- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,241
- Puanları
- 36
Türkiye Dokuma Atlası Projesi kapsamında, yerli tasarımcıların bir ortaya geldiği toplantı düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığı Stant Salonu’nda haziranda açılışı yapılan Türkiye Dokuma Atlası Standı ve Projesi çerçevesinde düzenlenen görüşmede, moda dizayncıları, yöresel dokumaların çağdaş yorumlarla dizaynlarda nasıl kullanılacağı ve dünyaya tanıtılması bahislerinde görüş alışverişinde bulunuldu.
Proje Koordinatörü Ayşe Dizman, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, proje kapsamında Anadolu’da tespit edilen 350 dokumanın yeniden üretime kazandırılmasını amaçladıklarını söylemiş oldu.
Projenin birinci ayağı kapsamında, tasarımcılarla bir kıymetlendirme toplantısı yapacaklarını lisana getiren Dizman, hem ulusal hem milletlerarası boyutta dokumaların nasıl tanıtılabileceğini ele alacaklarını bildirdi.
Dizman, “Avrupa’da bilhassa ressamlara husus olmuş dokumalarımız varken bugün Batı’ya ya da öbür kültürlere dönerek bunları kullandık. halbuki kendi kültürümüzdeki ibir fazlaca değerli bir örnek. Kışın sıcak, yazın serin tutması üzere özellikleri var. Doğala geçişle birlikte bunların öne çıkması gerekiyor.” diye konuştu.
Projenin kelebek tesiri yarattığını, önemli geri dönüşümler aldıklarını vurgulayan Dizman, “Hem eğitim olarak hem ustaların yetiştirilmesi olarak büyük talep var. En değerlisi bunu ileriye nasıl taşıyabiliriz, daha alınabilir daha satılır hale nasıl getirebiliriz amaçlarımızdan biri bu.” dedi.
“Kendi tasarımlarımızda kullanmak en büyük arzumuz”
Tasarımcılardan Ece Ege, projenin yılladır beklendiğini belirterek, “Ülkemizin bütün yörelerinin farklı hoşlukta dokuma sanatı unutulmuştu. Anadolu’da hala bu tezgahların olduğunu ve kumaşların dokunduğunu bilmiyordum. Bunları kesime katmak kendi tasarımlarımızda kullanmak, ihraç etmek en büyük isteğimiz. Bizlere zenginlik katacağına inanıyorum.” sözlerini kullandı.
Tuvana Demir, projenin değerine dikkati çekerek, tasarımcıların gereçlerle kültürlerle yaşadığını, bunlardan beslenip bir daha sonraki nesile aktarmak için çalıştığını söylemiş oldu.
Tarihini bilmeyen toplumların geleceğini tehlikeye sokacağını belirten Demir, şöyleki konuştu:
“Dünyaya ilham veren bir kültürümüz var. Bu stantta, üretilen dizaynları nasıl ömrümüze adapte edeceğimizi konuşacağız. Harika bir gün hayli memnunum. Biz dizayncılar Fransa’ya, Amerika’ya, Hindistan’a gidip kumaşlar peşinde koştururken, kendi ülkemizdeki unutulmaya yüz tutmuş kumaşlarla bir şeyler tasarlayabiliyor olmak, bizleri havaya uçuracak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.”
Deniz Sağdıç, Dokuma Atlası Projesi’nin Anadolu medeniyetlerinin zenginliklerini göstermesi açısından epey değerli olduğunu vurgulayarak, bu pahaların gelecek kuşaklara ulaşmasına öncülük eden, nitelikli ve kaliteli bir stant düzenleyen herkese teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayesinde, İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsünce yürütülen, İstanbul Dokumacılık ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafınca desteklenen projenin lokal paydaşları içinde Türkiye Belediyeler Birliği bulunuyor.
Cumhurbaşkanlığı Stant Salonu’nda stant ziyaretinin akabinde düzenlenen toplantıya Cumhurbaşkanı Danışmanı, Kültür Tarihçisi H. Hümeyra Şahin, Türkiye Belediyeler Birliği Lideri Fatma Şahin, İTHİB Lideri Ahmet Öksüz, Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Yusuf Gürlek’in yanı sıra Ece Ege, Günseli Kato, Deniz Sağdıç, Nedret Taciroğlu, Fırat Neziroğlu, Tuvana Demir, Ece Gözen, Siren Ertan üzere dizayncılar ve Türkiye’nin farklı belediyelerinden temsilciler katıldı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Eda Özdener
Cumhurbaşkanlığı Stant Salonu’nda haziranda açılışı yapılan Türkiye Dokuma Atlası Standı ve Projesi çerçevesinde düzenlenen görüşmede, moda dizayncıları, yöresel dokumaların çağdaş yorumlarla dizaynlarda nasıl kullanılacağı ve dünyaya tanıtılması bahislerinde görüş alışverişinde bulunuldu.
Proje Koordinatörü Ayşe Dizman, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, proje kapsamında Anadolu’da tespit edilen 350 dokumanın yeniden üretime kazandırılmasını amaçladıklarını söylemiş oldu.
Projenin birinci ayağı kapsamında, tasarımcılarla bir kıymetlendirme toplantısı yapacaklarını lisana getiren Dizman, hem ulusal hem milletlerarası boyutta dokumaların nasıl tanıtılabileceğini ele alacaklarını bildirdi.
Dizman, “Avrupa’da bilhassa ressamlara husus olmuş dokumalarımız varken bugün Batı’ya ya da öbür kültürlere dönerek bunları kullandık. halbuki kendi kültürümüzdeki ibir fazlaca değerli bir örnek. Kışın sıcak, yazın serin tutması üzere özellikleri var. Doğala geçişle birlikte bunların öne çıkması gerekiyor.” diye konuştu.
Projenin kelebek tesiri yarattığını, önemli geri dönüşümler aldıklarını vurgulayan Dizman, “Hem eğitim olarak hem ustaların yetiştirilmesi olarak büyük talep var. En değerlisi bunu ileriye nasıl taşıyabiliriz, daha alınabilir daha satılır hale nasıl getirebiliriz amaçlarımızdan biri bu.” dedi.
“Kendi tasarımlarımızda kullanmak en büyük arzumuz”
Tasarımcılardan Ece Ege, projenin yılladır beklendiğini belirterek, “Ülkemizin bütün yörelerinin farklı hoşlukta dokuma sanatı unutulmuştu. Anadolu’da hala bu tezgahların olduğunu ve kumaşların dokunduğunu bilmiyordum. Bunları kesime katmak kendi tasarımlarımızda kullanmak, ihraç etmek en büyük isteğimiz. Bizlere zenginlik katacağına inanıyorum.” sözlerini kullandı.
Tuvana Demir, projenin değerine dikkati çekerek, tasarımcıların gereçlerle kültürlerle yaşadığını, bunlardan beslenip bir daha sonraki nesile aktarmak için çalıştığını söylemiş oldu.
Tarihini bilmeyen toplumların geleceğini tehlikeye sokacağını belirten Demir, şöyleki konuştu:
“Dünyaya ilham veren bir kültürümüz var. Bu stantta, üretilen dizaynları nasıl ömrümüze adapte edeceğimizi konuşacağız. Harika bir gün hayli memnunum. Biz dizayncılar Fransa’ya, Amerika’ya, Hindistan’a gidip kumaşlar peşinde koştururken, kendi ülkemizdeki unutulmaya yüz tutmuş kumaşlarla bir şeyler tasarlayabiliyor olmak, bizleri havaya uçuracak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.”
Deniz Sağdıç, Dokuma Atlası Projesi’nin Anadolu medeniyetlerinin zenginliklerini göstermesi açısından epey değerli olduğunu vurgulayarak, bu pahaların gelecek kuşaklara ulaşmasına öncülük eden, nitelikli ve kaliteli bir stant düzenleyen herkese teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayesinde, İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsünce yürütülen, İstanbul Dokumacılık ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafınca desteklenen projenin lokal paydaşları içinde Türkiye Belediyeler Birliği bulunuyor.
Cumhurbaşkanlığı Stant Salonu’nda stant ziyaretinin akabinde düzenlenen toplantıya Cumhurbaşkanı Danışmanı, Kültür Tarihçisi H. Hümeyra Şahin, Türkiye Belediyeler Birliği Lideri Fatma Şahin, İTHİB Lideri Ahmet Öksüz, Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Yusuf Gürlek’in yanı sıra Ece Ege, Günseli Kato, Deniz Sağdıç, Nedret Taciroğlu, Fırat Neziroğlu, Tuvana Demir, Ece Gözen, Siren Ertan üzere dizayncılar ve Türkiye’nin farklı belediyelerinden temsilciler katıldı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Eda Özdener