- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,241
- Puanları
- 36
ARTVİN (AA) – Rizeli Muhammet Ali Yıldız 2 ay evvel sahiplendiği atmacasını günlük yaşantısının büyük bir kısmında yanından ayırmıyor.
Yüzsenelerdır Doğu Karadeniz beşerinin “asalet ve güç” sembolü olarak gördüğü atmaca kültürü, dededen toruna geçiyor. İsmine türküler yakılan, meskenlerin baş köşelerinde beslenen ve gururla bakılan atmacalar, bilhassa Rize ve Artvin‘de hala besleniyor.
Rize’de mağaza yöneticiliği yapan Yıldız da çocukluğundan bu yana atmaca bakıyor. Eylül ayında ağabeyiyle yakaladığı yavru atmacayı Tabiat Müdafaa Ulusal Parklar 12. Bölge Müdürlüğünden sertifikalandırarak sahiplenen Yıldız, gözü üzere baktığı kuşu, haşlanmış yumurta, dana eti, tavuk yüreği ve gırtlağıyla besliyor.
Yıldız, atmacasını kent merkezindeki işine giderken de birlikteinde getirerek mağazaya 150 metre aralıkta, yol kenarındaki ağaçlara bırakıyor.
Gün ortasında dinlenme saatlerini atmacasının yanında geçiren Yıldız, hayvanın bakımıyla ilgileniyor.
32 yaşındaki Muhammet Ali Yıldız, AA muhabirine, atmacaların karakterleri olduğunu belirterek, şunları lisana getirdi:
“Doğru karakterdeki kuşu bulduğumda onunla toplumsallaşarak, bir lokantaya gidip yemek yiyebildiğimde, bir yere gidip çay içebildiğimde, her boşluğumda, konutumda bile mutfakta bir iki saat oturup onunla ilgilenip benden ona ziyan gelmeyeceğini hissettirene kadar fazlaca ağır bir ilgi içerisinde oluyorum. Kuş, onu benimsedikten daha sonra günde 1,5 saat birlikte olunca gerilime girmiyor. Sizinle bağı koparmamış oluyor.”
Yıldız, atmacayı eğitip ilgilenmeyi sevdiğini lisana getirerek, “Bütün izinlerimi ona göre planlayıp o biçimde yönetiyorum. 55 gündür bizimle ve benim yaptırabildiğim şeyleri 15 günde öğrendi.” dedi.
“Gün içerisinde yemek molalarında bile yanına gelirim”
Atmacanın artık gününün bir kesimi olduğunu söz eden Yıldız, “Gün içerisinde yemek molalarında bile yanına gelirim. Atmaca dönemi boyunca bütün vaktimi onunla geçiririm. Emekli bir insan olmadığım için uzağa fazla götüremiyorum. Cadde ortasında yemleme saatinde kuşu özgür bırakırım. Binaların doruğunda, direklerde gezer. Ben onu çağırırım, gelir. Bu bir memnunluk.” diye konuştu.
Yıldız, insanların kuşun kentte uçmasına şaşırdığını anlatarak, “Kuşu çağırdığımda, ıslık çaldığımda geri geldiğinde, ‘Nasıl olabilir? Kuş tabiata ilişkin. Nasıl alıştırdınız?’ üzere reaksiyonlar alıyoruz. Beşerler şaşırıyor.” tabirlerini kullandı.
Atmacanın caddelerde uçmasının kaçmasına niye olabileceğini anlatan Yıldız, “Biraz yürek ile alakalı. Sizin kuşa verdikleriniz ile alakalı. Yoksa kuşu kaybedebilirsiniz. Kuş insanlardan huzursuz olup bir anda havalanıp binaların içinde kaybolabilir. Bu niçinle kuşlar üzerinde uygun gözlemci olmamız gerekiyor.” dedi.
AA / Muhittin Sandıkçı – Son Dakika Haberleri
Yüzsenelerdır Doğu Karadeniz beşerinin “asalet ve güç” sembolü olarak gördüğü atmaca kültürü, dededen toruna geçiyor. İsmine türküler yakılan, meskenlerin baş köşelerinde beslenen ve gururla bakılan atmacalar, bilhassa Rize ve Artvin‘de hala besleniyor.
Rize’de mağaza yöneticiliği yapan Yıldız da çocukluğundan bu yana atmaca bakıyor. Eylül ayında ağabeyiyle yakaladığı yavru atmacayı Tabiat Müdafaa Ulusal Parklar 12. Bölge Müdürlüğünden sertifikalandırarak sahiplenen Yıldız, gözü üzere baktığı kuşu, haşlanmış yumurta, dana eti, tavuk yüreği ve gırtlağıyla besliyor.
Yıldız, atmacasını kent merkezindeki işine giderken de birlikteinde getirerek mağazaya 150 metre aralıkta, yol kenarındaki ağaçlara bırakıyor.
Gün ortasında dinlenme saatlerini atmacasının yanında geçiren Yıldız, hayvanın bakımıyla ilgileniyor.
32 yaşındaki Muhammet Ali Yıldız, AA muhabirine, atmacaların karakterleri olduğunu belirterek, şunları lisana getirdi:
“Doğru karakterdeki kuşu bulduğumda onunla toplumsallaşarak, bir lokantaya gidip yemek yiyebildiğimde, bir yere gidip çay içebildiğimde, her boşluğumda, konutumda bile mutfakta bir iki saat oturup onunla ilgilenip benden ona ziyan gelmeyeceğini hissettirene kadar fazlaca ağır bir ilgi içerisinde oluyorum. Kuş, onu benimsedikten daha sonra günde 1,5 saat birlikte olunca gerilime girmiyor. Sizinle bağı koparmamış oluyor.”
Yıldız, atmacayı eğitip ilgilenmeyi sevdiğini lisana getirerek, “Bütün izinlerimi ona göre planlayıp o biçimde yönetiyorum. 55 gündür bizimle ve benim yaptırabildiğim şeyleri 15 günde öğrendi.” dedi.
“Gün içerisinde yemek molalarında bile yanına gelirim”
Atmacanın artık gününün bir kesimi olduğunu söz eden Yıldız, “Gün içerisinde yemek molalarında bile yanına gelirim. Atmaca dönemi boyunca bütün vaktimi onunla geçiririm. Emekli bir insan olmadığım için uzağa fazla götüremiyorum. Cadde ortasında yemleme saatinde kuşu özgür bırakırım. Binaların doruğunda, direklerde gezer. Ben onu çağırırım, gelir. Bu bir memnunluk.” diye konuştu.
Yıldız, insanların kuşun kentte uçmasına şaşırdığını anlatarak, “Kuşu çağırdığımda, ıslık çaldığımda geri geldiğinde, ‘Nasıl olabilir? Kuş tabiata ilişkin. Nasıl alıştırdınız?’ üzere reaksiyonlar alıyoruz. Beşerler şaşırıyor.” tabirlerini kullandı.
Atmacanın caddelerde uçmasının kaçmasına niye olabileceğini anlatan Yıldız, “Biraz yürek ile alakalı. Sizin kuşa verdikleriniz ile alakalı. Yoksa kuşu kaybedebilirsiniz. Kuş insanlardan huzursuz olup bir anda havalanıp binaların içinde kaybolabilir. Bu niçinle kuşlar üzerinde uygun gözlemci olmamız gerekiyor.” dedi.
AA / Muhittin Sandıkçı – Son Dakika Haberleri