların oluşturduğunu aktardı.
Yemeklerinin tek değil, 10-15 tattan oluştuğunu ve bunun insanları etkilediğini lisana getiren Demiroğulları, “Bursa’yı seviyorum; hayat biçimi olarak gün ortasında yapılabilecek biroldukça aktivitenin olduğu bir kent. Mutfağımızı buraya getirdiğim için fazlaca memnunum. Bursa’ya bu biçimde bir bedel kattığım için de memnunum.” sözünü kullandı.
Öteki vilayetlerden müşteriler de geliyor
Yaşar Demiroğulları ise Bursa’da doğduğunu, liseden daha sonra üniversite eğitimi için gittiği Belçika’da eşiyle tanıştığını ve 20 yıl Avrupa’da yaşadıklarını söylemiş oldu.
Yemekler için Türkiye’de bulamadıkları materyalleri Fransa’dan, Belçika’dan getirttiklerini belirten Demiroğulları şöyleki konuştu:
“Ekim ayı sonundan itibaren ocak, şubata kadar av mevsimi eserlerimiz var. Buradaki av periyotlarına denk gelmeyip, oradaki av periyotlarına denk geldiğimiz farklı eserler çıkabiliyor. Muhakkak devirlerde yılan balığı, istiridye var. Restoranımız Fransa’da ve Belçika’daki yollarla çalışıyor. Gecenin sonunda insanların buradan keyifli, huzurlu, keyif ortasında ayrıldıklarını görür görmez bu işi yapma niçinimizi görüyorum. Gecenin sonunda tatlı basamağına geldiğimiz vakit eşim mutfaktan çıkar ve her masaya bir ‘merhaba’ der. Lisan bilmeyenler için ben çeviri yapıyorum. Restoranımız butik, kapasitemiz 40 kişilik, rezervasyonlu hizmet veriyoruz. İzmir’den, Aydın’dan, İstanbul’dan, Antalya’dan gelen konuklarımız oluyor.”
Nilüfer ilçesinde, Fransız ve Belçika mutfağından lezzetlerin hazırlanıp servis edildiği butik restoranı Türk eşiyle işleten Demiroğulları, soslar dahil tüm yiyecekleri kendisi yapıyor.
Severine Demiroğulları, AA muhabirine, Bursa’da 4 yıldır yaşadıklarını söylemiş oldu.
Aşçılık mezunu olduğunu belirten Demiroğulları, “Belçika’da severek yaptığım mesleğimi bir daha Avrupa standartlarında yapmak için burada da bu işe başladık. Yaptığım yemeklerin özgün halinde kalmasına ihtimam gösteriyorum, Türkiye’ye geldim diye buraya uyarlamıyorum. Fransız mutfağında epeyce fazla sos kullanılır. Hepsi birebir formuyla nasıl yapılıyorsa Fransa‘da ve Belçika’da, burada da birebir biçimde yapılıyor.” dedi.
Menülerinde portakal soslu ördek, kedi balığı, Fransız soğan çorbası ve krem brüle üzere yemek ve tatlıların olduğunu anlatan Demiroğulları, müşterilerin çoğunluğunu iş insanları, turistler ile Fransız ve Belçika mutfağına ilgi duyanların oluşturduğunu aktardı.
Yemeklerinin tek değil, 10-15 tattan oluştuğunu ve bunun insanları etkilediğini lisana getiren Demiroğulları, “Bursa’yı seviyorum; hayat biçimi olarak gün ortasında yapılabilecek biroldukça aktivitenin olduğu bir kent. Mutfağımızı buraya getirdiğim için fazlaca memnunum. Bursa’ya bu biçimde bir bedel kattığım için de memnunum.” sözünü kullandı.
Öteki vilayetlerden müşteriler de geliyor
Yaşar Demiroğulları ise Bursa’da doğduğunu, liseden daha sonra üniversite eğitimi için gittiği Belçika’da eşiyle tanıştığını ve 20 yıl Avrupa’da yaşadıklarını söylemiş oldu.
Yemekler için Türkiye’de bulamadıkları materyalleri Fransa’dan, Belçika’dan getirttiklerini belirten Demiroğulları şöyleki konuştu:
“Ekim ayı sonundan itibaren ocak, şubata kadar av mevsimi eserlerimiz var. Buradaki av periyotlarına denk gelmeyip, oradaki av periyotlarına denk geldiğimiz farklı eserler çıkabiliyor. Muhakkak devirlerde yılan balığı, istiridye var. Restoranımız Fransa’da ve Belçika’daki yollarla çalışıyor. Gecenin sonunda insanların buradan keyifli, huzurlu, keyif ortasında ayrıldıklarını görür görmez bu işi yapma niçinimizi görüyorum. Gecenin sonunda tatlı basamağına geldiğimiz vakit eşim mutfaktan çıkar ve her masaya bir ‘merhaba’ der. Lisan bilmeyenler için ben çeviri yapıyorum. Restoranımız butik, kapasitemiz 40 kişilik, rezervasyonlu hizmet veriyoruz. İzmir’den, Aydın’dan, İstanbul’dan, Antalya’dan gelen konuklarımız oluyor.”