- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,241
- Puanları
- 36
Mersin’de, Soli Pompeipolis Antik Kenti’ndeki arkeolojik hafriyatlarda, Helenistik Devir’in ünlü gök bilimcisi ve şairi Aratos’un anıt mezarının tüm çizgileriyle ortaya çıkarılmasına yük verildi.
Milattan daha sonra 2. ve 3. yüzsenelerın değerli limanlarından biri olan, binlerce yıllık sütunları günümüze kadar korunan Mezitli ilçesindeki antik kentte, Kültür ve Turizm Bakanlığının öncülüğündeki arkeolojik çalışmalara bir daha başlandı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Kısmı Lideri Prof. Dr. Remzi Yağcı başkanlığındaki 10 kişilik grupla yürütülen hafriyatlar, Helenistik devrin ünlü şairi ve gök bilimci Aratos’un anıt mezarının bulunduğu bedellendirilen, sütunlu caddenin yanındaki alanda ağırlaştırıldı.
Yağcı, AA muhabirine, Aratos’un, filozof, matematikçi ve astronom kimliğiyle de öne çıktığını belirterek, “Aratos, kendi periyodunun en ünlüleri içinde. Bu ününü de günümüze kadar sürdüren değerli bir kişi. Astronominin babası ve şair, ayrıyeten da Soli doğumlu. Aratos, Orta Makedonya’daki Pella’da ölse de buranın doğum yeri olması ötürüsıyla bir anıt mezar yapılmış. Bu niçinle değerli bir anıt. Bir yerde de aidiyet hissini gösteriyor ve bu hisle günümüze bir ileti veriyor.” dedi.
“Gravürler içerisinde bir lahit olduğu gözüküyor”
Anıt mezarın yerinin bulunması sürecine de değinen Yağcı, “Anıt mezar, 19. yüzyılın gezginlerince fark edildikten daha sonra uzun yıllar toprak altında kalmış. Gravürler içerisinde lahit olduğu gözüküyor. Bu niçinle de paleograf Victor Langlois tarafınca Aratos’un mezarı olarak isimlendirilmiş. daha sonrasında da Ghevont Alishan tarafınca mezarının yeri ölçekli plan üzerinde işaretlenmiş. Burası krater görünümlü bir yer, anıtsal bir yapı. Sembolik bir manası var. İşlevsel olarak epeyce pratik bir bina değil lakin anıtsal ve sembolik öne taşıyor. Maksat öncelikli olarak burayı restore etmek.” sözlerini kullandı.
Prof. Dr. Yağcı, Soli Pompeipolis Antik Kenti ile anıt mezarı bir bütün halinde arkeoloji dünyasına kazandırmayı istediklerini vurgulayarak, şu biçimde konuştu:
“Soli Pompeiopolis, Helenistik Devir’de en parlak vaktini hayatış, varlıklı bir kent. Roma Devri’nde de bu gelişmiş kent özelliğini sürdürmüş. Bilhassa 2. ve 3. yüzyıldan kalan anıtsal bir sütunlu caddesi var ve limana bağlanıyor. Bu özelliğiyle Doğu Akdeniz için epeyce değerli bir liman kenti. Biz bu bütünlüğü açığa çıkarmak istiyoruz. Birtakım kamulaştırmalarla bu anıtsal yapılar içindeki irtibatları kurmak ve burayı gezilebilir hale getirmek istiyoruz. Hafriyatın da emeli bu.”
Anıt mezarın bulunması için başlatılan çalışmaların arkeoloji dünyasına heyecan getirdiğini aktaran Yağcı, “Bu hafriyat döneminde biz Aratos’un mezarı üzerinde yoğunlaştık. Hedefimiz, 19. yüzyıl gezginlerince Aratos’un anıtsal mezarı olarak isimlendirilen bu yapının gerçek niteliğinin ortaya çıkarılması ve arkeolojik olarak hafriyatın bitirilmesi. Onarım ve restitüsyon projelerini hazırlanıp burayı dünya çapında bir ziyaret merkezi haline getirmek istiyoruz.” dedi.
“Yapının birinci vakit içinderda bilgisayar ortamında tamamlanması amaçlanıyor”
Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Kaplan da çalışmaları eylül ayına kadar sürdürmeyi hedeflediklerini belirterek, yapının hem planını birebir vakitte üst cephesini anlamak için içerisindeki taşları çıkardıklarını söylemiş oldu.
Çalışmanın, muhtemel bir onarıma da faydalı olacağına işaret eden Kaplan, “Çıkarılan taşları evvel numaralandırıyoruz, akabinde da numarasına nazaran taş tarlasına kaldırıyoruz. Bunların hepsi onarımın altyapı çalışmalarını oluşturuyor. Bundan daha sonraki süreçte ele geçirilen bilgilerden yola çıkılarak yapının birinci vakit içinderda bilgisayar ortamında tamamlanması amaçlanıyor. Akabinde da eldeki bilgiler uygun olursa biz yapıyı restore etmeyi planlıyoruz.” dedi.
Kaplan, antik kent, sütunlu cadde ve limanı bir bütün olarak ele aldıklarını tabir ederek, Aratos’un anıt mezarının da bu bütünün bir kesimi olduğunu kelamlarına ekledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Sezgin Pancar
Milattan daha sonra 2. ve 3. yüzsenelerın değerli limanlarından biri olan, binlerce yıllık sütunları günümüze kadar korunan Mezitli ilçesindeki antik kentte, Kültür ve Turizm Bakanlığının öncülüğündeki arkeolojik çalışmalara bir daha başlandı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Kısmı Lideri Prof. Dr. Remzi Yağcı başkanlığındaki 10 kişilik grupla yürütülen hafriyatlar, Helenistik devrin ünlü şairi ve gök bilimci Aratos’un anıt mezarının bulunduğu bedellendirilen, sütunlu caddenin yanındaki alanda ağırlaştırıldı.
Yağcı, AA muhabirine, Aratos’un, filozof, matematikçi ve astronom kimliğiyle de öne çıktığını belirterek, “Aratos, kendi periyodunun en ünlüleri içinde. Bu ününü de günümüze kadar sürdüren değerli bir kişi. Astronominin babası ve şair, ayrıyeten da Soli doğumlu. Aratos, Orta Makedonya’daki Pella’da ölse de buranın doğum yeri olması ötürüsıyla bir anıt mezar yapılmış. Bu niçinle değerli bir anıt. Bir yerde de aidiyet hissini gösteriyor ve bu hisle günümüze bir ileti veriyor.” dedi.
“Gravürler içerisinde bir lahit olduğu gözüküyor”
Anıt mezarın yerinin bulunması sürecine de değinen Yağcı, “Anıt mezar, 19. yüzyılın gezginlerince fark edildikten daha sonra uzun yıllar toprak altında kalmış. Gravürler içerisinde lahit olduğu gözüküyor. Bu niçinle de paleograf Victor Langlois tarafınca Aratos’un mezarı olarak isimlendirilmiş. daha sonrasında da Ghevont Alishan tarafınca mezarının yeri ölçekli plan üzerinde işaretlenmiş. Burası krater görünümlü bir yer, anıtsal bir yapı. Sembolik bir manası var. İşlevsel olarak epeyce pratik bir bina değil lakin anıtsal ve sembolik öne taşıyor. Maksat öncelikli olarak burayı restore etmek.” sözlerini kullandı.
Prof. Dr. Yağcı, Soli Pompeipolis Antik Kenti ile anıt mezarı bir bütün halinde arkeoloji dünyasına kazandırmayı istediklerini vurgulayarak, şu biçimde konuştu:
“Soli Pompeiopolis, Helenistik Devir’de en parlak vaktini hayatış, varlıklı bir kent. Roma Devri’nde de bu gelişmiş kent özelliğini sürdürmüş. Bilhassa 2. ve 3. yüzyıldan kalan anıtsal bir sütunlu caddesi var ve limana bağlanıyor. Bu özelliğiyle Doğu Akdeniz için epeyce değerli bir liman kenti. Biz bu bütünlüğü açığa çıkarmak istiyoruz. Birtakım kamulaştırmalarla bu anıtsal yapılar içindeki irtibatları kurmak ve burayı gezilebilir hale getirmek istiyoruz. Hafriyatın da emeli bu.”
Anıt mezarın bulunması için başlatılan çalışmaların arkeoloji dünyasına heyecan getirdiğini aktaran Yağcı, “Bu hafriyat döneminde biz Aratos’un mezarı üzerinde yoğunlaştık. Hedefimiz, 19. yüzyıl gezginlerince Aratos’un anıtsal mezarı olarak isimlendirilen bu yapının gerçek niteliğinin ortaya çıkarılması ve arkeolojik olarak hafriyatın bitirilmesi. Onarım ve restitüsyon projelerini hazırlanıp burayı dünya çapında bir ziyaret merkezi haline getirmek istiyoruz.” dedi.
“Yapının birinci vakit içinderda bilgisayar ortamında tamamlanması amaçlanıyor”
Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Kaplan da çalışmaları eylül ayına kadar sürdürmeyi hedeflediklerini belirterek, yapının hem planını birebir vakitte üst cephesini anlamak için içerisindeki taşları çıkardıklarını söylemiş oldu.
Çalışmanın, muhtemel bir onarıma da faydalı olacağına işaret eden Kaplan, “Çıkarılan taşları evvel numaralandırıyoruz, akabinde da numarasına nazaran taş tarlasına kaldırıyoruz. Bunların hepsi onarımın altyapı çalışmalarını oluşturuyor. Bundan daha sonraki süreçte ele geçirilen bilgilerden yola çıkılarak yapının birinci vakit içinderda bilgisayar ortamında tamamlanması amaçlanıyor. Akabinde da eldeki bilgiler uygun olursa biz yapıyı restore etmeyi planlıyoruz.” dedi.
Kaplan, antik kent, sütunlu cadde ve limanı bir bütün olarak ele aldıklarını tabir ederek, Aratos’un anıt mezarının da bu bütünün bir kesimi olduğunu kelamlarına ekledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Sezgin Pancar