- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,241
- Puanları
- 36
ŞANLIURFA (İHA) – – Şanlıurfa‘nın vazgeçilmez lezzeti: Tirit
ŞANLIURFA – Şanlıurfa’nın yöresel lezzetlerinden tirit, soğuk kış günlerinde kahvaltıların vazgeçilmezleri içinde yer almaya devam ediyor.
Türkiye’nin güçlü yemek kültürüne sahip Şanlıurfa’da yöresel lezzetler isminden kelam ettirmeye devam ediyor. Kentte vazgeçilmez lezzetler içinde yer alan tirit, bilhassa soğuk kış günlerinde kahvaltının vazgeçilmezleri içinde bulunuyor. Hazreti İbrahim’in yaşadığı yer olarak rivayet edilen, “Halil İbrahim sofrası ve bereketi” ile özdeşleşen tirit yemeği, bilhassa sabah namazından daha sonra servis edilmeye başlanıyor ve öğledilk evvel ise tükenmiş oluyor. Yaklaşık 12 saat ateşte pişen dana eti, kemik suyu, lavaş ekmek ve tercihe bakılırsa yoğurt ile sarımsak ek edilerek tüketilen bu lezzet, soğuk havalarda bağışıklık sistemini pekiştirdiği düşünüldüğü için ilgi görüyor. Tarihi çarşılar bölgesinde 30 yıldır mesleğini sürdüren usta Bedir Gül, tirit yemeği geleneğinin, çiğköfte yemeği üzere Hz. İbrahim peygamber vaktinden kendilerine kaldığını ve bu geleneği sürdürdüklerini söylemiş oldu.
“Hz. İbrahim peygamberden bize kaldı”
Tirit yemeği geleneğinin Hz. İbrahim Peygamber vaktinden kendilerine kaldığını belirten tirit ustalarından Bedir Gül, “Kasaptan tosun eti alıyoruz. çabucak sonrasında aldığımız bu eti yumurta formunda doğruyoruz. Doğranan etleri düdüklü tencerede haşlamaya bırakıyoruz. Sabah işyerimizi saat 05.00’te açıp, hazırlanan yemeği müşterilerimize servis ediyoruz. Bakır tepsilerimiz içerişinde birinci olarak ekmeğimizi altına döşüyoruz, üzerine de eti serpiyoruz. Son olarak kemik ve et suyunu üzerine dökerek, isteğe bakılırsa yoğurtlu-sarımsaklı olarak da servis edilebiliyoruz. Bu yemek geleneği bize Hz. İbrahim peygamberden kaldı. Hem çiğköfte birebir vakitte tirit yemeği geleneği bize kalmıştır. Peygamber efendimiz Hz. İbrahim vaktinden bu tirit yemeğine Seyid-ül Tağam demiştir. Yemeklerin seyidi manasına gelen bu kelamda, seyit büyük, tağam ise yemek manasında kullanılır ve büyük yemek olarak bilinir. Burada müşterilerimize sunduğumuz bu yemeğin tabağı ise 25 liradır” sözlerini kullandı.
Sabahın erken saatlerinden tirit ile kahvaltı yaparak güne başlayan esnaf ve vatandaşlar, uzun senelerdan beri kahvaltıda tirit yediklerini söylemiş oldu. Vatandaşlar, tirit yemeyenlerin kesinlikle denemesi gerektiğini de kelamlarına ekledi.
İhlas Haber Ajansı / Bekir Şeyhanlı – Son Dakika Haberleri
ŞANLIURFA – Şanlıurfa’nın yöresel lezzetlerinden tirit, soğuk kış günlerinde kahvaltıların vazgeçilmezleri içinde yer almaya devam ediyor.
Türkiye’nin güçlü yemek kültürüne sahip Şanlıurfa’da yöresel lezzetler isminden kelam ettirmeye devam ediyor. Kentte vazgeçilmez lezzetler içinde yer alan tirit, bilhassa soğuk kış günlerinde kahvaltının vazgeçilmezleri içinde bulunuyor. Hazreti İbrahim’in yaşadığı yer olarak rivayet edilen, “Halil İbrahim sofrası ve bereketi” ile özdeşleşen tirit yemeği, bilhassa sabah namazından daha sonra servis edilmeye başlanıyor ve öğledilk evvel ise tükenmiş oluyor. Yaklaşık 12 saat ateşte pişen dana eti, kemik suyu, lavaş ekmek ve tercihe bakılırsa yoğurt ile sarımsak ek edilerek tüketilen bu lezzet, soğuk havalarda bağışıklık sistemini pekiştirdiği düşünüldüğü için ilgi görüyor. Tarihi çarşılar bölgesinde 30 yıldır mesleğini sürdüren usta Bedir Gül, tirit yemeği geleneğinin, çiğköfte yemeği üzere Hz. İbrahim peygamber vaktinden kendilerine kaldığını ve bu geleneği sürdürdüklerini söylemiş oldu.
“Hz. İbrahim peygamberden bize kaldı”
Tirit yemeği geleneğinin Hz. İbrahim Peygamber vaktinden kendilerine kaldığını belirten tirit ustalarından Bedir Gül, “Kasaptan tosun eti alıyoruz. çabucak sonrasında aldığımız bu eti yumurta formunda doğruyoruz. Doğranan etleri düdüklü tencerede haşlamaya bırakıyoruz. Sabah işyerimizi saat 05.00’te açıp, hazırlanan yemeği müşterilerimize servis ediyoruz. Bakır tepsilerimiz içerişinde birinci olarak ekmeğimizi altına döşüyoruz, üzerine de eti serpiyoruz. Son olarak kemik ve et suyunu üzerine dökerek, isteğe bakılırsa yoğurtlu-sarımsaklı olarak da servis edilebiliyoruz. Bu yemek geleneği bize Hz. İbrahim peygamberden kaldı. Hem çiğköfte birebir vakitte tirit yemeği geleneği bize kalmıştır. Peygamber efendimiz Hz. İbrahim vaktinden bu tirit yemeğine Seyid-ül Tağam demiştir. Yemeklerin seyidi manasına gelen bu kelamda, seyit büyük, tağam ise yemek manasında kullanılır ve büyük yemek olarak bilinir. Burada müşterilerimize sunduğumuz bu yemeğin tabağı ise 25 liradır” sözlerini kullandı.
Sabahın erken saatlerinden tirit ile kahvaltı yaparak güne başlayan esnaf ve vatandaşlar, uzun senelerdan beri kahvaltıda tirit yediklerini söylemiş oldu. Vatandaşlar, tirit yemeyenlerin kesinlikle denemesi gerektiğini de kelamlarına ekledi.
İhlas Haber Ajansı / Bekir Şeyhanlı – Son Dakika Haberleri