- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 13,463
- Puanları
- 36
Okul öncesi eğitim, kaç yaşında başlamalı?
Okul öncesi sunulan eğitim kalitesinin çocuk gelişmenine katkı sunmada değerli rol oynadığını belirten uzmanlar, gelişim açısından okul öncesi eğitime başlamada 3 yaşın ülkü olduğunu vurguluyor. Uzmanlar, okul öncesi eğitime giden ve gitmeyen çocuklar içinde gelişimsel açıdan gidenler lehine olumlu farklılıklar olduğuna dikkat çekiyor. Ülkemizde çocuğun zarurî tahsile başlamadan evvelki en az bir yıllık eğitiminin okul öncesi eğitim kapsamına alındığını hatırlatan Prof. Dr. Nurper Ülküer, 2023 Eğitim Vizyonu ve stratejilerine nazaran 5 yaşın mecburî eğitim sistemine alınacağına dikkat çekti.
Üsküdar Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Kısım Lideri Prof. Dr. Nurper Ülküer, çocuk gelişmeninde okul öncesi eğitimin değerine değindi.
Ortamdaki güçlü uyaranlar öğrenme sürecini etkiliyor
Gelişimsel süreçlerin en bariz neticelerindan biri olan “öğrenme” doğumla başlayan bir müddetç olduğunu ve ömür uzunluğu devam ettiğini belirten Prof. Dr. Nurper Ülküer kelamlarına şöyleki devam etti:
“Öğrenme biyo-nörolojik ve psikolo-sosyal bir müddetçtir. Fizikî büyüme ve olgunlaşmanın yanı sıra, çocuğun ortasında bulunduğu ortamın ona sunduğu varlıklı uyaranlar çocuğun beyin yapısını şekillendiriyor ve başta öğrenme olmak üzere tüm gelişim süreçlerini etkiliyor. Sinirbilim alanının beyin gelişimi konusunda yapılan çalışmalarına nazaran bilhassa hayatın birinci senelerında çocukların itimat duydukları bir yetişkinle deneyimlediği çeşitli objeler, renkli oyuncaklar, kitaplarla zenginleştirilmiş diyaloglar ve oyunlar beyindeki sinirsel temasların varlıklı ve kuvvetli olmasını sağlıyor. Bu da öğrenmenin temelini oluşturuyor. Yani, öğrenme yalnızca biyolojik bir büyüme ve olgunlaşma kararı ortaya çıkan bir durum değildir. bununla birlikte anne, baba, bakım veren, öğretmen üzere çocuğun etrafındaki yetişkinler kardeşleri ve arkadaşları ile olumlu ve varlıklı etkileşimleri kararı kazanılan gelişimsel bir müddetçtir.”
Lisan gelişimi için kritik periyot birinci 3 yaş
Beyin gelişimi çalışmalarının çocukların öğrenmeleri için beyin gelişim sürecindeki kritik devirleri ortaya koyduğunu söz eden Ülküer, “Bu kritik devirlerde çocukların o alanla ilgili gelişimsel süreçleri daha süratlidir, dışardan gelen ikazlara daha açıktırlar. Örneğin lisan gelişimi için kritik periyot birinci 3 yaştır, ondan sonrasında yavaş yavaş beyin bu alandaki esnekliğini kaybetmeye başlar. bir daha hislerin denetimi için de birinci 3 yaş kıymetli bir kritik periyottur.” dedi.
His denetiminde yetişkinle bağlantı tesirli oluyor
His denetiminin öğrenilmesinin iddia edilenden hayli daha evvel olduğunu vurgulayan Ülküer, “Çocuğun itimat duyduğu yetişkinle olan karşılıklı ve olumlu etkileşimleri, bu gelişim sürecini şekillendiriyor. Etrafındaki yetişkinlerin onun hislerini anladığı ve olumlu yansılar verdiği bir ortam çocuğun his denetimi için değerlidir. Başta ebeveyn ve çocukların birincil bakım verenleri olmak üzere okul öncesi kurumda bulunan gelişim uzmanlarının ve öğretmenlerin bu hususa ihtimam göstermesi, kendisi ve etrafı ile barışık keyifli çocuklar yetiştirmek açısından çok değerli.” diye konuştu.
Oyun beyin gelişmenini ve öğrenmeyi sağlıyor
Oyunun öğrenmenin aracı olduğunu tabir eden Prof. Dr. Nurper Ülküer, “Çocuklar oyun yolu ile öğrenir. Çocuk oyun aracılığı ile bedensel ve zihinsel gelişim süreçlerini harmanlar, etrafından aldığı ikazları beyninde yorumlar, yeni yapılanmalar oluşturur etrafındaki olgulara manalar yükler. Oyun, lisan gelişmeninden matematiksel algılamaya, uzay yer ilgisinden arkadaş münasebetine kadar her alanda çocuğun beyin gelişmenini ve öğrenmesini sağlayan bir araçtır. Bu niçinle oyun ve öğrenmenin her vakit birlikte ele alınması gerekiyor. Okul öncesi eğitim de çocukların meskende başlayan gelişimsel süreçlerini devam ettirdiği, oyun ve öğrenmenin bir bütünlük ortasında ele alındığı, aile haricinde gerçekleşen lakin aile ile bütünlük ve iş birliği ortasında ve onu örgün eğitime hazırlayan kıymetli, kurumsal bir eğitim sürecidir.” dedi.
Okul öncesi eğitim 3 yaşında başlamalı
Prof. Dr. Nurper Ülküer, ‘Uyarıcılar açısından varlıklı, oyun temelli bir öğrenme ortamının olduğu, çocukla manalı bir etkileşim içine girebilen, onun gelişimsel sürecini izleyip, değerlendirip gerekli oyun-temelli öğrenme ortamlarını sunan bir okul öncesi eğitimi çocuktaki potansiyelin en üst seviyeye çıkmasında kıymetli bir role sahip’ dedi ve kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Okul öncesi eğitimlerin kalitesi, çocuğun gelişmenine katkı sunmada kıymetli bir rol sahibi. Şayet çocuğun doğumdan başlayarak öğrendiği gerçeğinden yola çıkarsak, hayli erken başlaması gerektiğini söyleyebiliriz. Anne ve babanın çalışıyor olması, konut ortamının çocuğa bir süre daha sonra gelişimsel açıdan yeteri kadar uyarıcı olmaması ve akranları ile toplumsallaşması muhtaçlıkları göz önüne alınırsa aile haricinde kurumsal okul öncesi eğitim programlarının başlama yaşının 3 yaş olmasında yarar var. Bunun haricinde, sosyal-ekonomik açıdan hudutlu ailelerin çocuklarının, mesken ortamlarının kâfi ikazcıyı sağlayamama durumlarında, daha erken yaşlardan itibaren, okul öncesi programlara devam etmesi çocuğun gelişimi açısından kıymet taşıyor. Yapılan araştırmalar, okul öncesi eğitime giden ve gitmeyen çocuklar içinde gelişimsel açıdan gidenler lehine olumlu farklılıklar olduğunu ortaya koyuyor.”
5 yaş mecburî eğitim sistemine alınacak
Ülkemizde çocuğun mecburî tahsile başlamadan evvelki en az bir yıllık eğitiminin okul öncesi eğitim kapsamına alındığını hatırlatan Prof. Dr. Nurper Ülküer, “hemen çabucak mecburî olmamakla bir arada bu devir okullaşma oranı ülke genelinde beş yaş için yüzde 65’leri buluyor. 2023 Eğitim Vizyonu ve stratejilerine nazaran 5 yaş zarurî eğitim sistemine alınacaktır. 3-4 yaşlar için bu oran epey daha düşüktür. Bölgelere bakılırsa farklılıklar göstermesini, kırılgan kümelerin okul öncesi eğitimden çabucak hemen istenilen oranda yararlanamadığını göz önüne alırsak ülkemizde çabucak hemen okul öncesi devir okullaşma oranı niceliksel olarak istenen seviyede değildir. Nitelikli okul öncesi eğitim programlarının hazırlanması da başka bir tartışma konusudur.” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
ALINTIDIR
Okul öncesi sunulan eğitim kalitesinin çocuk gelişmenine katkı sunmada değerli rol oynadığını belirten uzmanlar, gelişim açısından okul öncesi eğitime başlamada 3 yaşın ülkü olduğunu vurguluyor. Uzmanlar, okul öncesi eğitime giden ve gitmeyen çocuklar içinde gelişimsel açıdan gidenler lehine olumlu farklılıklar olduğuna dikkat çekiyor. Ülkemizde çocuğun zarurî tahsile başlamadan evvelki en az bir yıllık eğitiminin okul öncesi eğitim kapsamına alındığını hatırlatan Prof. Dr. Nurper Ülküer, 2023 Eğitim Vizyonu ve stratejilerine nazaran 5 yaşın mecburî eğitim sistemine alınacağına dikkat çekti.
Üsküdar Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Kısım Lideri Prof. Dr. Nurper Ülküer, çocuk gelişmeninde okul öncesi eğitimin değerine değindi.
Ortamdaki güçlü uyaranlar öğrenme sürecini etkiliyor
Gelişimsel süreçlerin en bariz neticelerindan biri olan “öğrenme” doğumla başlayan bir müddetç olduğunu ve ömür uzunluğu devam ettiğini belirten Prof. Dr. Nurper Ülküer kelamlarına şöyleki devam etti:
“Öğrenme biyo-nörolojik ve psikolo-sosyal bir müddetçtir. Fizikî büyüme ve olgunlaşmanın yanı sıra, çocuğun ortasında bulunduğu ortamın ona sunduğu varlıklı uyaranlar çocuğun beyin yapısını şekillendiriyor ve başta öğrenme olmak üzere tüm gelişim süreçlerini etkiliyor. Sinirbilim alanının beyin gelişimi konusunda yapılan çalışmalarına nazaran bilhassa hayatın birinci senelerında çocukların itimat duydukları bir yetişkinle deneyimlediği çeşitli objeler, renkli oyuncaklar, kitaplarla zenginleştirilmiş diyaloglar ve oyunlar beyindeki sinirsel temasların varlıklı ve kuvvetli olmasını sağlıyor. Bu da öğrenmenin temelini oluşturuyor. Yani, öğrenme yalnızca biyolojik bir büyüme ve olgunlaşma kararı ortaya çıkan bir durum değildir. bununla birlikte anne, baba, bakım veren, öğretmen üzere çocuğun etrafındaki yetişkinler kardeşleri ve arkadaşları ile olumlu ve varlıklı etkileşimleri kararı kazanılan gelişimsel bir müddetçtir.”
Lisan gelişimi için kritik periyot birinci 3 yaş
Beyin gelişimi çalışmalarının çocukların öğrenmeleri için beyin gelişim sürecindeki kritik devirleri ortaya koyduğunu söz eden Ülküer, “Bu kritik devirlerde çocukların o alanla ilgili gelişimsel süreçleri daha süratlidir, dışardan gelen ikazlara daha açıktırlar. Örneğin lisan gelişimi için kritik periyot birinci 3 yaştır, ondan sonrasında yavaş yavaş beyin bu alandaki esnekliğini kaybetmeye başlar. bir daha hislerin denetimi için de birinci 3 yaş kıymetli bir kritik periyottur.” dedi.
His denetiminde yetişkinle bağlantı tesirli oluyor
His denetiminin öğrenilmesinin iddia edilenden hayli daha evvel olduğunu vurgulayan Ülküer, “Çocuğun itimat duyduğu yetişkinle olan karşılıklı ve olumlu etkileşimleri, bu gelişim sürecini şekillendiriyor. Etrafındaki yetişkinlerin onun hislerini anladığı ve olumlu yansılar verdiği bir ortam çocuğun his denetimi için değerlidir. Başta ebeveyn ve çocukların birincil bakım verenleri olmak üzere okul öncesi kurumda bulunan gelişim uzmanlarının ve öğretmenlerin bu hususa ihtimam göstermesi, kendisi ve etrafı ile barışık keyifli çocuklar yetiştirmek açısından çok değerli.” diye konuştu.
Oyun beyin gelişmenini ve öğrenmeyi sağlıyor
Oyunun öğrenmenin aracı olduğunu tabir eden Prof. Dr. Nurper Ülküer, “Çocuklar oyun yolu ile öğrenir. Çocuk oyun aracılığı ile bedensel ve zihinsel gelişim süreçlerini harmanlar, etrafından aldığı ikazları beyninde yorumlar, yeni yapılanmalar oluşturur etrafındaki olgulara manalar yükler. Oyun, lisan gelişmeninden matematiksel algılamaya, uzay yer ilgisinden arkadaş münasebetine kadar her alanda çocuğun beyin gelişmenini ve öğrenmesini sağlayan bir araçtır. Bu niçinle oyun ve öğrenmenin her vakit birlikte ele alınması gerekiyor. Okul öncesi eğitim de çocukların meskende başlayan gelişimsel süreçlerini devam ettirdiği, oyun ve öğrenmenin bir bütünlük ortasında ele alındığı, aile haricinde gerçekleşen lakin aile ile bütünlük ve iş birliği ortasında ve onu örgün eğitime hazırlayan kıymetli, kurumsal bir eğitim sürecidir.” dedi.
Okul öncesi eğitim 3 yaşında başlamalı
Prof. Dr. Nurper Ülküer, ‘Uyarıcılar açısından varlıklı, oyun temelli bir öğrenme ortamının olduğu, çocukla manalı bir etkileşim içine girebilen, onun gelişimsel sürecini izleyip, değerlendirip gerekli oyun-temelli öğrenme ortamlarını sunan bir okul öncesi eğitimi çocuktaki potansiyelin en üst seviyeye çıkmasında kıymetli bir role sahip’ dedi ve kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Okul öncesi eğitimlerin kalitesi, çocuğun gelişmenine katkı sunmada kıymetli bir rol sahibi. Şayet çocuğun doğumdan başlayarak öğrendiği gerçeğinden yola çıkarsak, hayli erken başlaması gerektiğini söyleyebiliriz. Anne ve babanın çalışıyor olması, konut ortamının çocuğa bir süre daha sonra gelişimsel açıdan yeteri kadar uyarıcı olmaması ve akranları ile toplumsallaşması muhtaçlıkları göz önüne alınırsa aile haricinde kurumsal okul öncesi eğitim programlarının başlama yaşının 3 yaş olmasında yarar var. Bunun haricinde, sosyal-ekonomik açıdan hudutlu ailelerin çocuklarının, mesken ortamlarının kâfi ikazcıyı sağlayamama durumlarında, daha erken yaşlardan itibaren, okul öncesi programlara devam etmesi çocuğun gelişimi açısından kıymet taşıyor. Yapılan araştırmalar, okul öncesi eğitime giden ve gitmeyen çocuklar içinde gelişimsel açıdan gidenler lehine olumlu farklılıklar olduğunu ortaya koyuyor.”
5 yaş mecburî eğitim sistemine alınacak
Ülkemizde çocuğun mecburî tahsile başlamadan evvelki en az bir yıllık eğitiminin okul öncesi eğitim kapsamına alındığını hatırlatan Prof. Dr. Nurper Ülküer, “hemen çabucak mecburî olmamakla bir arada bu devir okullaşma oranı ülke genelinde beş yaş için yüzde 65’leri buluyor. 2023 Eğitim Vizyonu ve stratejilerine nazaran 5 yaş zarurî eğitim sistemine alınacaktır. 3-4 yaşlar için bu oran epey daha düşüktür. Bölgelere bakılırsa farklılıklar göstermesini, kırılgan kümelerin okul öncesi eğitimden çabucak hemen istenilen oranda yararlanamadığını göz önüne alırsak ülkemizde çabucak hemen okul öncesi devir okullaşma oranı niceliksel olarak istenen seviyede değildir. Nitelikli okul öncesi eğitim programlarının hazırlanması da başka bir tartışma konusudur.” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
ALINTIDIR