- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,239
- Puanları
- 36
Yalova’da 11 yıl takı tasarım, üretim ve satışı yaptığı mağazayı kapatıp köye yerleşen bayan teşebbüsçü, bahçesinde doğal metotlarla yetiştirdiği yiyecekler ve tabiattan topladığı otlarla eşiyle huzurlu bir ömür sürüyor.
Çınarcık ilçesinde günde yüzlerce müşterinin geldiği iş yerini ani bir kararla 4 sene evvel kapatan 51 yaşındaki Melek Avarkan, tabiatla baş başa bir ömrü seçti.
Eşinin memleketi Güneyköy’e yerleşen iki çocuk annesi Avarkan, çizimi kendisine ilişkin mesken yaptırarak bahçesine tek odalı bir taş konut ve fırın inşa ettirdi.
Köyde eşiyle memnun bir hayat süren Avarkan, temin ettiği özel tohumlarla bahçeyi birbirinden farklı zerzevat, meyve ve çiçeklerle donattı.
Tabiattan topladığı otlardan vakit zaman yemek hazırlayan Avarkan, tavuk besleyerek, arıcılık yaparak köpek ve kedileriyle kuş cıvıltıları içinde yemyeşil bir ortamda günlerini geçiriyor.
Melek Avarkan, AA muhabirine, köydeki yaşantısını “Doğanın bir parçasıydım, tabiata geri döndüm.” diyerek özetledi.
Tabiatın davetine daha fazla kulak tıkayamadığını ve bir günde işini bıraktığını belirten Avarkan, “Çocukluğum aslına bakarsanız köyde geçmişti ve tabiat ile iç içeydim. Tabiata karşı inanılmaz bir hasret duyuyordum. Günün birinde artık beşerlerle iç içe olmak, o gerilimi yaşamak artık boğmaya başlamıştı. Bir anda bıraktım ve 11 yılın sonunda köye yerleştim.” tabirlerini kullandı.
???????Avarkan, köyde yaşamaya başlayınca sabahları daha dinç uyandığını vurguladı.
Kendisi üzere doğallığı arzulayanlara bu biçimde bir ortam kurmalarını tavsiye eden Avarkan, “İş hayatı, ömür değil. Yalnızca yaşantının bir periyodunu onunla doldurmaya çalışıyorsunuz. Şu anda hayatın kendisini yaşıyorum. Her şeyin, bir taşın bile ne kadar canlı olduğunu gorebiliyor, her şeyin bir ruhu olduğunu düşünüyorum. İnsanlardan, kızsalar bile akrabalarımdan da uzağım ve fazlaca memnunum.” değerlendirmesinde bulundu.
“İş yerimi kapatalı birkaç yıl oldu fakat bana bir gün üzere geliyor”
Gece geç saatlerde meskene gelip sabah erken işe gittiği günleri hatırlamak dahi istemediğini tabir eden Avarkan, her gün binin üzerinde beşerle irtibatta olmanın epey gerilimli bir devir olduğunu anlattı.
Avarkan, şöyleki devam etti:
“O 11 yılı fazlaca daha uzun bir ömür üzere düşünüyorum. İş yerimi kapatalı birkaç yıl oldu lakin bana bir gün üzere geliyor. Ömür törpüsü iş hayatı. Burada öğrendiklerimi ve tabiat ile iç içe olan hayatımı toplumsal medya hesaplarımdan paylaşıyorum. Hedefim, insanların şayet var ise bu biçimde bir hayalleri başarabileceklerini göstermek. Bahçemde 6 çeşit domates, 3 çeşit kabak, 11 çeşit üzüm yetiştiriyorum. Aşı yaptığım kestane, dut ve kiraz ağaçları, fasulye üzere fazlaca sayıda eser var. ‘Taş Kulübenin Lezzet Sırları’ isminde bir hesabım var ve orada bir daha tabiattan topladığım ve doğal eserlerle yaptığım yemekleri paylaşıyorum.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Sıtkı Yıldız
Çınarcık ilçesinde günde yüzlerce müşterinin geldiği iş yerini ani bir kararla 4 sene evvel kapatan 51 yaşındaki Melek Avarkan, tabiatla baş başa bir ömrü seçti.
Eşinin memleketi Güneyköy’e yerleşen iki çocuk annesi Avarkan, çizimi kendisine ilişkin mesken yaptırarak bahçesine tek odalı bir taş konut ve fırın inşa ettirdi.
Köyde eşiyle memnun bir hayat süren Avarkan, temin ettiği özel tohumlarla bahçeyi birbirinden farklı zerzevat, meyve ve çiçeklerle donattı.
Tabiattan topladığı otlardan vakit zaman yemek hazırlayan Avarkan, tavuk besleyerek, arıcılık yaparak köpek ve kedileriyle kuş cıvıltıları içinde yemyeşil bir ortamda günlerini geçiriyor.
Melek Avarkan, AA muhabirine, köydeki yaşantısını “Doğanın bir parçasıydım, tabiata geri döndüm.” diyerek özetledi.
Tabiatın davetine daha fazla kulak tıkayamadığını ve bir günde işini bıraktığını belirten Avarkan, “Çocukluğum aslına bakarsanız köyde geçmişti ve tabiat ile iç içeydim. Tabiata karşı inanılmaz bir hasret duyuyordum. Günün birinde artık beşerlerle iç içe olmak, o gerilimi yaşamak artık boğmaya başlamıştı. Bir anda bıraktım ve 11 yılın sonunda köye yerleştim.” tabirlerini kullandı.
???????Avarkan, köyde yaşamaya başlayınca sabahları daha dinç uyandığını vurguladı.
Kendisi üzere doğallığı arzulayanlara bu biçimde bir ortam kurmalarını tavsiye eden Avarkan, “İş hayatı, ömür değil. Yalnızca yaşantının bir periyodunu onunla doldurmaya çalışıyorsunuz. Şu anda hayatın kendisini yaşıyorum. Her şeyin, bir taşın bile ne kadar canlı olduğunu gorebiliyor, her şeyin bir ruhu olduğunu düşünüyorum. İnsanlardan, kızsalar bile akrabalarımdan da uzağım ve fazlaca memnunum.” değerlendirmesinde bulundu.
“İş yerimi kapatalı birkaç yıl oldu fakat bana bir gün üzere geliyor”
Gece geç saatlerde meskene gelip sabah erken işe gittiği günleri hatırlamak dahi istemediğini tabir eden Avarkan, her gün binin üzerinde beşerle irtibatta olmanın epey gerilimli bir devir olduğunu anlattı.
Avarkan, şöyleki devam etti:
“O 11 yılı fazlaca daha uzun bir ömür üzere düşünüyorum. İş yerimi kapatalı birkaç yıl oldu lakin bana bir gün üzere geliyor. Ömür törpüsü iş hayatı. Burada öğrendiklerimi ve tabiat ile iç içe olan hayatımı toplumsal medya hesaplarımdan paylaşıyorum. Hedefim, insanların şayet var ise bu biçimde bir hayalleri başarabileceklerini göstermek. Bahçemde 6 çeşit domates, 3 çeşit kabak, 11 çeşit üzüm yetiştiriyorum. Aşı yaptığım kestane, dut ve kiraz ağaçları, fasulye üzere fazlaca sayıda eser var. ‘Taş Kulübenin Lezzet Sırları’ isminde bir hesabım var ve orada bir daha tabiattan topladığım ve doğal eserlerle yaptığım yemekleri paylaşıyorum.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Sıtkı Yıldız