- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,241
- Puanları
- 36
Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Kovid-19 aşısı ve aşılanma sürecine dair toplumun nabzını tutmak için “Kovid-19 Sürecinde Aşılanmaya Bakış Anketi” yaptırdı.
TİSK’ten yapılan açıklamaya nazaran, Türkiye’nin tüm coğrafik bölgelerinde 11-17 Ağustos’ta 2 bin iştirakçiyle düzenlenen anket, telefon ve dijital panel üzerinden gerçekleştirildi.
İştirakçilerin büyük kısmını hizmet ve imalat bölümlerindeki saha çalışanları oluştururken, ofis çalışanları ve uzaktan çalışmaya devam eden iştirakçiler da çalışmada temsil edildi. Ankette cinsiyet, yaş, eğitim seviyesi üzere demografik kırılımlarda istikrarlı bir iştirak sağlandı.
Ankete göre, aşı olmayı reddeden her 10 şahıstan yaklaşık 7’si, tüm bilimsel çalışma ve delillere karşın, hala güvenlik ve yan tesirlere ait tasalarla aşı olmayı kabul etmiyor. Her 10 bireyden 1’i ise etrafındaki telaffuzlardan etkilenerek aşı olmadığını lisana getirdi.
Ankette, ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere bir epeyce ülkede hem ülkeye girişlerde tıpkı vakitte ülke ortasında kamuya açık alanlara yahut iş yerlerine girişlerde istenen dijital aşı karnesi uygulamasına olumlu bakıldığı kararı çıktı. Her 4 iştirakçiden 3’ü aşı karnesi uygulamasının Türkiye’de de hayata geçirilmesini istedi.
Araştırmaya katılan her 10 bireyden 8’i aşılı yahut “Kovid-19 negatif” olduğunu belgeleyemeyenlerin kamuya açık alanlara alınmaması görüşünde.
Her 10 iştirakçiden 8’i aşı olmayı reddederek diğerlerine hastalığı bulaştıran bireylerin kusurlu olduğunu düşünüyor. Ankete katılanların yaklaşık yarısı, bu kusurun vicdani bir kusurdan öte yasal manada da bir kusur sayılması gerektiğini savunuyor.
Ankette, gerekli tüm imkanlar ve bilgilendirmeler sunulduğu biçimde aşı olmayı kabul etmeyen çalışanlara yönelik iş yerlerinin yaptırım uygulamasına gitmesi katılımcılarca destekleniyor. Her 10 bireyden yaklaşık 7’si toplum sıhhati için aşı olmayı kabul etmeyen çalışanlara yönelik yaptırımların uygulanması gerektiği fikrinde.
Ankete katılanların yarısından fazlası aşılanmamış bireyleri ikna etmek için en tesirli sistemin resmi yaptırımların ve kısıtların başlatılması olacağı fikrinde.
Bu hususta en çok verilen ikinci karşılık ise resmi sayılarca bilimsel içerikli açıklama ve yayınların artırılması biçiminde.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mümin Altaş
TİSK’ten yapılan açıklamaya nazaran, Türkiye’nin tüm coğrafik bölgelerinde 11-17 Ağustos’ta 2 bin iştirakçiyle düzenlenen anket, telefon ve dijital panel üzerinden gerçekleştirildi.
İştirakçilerin büyük kısmını hizmet ve imalat bölümlerindeki saha çalışanları oluştururken, ofis çalışanları ve uzaktan çalışmaya devam eden iştirakçiler da çalışmada temsil edildi. Ankette cinsiyet, yaş, eğitim seviyesi üzere demografik kırılımlarda istikrarlı bir iştirak sağlandı.
Ankete göre, aşı olmayı reddeden her 10 şahıstan yaklaşık 7’si, tüm bilimsel çalışma ve delillere karşın, hala güvenlik ve yan tesirlere ait tasalarla aşı olmayı kabul etmiyor. Her 10 bireyden 1’i ise etrafındaki telaffuzlardan etkilenerek aşı olmadığını lisana getirdi.
Ankette, ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere bir epeyce ülkede hem ülkeye girişlerde tıpkı vakitte ülke ortasında kamuya açık alanlara yahut iş yerlerine girişlerde istenen dijital aşı karnesi uygulamasına olumlu bakıldığı kararı çıktı. Her 4 iştirakçiden 3’ü aşı karnesi uygulamasının Türkiye’de de hayata geçirilmesini istedi.
Araştırmaya katılan her 10 bireyden 8’i aşılı yahut “Kovid-19 negatif” olduğunu belgeleyemeyenlerin kamuya açık alanlara alınmaması görüşünde.
Her 10 iştirakçiden 8’i aşı olmayı reddederek diğerlerine hastalığı bulaştıran bireylerin kusurlu olduğunu düşünüyor. Ankete katılanların yaklaşık yarısı, bu kusurun vicdani bir kusurdan öte yasal manada da bir kusur sayılması gerektiğini savunuyor.
Ankette, gerekli tüm imkanlar ve bilgilendirmeler sunulduğu biçimde aşı olmayı kabul etmeyen çalışanlara yönelik iş yerlerinin yaptırım uygulamasına gitmesi katılımcılarca destekleniyor. Her 10 bireyden yaklaşık 7’si toplum sıhhati için aşı olmayı kabul etmeyen çalışanlara yönelik yaptırımların uygulanması gerektiği fikrinde.
Ankete katılanların yarısından fazlası aşılanmamış bireyleri ikna etmek için en tesirli sistemin resmi yaptırımların ve kısıtların başlatılması olacağı fikrinde.
Bu hususta en çok verilen ikinci karşılık ise resmi sayılarca bilimsel içerikli açıklama ve yayınların artırılması biçiminde.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mümin Altaş