- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,241
- Puanları
- 36
İslam mimarisinin simge yapıtlarından 50 camiyi deri üzerine çizen müezzin Naci Barışan’ın amacı, evvel Türkiye‘de akabinde ABD ve Avusturalya’da fotoğraf standı açmak.
Ankara’nın Mamak ilçesinde yaşayan Barışan, ortaokul senelerından itibaren çizgi, tezhip, ebru ve minyatür sanatına ilgi duydu.
İmam hatip lisesinden mezun olan Barışan, fotoğraf sanatına ilgisi ötürüsıyla Marmara Üniversitesi Hoş Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Kısmını bitirdi. Mamak Şehitlik Mescidi’nde müezzinlik vazifesini yürüten Barışan, boş vakit içinderında ise atölyeye çevirdiği meskeninde fotoğraf çiziyor.
Müezzin Barışan, AA muhabirine, 2012’de gittiği Avusturalya’da yaklaşık 6-7 yıl kaldığını, orada farklı kültürlere sahip beşerlerle tanışmasının fotoğraf yeteneğine katkı yaptığını söylemiş oldu.
Avusturalya’da Aborjin sanatını yakından tanıma fırsatı bulduğunu ve bundan epeyce etkilendiğini belirten Barışan, çeşitli galerilerde düzenlenen fotoğraf stantlarına katılarak sanatkarlarla tanıştığını söz etti.
Avusturalya’da bulunduğu müddet içerisinde İslam dünyasındaki mescitlere ilgi duyduğunu ve mescitleri fotoğrafla buluşturmak fikrine kapıldığını bildiren Barışan, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Yeni Delhi’deki Kuvvet-ül Mescidi’ni gördüğüm vakit ‘bu biçimde bir cami var ve ben yeni öğreniyorum’ diye hayıflandım. Pakistan’daki Vezirhan Camisi’ndeki süslemeleri görür görmez ‘niçin daha evvel öğrenemedim’ diye hayıflandım. Bunlar daima beni keşfetmeye, araştırmaya itti. Bu manada bir fotoğraf standı açmanın yanlışsız olacağını düşündüm. Bu fotoğraf standında de deri üzerinde çalışmayı tercih ettim. Ben ebru ve el imali kağıtlar üzerinde de çalıştım lakin deri üzerinde özel bir sonuç aldığımı düşünüyorum. Deri kadim bir geleneğin mirasıdır, Kur’an’ı Kerim’in yazılması, biroldukca İslami yapıtın deri üzerine yazılması üzere.”
“Resimlerin sergilenmesi büyük bir külfet, sponsor arayışım var”
İslam kültür ve medeniyetinde iz bırakmış mescitlerden oluşan 50 yapıtlık stant açmayı istediğini lisana getiren Barışan, “örneğin Irak’taki Samarra Mescidi, Kurtuba’daki El-Cafer Mescidi, Afganistan’daki Herat Mescidi ve Pakistan’daki Vezirhan Mescidi’ni araştırarak, resimsel ve sanatsal düzlemde estetize ederek bir fotoğraf standı düzenlemek istiyorum. Evvel Ankara Beştepe’de sonrasındasında da Amerika’daki Diyanet Kültür Merkezi ve Avusturalya’da stant açmak istiyorum inşallah. Buralarda fotoğraflar sergileyerek bizim kültür ve medeniyetimizi hem oradaki insanlara hatırlatmak birebir vakitte oradaki sanatseverlere göstermek üzere bir gayem var.” dedi.
Gündüz vazifeli olduğu için daha fazlaca gece fotoğraf çizdiğini aktaran Barışan, “Yalnız kalınca daha fazlaca motive oluyorum. Artık 50 yapıtlık sergiden oluşacak çalışmama başladım ancak maalesef kimi korkularım var. Gerek gereçlerle gerekse de çerçevelerle, yani işin maddi boyutuyla ilgili tasam var. Fotoğrafların sergilenmesi nitekim büyük bir külfet, halihazırda bir sponsor arayışım var. İnşallah Diyanet İşleri Başkanlığımızla da irtibata geçeceğim bu manada.” sözlerini kullandı.
“Evimi atölye olarak kullanıyorum”
Hem bakılırsavini layıkıyla yapmaya çaba ettiğini birebir vakitte çocukluktan beri ilgi duyduğu fotoğraf sanatını geliştirmeye çalıştığını belirten Barışan, “Evimi atölye olarak kullanıyorum. İşten geldiğim vakit fırsat buldukça fotoğraf çizmeye çaba ediyorum. Yanımda kızım da yer alıyor. O da beni seyrederek ya da önüne koyduğum bir resmi taklit etmeye çalışarak başladı. Bence hoş bir atmosfer. Zira çocuk sizden gördüğünü, işittiğini belleğine alıyor.” diye konuştu.
Ankara’nın Mamak ilçesinde yaşayan Barışan, ortaokul senelerından itibaren çizgi, tezhip, ebru ve minyatür sanatına ilgi duydu.
İmam hatip lisesinden mezun olan Barışan, fotoğraf sanatına ilgisi ötürüsıyla Marmara Üniversitesi Hoş Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Kısmını bitirdi. Mamak Şehitlik Mescidi’nde müezzinlik vazifesini yürüten Barışan, boş vakit içinderında ise atölyeye çevirdiği meskeninde fotoğraf çiziyor.
Müezzin Barışan, AA muhabirine, 2012’de gittiği Avusturalya’da yaklaşık 6-7 yıl kaldığını, orada farklı kültürlere sahip beşerlerle tanışmasının fotoğraf yeteneğine katkı yaptığını söylemiş oldu.
Avusturalya’da Aborjin sanatını yakından tanıma fırsatı bulduğunu ve bundan epeyce etkilendiğini belirten Barışan, çeşitli galerilerde düzenlenen fotoğraf stantlarına katılarak sanatkarlarla tanıştığını söz etti.
Avusturalya’da bulunduğu müddet içerisinde İslam dünyasındaki mescitlere ilgi duyduğunu ve mescitleri fotoğrafla buluşturmak fikrine kapıldığını bildiren Barışan, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Yeni Delhi’deki Kuvvet-ül Mescidi’ni gördüğüm vakit ‘bu biçimde bir cami var ve ben yeni öğreniyorum’ diye hayıflandım. Pakistan’daki Vezirhan Camisi’ndeki süslemeleri görür görmez ‘niçin daha evvel öğrenemedim’ diye hayıflandım. Bunlar daima beni keşfetmeye, araştırmaya itti. Bu manada bir fotoğraf standı açmanın yanlışsız olacağını düşündüm. Bu fotoğraf standında de deri üzerinde çalışmayı tercih ettim. Ben ebru ve el imali kağıtlar üzerinde de çalıştım lakin deri üzerinde özel bir sonuç aldığımı düşünüyorum. Deri kadim bir geleneğin mirasıdır, Kur’an’ı Kerim’in yazılması, biroldukca İslami yapıtın deri üzerine yazılması üzere.”
“Resimlerin sergilenmesi büyük bir külfet, sponsor arayışım var”
İslam kültür ve medeniyetinde iz bırakmış mescitlerden oluşan 50 yapıtlık stant açmayı istediğini lisana getiren Barışan, “örneğin Irak’taki Samarra Mescidi, Kurtuba’daki El-Cafer Mescidi, Afganistan’daki Herat Mescidi ve Pakistan’daki Vezirhan Mescidi’ni araştırarak, resimsel ve sanatsal düzlemde estetize ederek bir fotoğraf standı düzenlemek istiyorum. Evvel Ankara Beştepe’de sonrasındasında da Amerika’daki Diyanet Kültür Merkezi ve Avusturalya’da stant açmak istiyorum inşallah. Buralarda fotoğraflar sergileyerek bizim kültür ve medeniyetimizi hem oradaki insanlara hatırlatmak birebir vakitte oradaki sanatseverlere göstermek üzere bir gayem var.” dedi.
Gündüz vazifeli olduğu için daha fazlaca gece fotoğraf çizdiğini aktaran Barışan, “Yalnız kalınca daha fazlaca motive oluyorum. Artık 50 yapıtlık sergiden oluşacak çalışmama başladım ancak maalesef kimi korkularım var. Gerek gereçlerle gerekse de çerçevelerle, yani işin maddi boyutuyla ilgili tasam var. Fotoğrafların sergilenmesi nitekim büyük bir külfet, halihazırda bir sponsor arayışım var. İnşallah Diyanet İşleri Başkanlığımızla da irtibata geçeceğim bu manada.” sözlerini kullandı.
“Evimi atölye olarak kullanıyorum”
Hem bakılırsavini layıkıyla yapmaya çaba ettiğini birebir vakitte çocukluktan beri ilgi duyduğu fotoğraf sanatını geliştirmeye çalıştığını belirten Barışan, “Evimi atölye olarak kullanıyorum. İşten geldiğim vakit fırsat buldukça fotoğraf çizmeye çaba ediyorum. Yanımda kızım da yer alıyor. O da beni seyrederek ya da önüne koyduğum bir resmi taklit etmeye çalışarak başladı. Bence hoş bir atmosfer. Zira çocuk sizden gördüğünü, işittiğini belleğine alıyor.” diye konuştu.