- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,241
- Puanları
- 36
– Trafik kazasında hayatını kaybeden Prof. Dr. Dursun anısına Türk Kültürü Sempozyumu düzenlendi
ANKARA – 62 yaşında ömrünü kaybeden eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun‘u anmak için Gazi Üniversitesi konut sahipliğinde “Uluslararası Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun Türk Kültürü Sempozyumu” düzenlendi.
Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun, Malazgirt Savaşı’nı anma programı için gittiği Van’da trafik kazası geçirerek ömrünü kaybetmişti. 62 yaşında dünyaya gözlerini yuman Dursun için Gazi Üniversitesi Mimar Kemaleddin Konferans Salonu’nda “Uluslararası Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun Türk Kültürü Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyuma Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra Ulusal Eğitim Bakan Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Lideri Abdullah Eren ve Memleketler arası Kültür ve Lisan Araştırmaları Lideri Prof. Dr. Fahri Temizyürek katıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Prof. Dr. Dursun’un tarih bilimine adanmış bir ömrün birikimini, öğrenmeye ve öğretmeye karşı dinmeye bir tutkusu olduğunu söz ederek, “Ülkesine ve milletine hizmette hudut olmayan bir iradeyi miras bıraktı. Hem yapıtları ile hem ilhamı olup ismini verdiği bu biçimde etkinliklerle lakin en epey da tarihini, külçeşidini ve ulusal kimliğini sahiplenen onu yaşatan gençler vesilesiyle anısı hep bizlerle olacak” değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Dursun’un vefat etmiş bulunmasına karşın kalplerinde yarenlik ve rehberlik etmeyi sürdüreceğini lisana getiren Bakan Ersoy, “Ahmet Haluk Dursun niyet dünyamızda her vakit var olacak kıymetli bir isimdir. Ayrılığın acısı baki. Lakin biliyoruz ki bize düşen misyon bayrağı devralıp yola devam etmek, menzile erişmek ve yeni ufuklara yönelmektir. Hocamızın ismi ile düzenlenen bu sempozyumda Türk kültürü çeşitli açılardan ele alınacak, fikirler paylaşılacak ve ortak doğruya ulaşmanın çabası ortasında olunacaktır. Alimin anısı ilimle yaşatılır. Ne diyor hocamız, ‘Önce aşk, daha sonra göz, daha sonra kelam, daha sonra ufkunun genişliği doymak bilmeyen bir iştahla öğrenme aşkı.’ Bunlar şayet olmazsa olmazlarımız” dedi.
Kültürün en geniş tarifiyle milletin varlığını teşkil eden, büyün ögeleri kapsayan bir kavram olduğu tabir eden Bakan Ersoy, “yaşamımıza istikamet veren her fikrin aksiyonu ve kararlı temelinde kültürümüz yatar. Bunun ortaya koyduğu farktan ötürüdır ki dünyada biroldukca ulusal kimlikten bahsedebiliyoruz. bu biçimdesi bir olguyu hayatın ortasından çekip çıkarırsak geriye kayda kıymet hiç bir şey kalmayacağını söylemek hiç de sıkıntı olmasa gerekdir” diye konuştu.
Ziya Gökalp’in, “Bir cemiyette sadece aydınlar kültürden uzak kalmışlarsa o cemiyet kurtulabilir. Şayet halkın kültürü de bozulmuşsa o cemiyet tekrar dirilemez, ortadan kalkar” tabirine atıfta bulunan Bakan Ersoy, “Ziya Gökalp, ‘başka milletler ortasında erir kaybolur’ diyerek bu açık gerçeği vurgulamıştır. Kültürü muhafazanın yolu ise onu besleyen kaynakları koruyup sahiplenmekten geçiyor. Nasıl ki ağacın meyvesi başlı başına bir eser birebir vakitte o ağacın bütün özelliklerini geleceğe taşıyacak olan tohumsa bir milletin lisanı, edebiyatı, sanatı, gelenek ve bakılırsanekleri üzere ögeler da hem kültürün eserleri tıpkı vakitte onu besleyecek, yaşatacak ve geleceğe taşıyacak olan tohumlarıdır” sözlerine yer verdi.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız ise Prof. Dr. Dursun’un 19 Ağustos 2019’da elim bir trafik kazası kararı ömrünü kaybettiğini hatırlatarak, “Ömrünü Türk milletine, kültürüne, tarihine ve gençliğine adamış bilim ve dava insanı Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı merhum Prof. Dr. Haluk Dursun’u anmak üzere tertip ettiğimiz bir sempozyumda bir ortaya geldik. Huzurlarınızda bir sefer daha büyük dava ve mefkure insanı Prof. Dr. Haluk Dursun’u rahmet, minnet ve hürmet ile anıyorum. Yeri cennet olsun” diye konuştu.
Prof. Dr. Haluk Dursun’un kendine has üsluba, sıkıntılara yaklaşım biçimine, sakinliğe, sanatkarane anlatıma sahip olduğuna dikkati çeken Rektör Yıldız, şunları söylemiş oldu:
“Onun bilhassa konferanslarında üzerinde durduğu en kıymetli konu geçmişi tarihin derinliklerine dayanan dünya kültür mirasının en kıymetli yapıtaşlarından olan Türk külçeşidinin hak ettiği yeri alması yeni jenerasyonlara aktarılması noktasındaki çabasıdır. Vefatından kısa mühlet evvel Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yaptığı konuşmasında, ‘Dicle’nin, Murat’ın, Karasu’nun, Zap Suyu’nun ve Aras’ın kuzularını çakallara kaptırmayacağız. Çakallara kaptırmamak için onlarla hemhal olmak, hemdert olmak ve birlikte olmak lazım’ kelamları dün üzere kulaklarımızda olan, söylemiş oldukleri kelamları o periyotta olduğu üzere bugün de geçerliliğini korumaktadır.”
Protokol konuşmalarının akabinde Gazi Üniversitesi Rektörü Yıldız, Bakan Ersoy’a armağan ve plaket takdim etti. Protokol ondan sonrasındasında ise Prof. Dr. Dursun anısına hayata geçirilen fotoğraf standını gezerek tabloları inceledi.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Mustafa Cenik
ANKARA – 62 yaşında ömrünü kaybeden eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun‘u anmak için Gazi Üniversitesi konut sahipliğinde “Uluslararası Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun Türk Kültürü Sempozyumu” düzenlendi.
Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun, Malazgirt Savaşı’nı anma programı için gittiği Van’da trafik kazası geçirerek ömrünü kaybetmişti. 62 yaşında dünyaya gözlerini yuman Dursun için Gazi Üniversitesi Mimar Kemaleddin Konferans Salonu’nda “Uluslararası Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun Türk Kültürü Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyuma Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra Ulusal Eğitim Bakan Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Lideri Abdullah Eren ve Memleketler arası Kültür ve Lisan Araştırmaları Lideri Prof. Dr. Fahri Temizyürek katıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Prof. Dr. Dursun’un tarih bilimine adanmış bir ömrün birikimini, öğrenmeye ve öğretmeye karşı dinmeye bir tutkusu olduğunu söz ederek, “Ülkesine ve milletine hizmette hudut olmayan bir iradeyi miras bıraktı. Hem yapıtları ile hem ilhamı olup ismini verdiği bu biçimde etkinliklerle lakin en epey da tarihini, külçeşidini ve ulusal kimliğini sahiplenen onu yaşatan gençler vesilesiyle anısı hep bizlerle olacak” değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Dursun’un vefat etmiş bulunmasına karşın kalplerinde yarenlik ve rehberlik etmeyi sürdüreceğini lisana getiren Bakan Ersoy, “Ahmet Haluk Dursun niyet dünyamızda her vakit var olacak kıymetli bir isimdir. Ayrılığın acısı baki. Lakin biliyoruz ki bize düşen misyon bayrağı devralıp yola devam etmek, menzile erişmek ve yeni ufuklara yönelmektir. Hocamızın ismi ile düzenlenen bu sempozyumda Türk kültürü çeşitli açılardan ele alınacak, fikirler paylaşılacak ve ortak doğruya ulaşmanın çabası ortasında olunacaktır. Alimin anısı ilimle yaşatılır. Ne diyor hocamız, ‘Önce aşk, daha sonra göz, daha sonra kelam, daha sonra ufkunun genişliği doymak bilmeyen bir iştahla öğrenme aşkı.’ Bunlar şayet olmazsa olmazlarımız” dedi.
Kültürün en geniş tarifiyle milletin varlığını teşkil eden, büyün ögeleri kapsayan bir kavram olduğu tabir eden Bakan Ersoy, “yaşamımıza istikamet veren her fikrin aksiyonu ve kararlı temelinde kültürümüz yatar. Bunun ortaya koyduğu farktan ötürüdır ki dünyada biroldukca ulusal kimlikten bahsedebiliyoruz. bu biçimdesi bir olguyu hayatın ortasından çekip çıkarırsak geriye kayda kıymet hiç bir şey kalmayacağını söylemek hiç de sıkıntı olmasa gerekdir” diye konuştu.
Ziya Gökalp’in, “Bir cemiyette sadece aydınlar kültürden uzak kalmışlarsa o cemiyet kurtulabilir. Şayet halkın kültürü de bozulmuşsa o cemiyet tekrar dirilemez, ortadan kalkar” tabirine atıfta bulunan Bakan Ersoy, “Ziya Gökalp, ‘başka milletler ortasında erir kaybolur’ diyerek bu açık gerçeği vurgulamıştır. Kültürü muhafazanın yolu ise onu besleyen kaynakları koruyup sahiplenmekten geçiyor. Nasıl ki ağacın meyvesi başlı başına bir eser birebir vakitte o ağacın bütün özelliklerini geleceğe taşıyacak olan tohumsa bir milletin lisanı, edebiyatı, sanatı, gelenek ve bakılırsanekleri üzere ögeler da hem kültürün eserleri tıpkı vakitte onu besleyecek, yaşatacak ve geleceğe taşıyacak olan tohumlarıdır” sözlerine yer verdi.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız ise Prof. Dr. Dursun’un 19 Ağustos 2019’da elim bir trafik kazası kararı ömrünü kaybettiğini hatırlatarak, “Ömrünü Türk milletine, kültürüne, tarihine ve gençliğine adamış bilim ve dava insanı Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı merhum Prof. Dr. Haluk Dursun’u anmak üzere tertip ettiğimiz bir sempozyumda bir ortaya geldik. Huzurlarınızda bir sefer daha büyük dava ve mefkure insanı Prof. Dr. Haluk Dursun’u rahmet, minnet ve hürmet ile anıyorum. Yeri cennet olsun” diye konuştu.
Prof. Dr. Haluk Dursun’un kendine has üsluba, sıkıntılara yaklaşım biçimine, sakinliğe, sanatkarane anlatıma sahip olduğuna dikkati çeken Rektör Yıldız, şunları söylemiş oldu:
“Onun bilhassa konferanslarında üzerinde durduğu en kıymetli konu geçmişi tarihin derinliklerine dayanan dünya kültür mirasının en kıymetli yapıtaşlarından olan Türk külçeşidinin hak ettiği yeri alması yeni jenerasyonlara aktarılması noktasındaki çabasıdır. Vefatından kısa mühlet evvel Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yaptığı konuşmasında, ‘Dicle’nin, Murat’ın, Karasu’nun, Zap Suyu’nun ve Aras’ın kuzularını çakallara kaptırmayacağız. Çakallara kaptırmamak için onlarla hemhal olmak, hemdert olmak ve birlikte olmak lazım’ kelamları dün üzere kulaklarımızda olan, söylemiş oldukleri kelamları o periyotta olduğu üzere bugün de geçerliliğini korumaktadır.”
Protokol konuşmalarının akabinde Gazi Üniversitesi Rektörü Yıldız, Bakan Ersoy’a armağan ve plaket takdim etti. Protokol ondan sonrasındasında ise Prof. Dr. Dursun anısına hayata geçirilen fotoğraf standını gezerek tabloları inceledi.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Mustafa Cenik