- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,239
- Puanları
- 36
ÇINAR, DİYARBAKIR (AA) – Bursa Olgunlaşma Enstitüsünde çınar yaprakları üzerine, “Osmanlı payitahtı” kentin tarihi yapıları resmedilerek tablo haline getiriliyor.
Bursa‘nın yüzsenelerdır ayakta kalan Ulu Cami, Yeşil Cami ve Türbesi, Muradiye Külliyesi, Tophane Saat Kulesi, Irgandı Köprüsü, Yıldırım Bayezid Külliyesi üzere biroldukça tarihi ve simge yapıtı, çınar yapraklarında bir daha hayat buluyor.
Enstitüdeki 5 usta öğretici ve öğretmen tarafınca ihtimamla seçilen yapraklar, aylarca kurutulup sulu boya ile birer sanat yapıtına dönüştürülerek satışa sunuluyor.
Tasarım şefi Ebru Lider, AA muhabirine, hedeflerinin Bursa‘nın bedellerini yaşatmak olduğunu söylemiş oldu.
Çınarın “hayat” manasına da geldiğini belirten Lider, ” Bursa‘yı temsil eden, Osmanlı’nın da simgesi olan bir ağaçtır. Biz bu iki kıymeti bir ortaya getirelim ve bir eser ortaya çıkaralım istedik. Çınar yapraklarını topladık ve Bursa figürlerini yapraklar üzerine çalışarak başladık.” dedi.
Yapıtların hazırlanmasına değinen Başkan, şu ayrıntıları paylaştı:
“Ekim ayında çınar yapraklarını topluyoruz ve elemelerden geçiriyoruz. ondan sonrasında kitapların ortasına yerleştiriyoruz ve 4-5 ay yapraklara dokunmuyoruz kurutma evresinde. İstediğimiz kuruluğa ulaştıktan daha sonra üzerine figürlerimizi çalışmaya başlıyoruz. Arkadaşlarımız bir yerden kopyalama yordamı değil, zihinlerindeki figürleri yaprak üzerine geçiriyorlar, yani fazlaca sanatsal ve derin personelliği olan bir eser, epeyce emek ve maharet isteyen bir iş.”
“Ürünlere inanılmaz derecede ilgi var”
Enstitünün müdürü Nilüfer Karakoç ise Bursa’nın, varlıklı bir kültürel mirasın yüzlerce yıllık şahitlerinden biri olduğunu belirtti.
Bursa’nın her köşesinde farklı bir kültürel zenginlik olduğunu anlatan Karakoç, şunları kaydetti:
“Kültürümüzü, geleneğimizi gelecek jenerasyonlara aktarma istikametinde çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmaları yaparken her zevke, her yaş kümesine hitap edecek çalışmalar yapmalıyız ki daha geniş kitlelere ulaşalım. Bursa’nın tarihi hoşluklarını, hem Osmanlı’yı hem Bursa’yı tıpkı vakitte hayatı temsil eden çınar yaprağı üzerine resmettik. Eserlere inanılmaz derecede ilgi var, hak ettiği ilgiyi buldu. Beşerler eserleri kendilerine aldıkları üzere Bursa’ya misafirliğe gelenlere ikram etmek için de büyük bir ilgiyle ediniyorlar.”
Enstitüdeki tüm alanlarda deneyimli öğretmenler ve usta öğreticiler bulunduğunu aktaran Karakoç, daha birfazlaca hoş çalışma yapmak için gayret gösterdiklerini kelamlarına ekledi.
AA / İsmail Özdemir – Son Dakika Haberleri
Bursa‘nın yüzsenelerdır ayakta kalan Ulu Cami, Yeşil Cami ve Türbesi, Muradiye Külliyesi, Tophane Saat Kulesi, Irgandı Köprüsü, Yıldırım Bayezid Külliyesi üzere biroldukça tarihi ve simge yapıtı, çınar yapraklarında bir daha hayat buluyor.
Enstitüdeki 5 usta öğretici ve öğretmen tarafınca ihtimamla seçilen yapraklar, aylarca kurutulup sulu boya ile birer sanat yapıtına dönüştürülerek satışa sunuluyor.
Tasarım şefi Ebru Lider, AA muhabirine, hedeflerinin Bursa‘nın bedellerini yaşatmak olduğunu söylemiş oldu.
Çınarın “hayat” manasına da geldiğini belirten Lider, ” Bursa‘yı temsil eden, Osmanlı’nın da simgesi olan bir ağaçtır. Biz bu iki kıymeti bir ortaya getirelim ve bir eser ortaya çıkaralım istedik. Çınar yapraklarını topladık ve Bursa figürlerini yapraklar üzerine çalışarak başladık.” dedi.
Yapıtların hazırlanmasına değinen Başkan, şu ayrıntıları paylaştı:
“Ekim ayında çınar yapraklarını topluyoruz ve elemelerden geçiriyoruz. ondan sonrasında kitapların ortasına yerleştiriyoruz ve 4-5 ay yapraklara dokunmuyoruz kurutma evresinde. İstediğimiz kuruluğa ulaştıktan daha sonra üzerine figürlerimizi çalışmaya başlıyoruz. Arkadaşlarımız bir yerden kopyalama yordamı değil, zihinlerindeki figürleri yaprak üzerine geçiriyorlar, yani fazlaca sanatsal ve derin personelliği olan bir eser, epeyce emek ve maharet isteyen bir iş.”
“Ürünlere inanılmaz derecede ilgi var”
Enstitünün müdürü Nilüfer Karakoç ise Bursa’nın, varlıklı bir kültürel mirasın yüzlerce yıllık şahitlerinden biri olduğunu belirtti.
Bursa’nın her köşesinde farklı bir kültürel zenginlik olduğunu anlatan Karakoç, şunları kaydetti:
“Kültürümüzü, geleneğimizi gelecek jenerasyonlara aktarma istikametinde çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmaları yaparken her zevke, her yaş kümesine hitap edecek çalışmalar yapmalıyız ki daha geniş kitlelere ulaşalım. Bursa’nın tarihi hoşluklarını, hem Osmanlı’yı hem Bursa’yı tıpkı vakitte hayatı temsil eden çınar yaprağı üzerine resmettik. Eserlere inanılmaz derecede ilgi var, hak ettiği ilgiyi buldu. Beşerler eserleri kendilerine aldıkları üzere Bursa’ya misafirliğe gelenlere ikram etmek için de büyük bir ilgiyle ediniyorlar.”
Enstitüdeki tüm alanlarda deneyimli öğretmenler ve usta öğreticiler bulunduğunu aktaran Karakoç, daha birfazlaca hoş çalışma yapmak için gayret gösterdiklerini kelamlarına ekledi.
AA / İsmail Özdemir – Son Dakika Haberleri