- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 13,463
- Puanları
- 36
Koç Üniversitesi 26 ve 27’inci Periyot Mezunlarını Verdi
Koç Üniversitesi’nin “26 ve 27. Lisans ve Lisansüstü Mezuniyet Töreni” çevrimiçi canlı olarak gerçekleştirildi. İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kısmı öğrencisi İpek Bahar Ungan’ın 2020 yılı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Kısmı öğrencisi Burcu Magemizoğlu’nun 2021 yılı okul birincisi olduğu Koç Üniversitesi’nde, lisans ve lisansüstü eğitimini tamamlayan 2328 öğrenci mezun oldu. Merasimde konuşan Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Lideri Prof. Dr. Işık Yalman, “Koç Üniversitesi’nin, dünyanın en prestijli bilim yuvalarından biri haline geldiğini görmek ve bilmek, sizlerle birlikte hoş ülkemizi bilim dünyasında yüceltmek en büyük davamızdır. Bu bahiste taviz vermeyeceğiz” dedi. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da, “Büyük başkan Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin kusursuz bir ilim ordusuna sahip olmasının en az kuvvetli bir ordusu olması kadar değerli olduğunu vurgulamıştır. Yaklaşık 100 yıl daha sonra ne memnun bize ki, aziz başkanımızın işaret ettiği kuvveti, Koç Üniversitesi’nin tüm bileşenlerinde bir ortaya getirmeyi başardık ve daha da güçlendirmek yolunda emin adımlarla ilerliyoruz” diye konuştu. Merasimin konuk konuşmacısı olan ve ömrünü dünyanın en fakir insanları için sıhhat hizmetlerinin güzelleştirilmesine adayan tıbbi antropolog ve tıp hekimi Prof. Dr. Paul Farmer ise yeni mezunlara, “Her mezuniyette olduğu üzere, artık ‘muhteşem yalnızlığınızdan’ çıkıyorsunuz. bir oldukcalarının ‘gerçek dünya’ dediği yere geri dönüyorsunuz. olağan olarak her vakit gerçek dünyanın bir parçasıydınız ve hepimiz üzere onun ortasında kendinizi geliştirmek zorundasınız. Artık Bilim Kapısı’ndan geçin ve bu kapıyı hiç kapatmayın” diye seslendi.
Koç Üniversitesi lisans ve lisansüstü eğitimini muvaffakiyetle tamamlayan 2020 ve 2021 sınıflarından 2328 öğrenci, 26 Haziran 2021 Cumartesi günü çevrimiçi canlı olarak düzenlenen, 26 ve 27’inci Mezuniyet Törenleri’yle mezun oldu. 2020 yılının üniversite birincisi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kısmı öğrencisi İpek Bahar Ungan, 2021 yılı birincisi ise İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Kısmı öğrencisi Burcu Magemizoğlu’nun oldu.
Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Lideri Prof. Dr. Işık Yalman ve Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın katıldığı merasimde, hayatını dünyanın en fakir insanları için sıhhat hizmetlerinin güzelleştirilmesine adayan tıbbi antropolog ve tıp tabibi Prof. Dr. Paul Farmer bu yılın konuk konuşmacısı olarak öğrencilere seslendi.
Prof. Dr. Parıltı Yalman: “Dünya küçülüyor, Artık yepisyeni bir dünyadayız”
Koç Üniversitesi’nin elde ettiği büyük muvaffakiyetlerde değerli katkıları bulunan Koç Ailesine, mütevelli heyeti üyelerine, öğretim üyelerine, mezunlara ve öğrencilere teşekkür eden Prof. Dr. Parıltı Yalman, şu biçimde konuştu: “Sizlere bugün geleceğe açılan Bilim Kapısı’ndan sesleniyorum. Sizler ki, bilim ve irfanla dolu yılların havasını teneffüs ederek bu kapıdan tekraren girdiniz, bu koridorlardan tekraren geçtiniz. Koç Üniversitesi’nin, dünyanın en prestijli bilim yuvalarından biri haline geldiğini görmek ve bilmek, sizlerle birlikte hoş ülkemizi bilim dünyasında yüceltmek en büyük davamızdır. Bu mevzuda taviz vermeyeceğiz.
Dünya için hayli kıymetli ve birfazlaca değişiklikleri de birlikteinde getirecek oldukça problemli bir periyodun son dönemecine girerken, birlikte öğrendik, birlikte çalıştık ve en kıymetlisi bir arada zorlukların üstesinden geldik. Üniversitemize birinci ayak bastığınızdaki hayal ettiğiniz son bu olmayabilir lakin unutmayın ki, sizlerin Koç Üniversitesi mezunu olarak altından değerli birer diplomanız olacak. Değerini bilmenizi isterim. Her birinize, bütün hayatınız boyunca kıymetli kapılar açılacaktır. Çok çalışkan, epey namuslu, fazlaca haysiyetli ve epeyce üretken olun. Çok başarılı, mükemmel bir gelecek sizi bekliyor. Değişik kültürleri tanımaya, değişik lisanları öğrenmeye uğraş edin ve öğrenin. Dünyamız epeyce küçülmekte, sizin hayatınız Doğu-Batı-Kuzey-Güney demeden çok değişik beşerler ve kültürlerle epeyce yakın olacaktır. Yepisyeni, hayret verici teknolojik bir dünyaya hakikat süratle gittiğimizi internet ekranları ile bu musibet Korona virüsü hepimize güzelce anlattı. Fakat her şeydilk evvelden yeterli insan olmaya çaba ediniz. Memnunluk yeterlilikten gelir” dedi.
Prof. Dr. Parıltı Yalman kelamlarına şöyleki devam etti: “Sevgili Mevlanamızın kelamlarına kulak verin. Üniversal şairimiz Yunus Emre ne demiş, uygun dinleyin. Birtakım eski sömürgeci ve esir ticareti ile güçlü olmuş ülkelerin boş laflarına, geri kalmış ülkeler, gelişmemiş ülkeler propagandasına prestij etmeyiniz. Artık orijinal bir dünyadayız. Özellikle unutmayınız ki insaniyet, insan olma konusunda hiç biri bizden üstün değildir.
Prof. Dr. Umran İnan: “Neredeyse her gün yeni bir disiplin doğuyor; eski disiplinler ise beklenmedik iş birlikleriyle bir daha hayat buluyor”
Mezuniyet merasimi niçiniyle öğrencilere seslenen Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da şunları söylemiş oldu: “Büyük başkan Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin harika bir ilim ordusuna sahip olmasının en az kuvvetli bir ordusu olması kadar değerli olduğunu vurgulamıştır. Yaklaşık 100 yıl daha sonra ne memnun bize ki, şanlı başkanımızın işaret ettiği kuvveti, Koç Üniversitesi’nin tüm bileşenlerinde bir ortaya getirmeyi başardık ve daha da güçlendirmek yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Önümüzdeki 10 ila 20 yıl içerisinde insanlığı ve toplumları en hayli etkileyecek olan yeni buluşların birçok toplumsal, insani bilimler ile temel bilimler, mühendislik ve tıp alanlarının kesişmelerinde ortaya çıkacak. Biz de Koç Üniversitesi’nde kuruluşumuzdan bu yana disiplinlerarası çalışmalara odaklanıyoruz. Öğrencilerimizin bilhassa son yıllarde artan çift-anadal tercihlerinde birbirine daha dikey seçimleri yapmaya, mesela bir mühendisin psikoloji yahut ideoloji okumaya, iktisat okuyan bir öğrencimizi görsel sanatlara teşvik ediyor, bu heves ve heyecanlarını en düzgün formlarda yakalayabilmeleri için her türlü imkânı sağlıyoruz. Bilimdeki değişim suratı artık yüzseneler yahut on senelerla değil, yıllar ve hatta aylar bazında ölçülür oldu. Neredeyse her gün yeni bir disiplin doğuyor; eski disiplinler ise beklenmedik iş birlikleriyle bir daha hayat buluyor.”
Üniversite olarak, 28 yılı geride bıraktıklarını ve bugün bilimsel araştırma ve geliştirme alanlarında Avrupa’dan en hayli fon alan ve TÜBİTAK’tan da en epeyce proje takviyesi alan birkaç üniversiteden biri haline geldiklerine vurgu yapan Prof. Dr. Umran İnan kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Bu gurur veren tablo epey daha yenilikçi ve katma pahası yüksek çalışmalar yapmamız için bizi daha da cesaretlendiriyor. Bizlere büyük dayanak sağlayan Vehbi Koç Vakfı tarafınca bugüne kadar kampüslerimize yapılan yatırım, yaklaşık 1,5 milyar dolara ulaştı. Vakfımızın üniversitemize aktardığı kaynak ise bu yıl yaklaşık 25 milyon dolar mertebesinde. Ülkemiz güçlü bir periyottan geçse de daha evvel tarihimiz boyunca biroldukça kere yaptığımız üzere, bu krizden daha kuvvetli çıkacağımızdan eminim. Bu çetin periyotta ödün vermeden, ihtimamla ve özveri ile çalışan, ülkemizde eğitimde ve bilimde bir mükemmeliyet merkezi olma misyonumuzu sürdüreceğiz. Bu noktada, üniversite olarak en gurur duyduğumuz programlarımızdan biri olan Anadolu Bursiyerleri’nden kelam etmek isterim. Geçen senelerda 782 öğrencinin 300’ü aşkın farklı kurum tarafınca desteklendiği bu program çerçevesinde, bu yıl da 50’den çok yeni kurumun dayanağıyla ülkemizin dört bir yanından gelen başarılı fakat ekonomik yetersizliği olan 200’e yakın parlak gencimizi daha üniversitemize bu türlü yerleştireceğiz.”
Prof. Dr. Umran İnan: “Üniversite eğitimini kuşaklar ortası bir randevu olarak görüyoruz”
Üniversite olarak ana ideolojilerinin en özgür ortamı yaratmak olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Umran İnan 2020 ve 2021 mezunlarına şu biçimde seslendi: “Zira biliyoruz ki, insan en epeyce ve en hoş şeyleri en özgürken üretir. Biz üniversite eğitimini jenerasyonlar ortası bir randevu olarak görüyoruz. Bir Üniversite aslen mezunlarıdır ve mezunlarımız da aslına bakarsan üniversitemizdir. Üniversitemizde aldığınız geniş tabanlı eğitim sizlerin yeni normali inşa etmenizi, bizi daha sağlıklı bir topluma yönlendirmenizi sağlayacak en kıymetli ayrıcalıklarınızdan biri olacaktır. Son yüzyılın tüm dünya genelinde halk sıhhatine en önemli tehlikesi olarak görülen COVID-19 ile olan tecrübeniz, sizleri gelecekteki muhtemel salgınlara ve başka dünya sıkıntılarına yenilikçi yanıtlar bulmaya yönlendirecektir. Bundan daha sonraki hayatınızda da sanat, kültür ve sporu ihmal etmeyin ve sakın muvaffakiyet hırsına kapılıp yalnızca mesleğe odaklı kalmayın. Günün sonunda kıymetli olanın yaptığınız her işte, bir arada çalıştığınız ve etkilediğiniz beşerler olduğunu unutmayın. Sizler yarının niyet liderleri, iş dünyasının önderleri, mühendisleri, hukukçuları, bilim insanları, hekimleri, hemşireleri ve sanatçılarısınız; özetlemek gerekirsesı siz yarınımızın sahipleri ve ülkemizin geleceğisiniz. Merhum Vehbi Koç’un dediği üzere “Ülkem var ise ben de varım, demokrasi var ise hepimiz varız.” Ülkemizi daha aydınlık günlere taşıyacak olan sizlersiniz. Yalnızca muvaffakiyet ve sonuç odaklı değil, bununla birlikte insan odaklı olun. Hep müspet, yapan ve mütevazı olun. Hayatta ne ile karşılaşırsanız karşılaşın, heves ve heyecanınızı sakın ola ki kaybetmeyin. Size gösterilen yollardan yürümeyin; kendi yol ve patikalarınızı oluşturun ki, öbürleri da o yeni yollardan ve patikalardan yürüyebilsin. Ebediyen sevdiğiniz uğraşlara gerçek yönelin, lakin gönülden sevdiğiniz işlerde keyifli ve başarılı olabilirsiniz. Gördüğünüz yanılgıları ve eksiklikleri, yeni şeyler öğrenmek için fırsatlar olarak değerlendirin. Ne yaparsanız yapın, yazılı ve kelamlı bağlantınıza itina gösterin, hakikat yazın ve düzgün konuşun.”
Prof. Dr. Paul Farmer: “Daha Düzgün Bir Dünya İçin Çalışın. Yaşadığımız Dünyayı Asla Unutmayın”
Konuk konuşmacı olarak merasime katılan tıbbi antropolog ve tıp hekimi Paul Farmer, “Her mezuniyette olduğu üzere, artık ‘muhteşem yalnızlığınızdan’ çıkıyorsunuz. bir fazlacalarının ‘gerçek dünya’ dediği yere geri dönüyorsunuz. olağan olarak, her vakit gerçek dünyanın bir parçasıydınız ve hepimiz üzere onun ortasında kendinizi geliştirmek zorundasınız. İster yerleşkede, ister yerleşke haricinde, ister Boğaz’ın doğusunda, ister batısında yahut Türkiye’nin sonları haricinde olsun, siz mezunlar Bilim Kapısı’ndan çıkmaya hazır olun ve bu kapıyı kapatmayın. Siz mezunlar yalnızca yakın etrafınızı değil, epeyce daha geniş bir çevreyi düşünmek durumundasınız. Yalnızca kendi vatanınızı değil, hepimizin ortasında yaşadığı ortak vatanımız olan dünyayı düşünmelisiniz. Tüm salgınlar yaşadıklarımız, bize toplumsal dünyada yaşadığımızı hatırlatır ki, sizler de artık bu dünyaya dönüyorsunuz; aslında hiç terk etmemiş olduğunuz birebir dünyaya” dedi. Paul Farmer, mezuniyet daha sonrası öğrencilerin hayatlarını yakından ilgilendirdiğini düşündüğü üç noktaya değinerek, şöyleki devam etti:
“Birincisi, mezun olduğunuz okulun misyonu bu ülkenin genç insanlarını manalı, etik bir ömür için hazırlamak ve sizin günümüzde hala insanlığın başına kaygı olan sıkıntılara dair tahlil arayışlarına katkıda bulunmanızı sağlamak. Gerek terör, gerek iklim değişikliği, gerekse sıhhat konusundaki eşitsizlikler olsun. Lakin yeteneklerinizin tesir alanı yalnızca Türkiye ile hudutlu kalmamalı. Ülkenizin dünyadaki yerini hatırlamalısınız.
İkinci olarak, şayet daha yeterli bir dünya kurmak istiyorsak, Koç ve Harvard üniversiteleri de dahil olmak üzere tüm üniversiteler eşitliğe odaklanmalı. Mezunları da o denli.
Üçüncüsü ise bir anlığına yakın geleceğe dair kendi planlarınızdan başınızı kaldırın ve paylaştığımız ortak ufuklara bakın. Hepimiz, ortasında yaşadığımız dünyayı anlamak için daha fazla gayret göstermeliyiz. Sözlerimi bitirirken, sizlerle bana yol gösteren Türk hocamdan öğrendiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Harvard’ta antropoloji profesörü ve beraberinde Koç Üniversitesi’nin kurucularından olan Işık Yalman bugün bizi dinliyor; Prof. Dr. Parıltı Yalman’ın bana olağanüstü derslerinde öğretmiş olduğu üzere, insanlık olarak üç farklı dünyada değil, tek bir dünyada, daima birlikte yaşıyoruz ve bu epey karmaşık bir dünya. Çünkü global ve uzaklarda olan olayları anlamaya çalışırken, bir yandan lokal dünyaların da değerli olduğunu unutmamak zorundayız. Ve en kıymetlisi, Işık Yalman bize toplumsal sıkıntıların tahlillerinin de toplumsal olması gerektiğini öğretti. Yani, karşı karşıya kaldığımız musibetler birden fazla vakit birer doğal afet değil, kendi yarattığımız felaketler. Ve sevgili mezunlar, bu da demek oluyor ki, çatışmalar ve hastalıklarla dolu bir dünyada, varlığı insanların yaptıkları ve yapmadıkları niçiniyle tehdit altında olan bir gezegende kendinizi geliştirirken, dünyamızı da daha yeterli hale getirmek için önünüzde bir fazlaca fırsat olacak. Bugün ‘sizlerle’ olmama müsaade verdiğiniz için teşekkür ederim. Artık Bilim Kapısı’ndan geçin ve bu kapıyı hiç kapatmayın” diye konuştu.
2020 yılı birincisi İpek Bahar Ungan: “Koç Üniversitesi’nin sunduğu eğitim imkânları, öğrencilerine araştırma, tahlil ve bilgiye ulaşma isteği aşılamasıyla 2020 sınıfı mezunları olarak girdiğimiz her ortamda Koç Üniversitesi’nin ışığıyla parlamaya devam edeceğiz. Bize bilimi temel alan, akılcı ve yenilikçi bir eğitimle dünya vatandaşı olarak yetiştiren bu okulda, öğrenci olma talihini sunan başta ulu lider Mustafa Kemal Atatürk’e, Koç Üniversitesi’ne ve Vehbi Koç Vakfı’na sonsuz teşekkür, minnet ve hürmetlerimi sunuyorum” dedi.
Merasimde konuşan 2021 yılı birincisi Burcu Magemizoğlu ise, “Dünyada bir fark yaratabilmek için gücü daima bilgide buldum ve Koç Üniversitesi tam da bu noktada benim talihim oldu. Zira burada kapılar sizin için daima açıktır, siz kâfi ki isteyin; disiplinlerarası eğitim, yurt dışı imkânları ve toplumsal faaliyetler önünüzdeki sonsuz fırsatlardan yalnızca sayabildiklerim. Her muvaffakiyet birlikteinde sorumluluk getirir, biz de Koç Üniversitesi mezunları olarak bu biçimdesine kaliteli bir eğitim almanın ne kadar büyük bir baht olduğunu daima hatırlamalıyız. Maalesef talih diyorum zira nitelikli eğitim birfazlaca çocuk ve genç için hâlâ bir baht, hak değil. Fakat bu bahta sahip olmuş şahıslar olarak bu durumu değiştirmenin elimizde olduğuna inancım tam. Bu husustaki hassasiyeti ve kapsamlı çalışmalarıyla bilinen bir kurumdan mezun olmak da bu sebeple bambaşka bir onur” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
ALINTIDIR
Koç Üniversitesi’nin “26 ve 27. Lisans ve Lisansüstü Mezuniyet Töreni” çevrimiçi canlı olarak gerçekleştirildi. İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kısmı öğrencisi İpek Bahar Ungan’ın 2020 yılı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Kısmı öğrencisi Burcu Magemizoğlu’nun 2021 yılı okul birincisi olduğu Koç Üniversitesi’nde, lisans ve lisansüstü eğitimini tamamlayan 2328 öğrenci mezun oldu. Merasimde konuşan Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Lideri Prof. Dr. Işık Yalman, “Koç Üniversitesi’nin, dünyanın en prestijli bilim yuvalarından biri haline geldiğini görmek ve bilmek, sizlerle birlikte hoş ülkemizi bilim dünyasında yüceltmek en büyük davamızdır. Bu bahiste taviz vermeyeceğiz” dedi. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da, “Büyük başkan Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin kusursuz bir ilim ordusuna sahip olmasının en az kuvvetli bir ordusu olması kadar değerli olduğunu vurgulamıştır. Yaklaşık 100 yıl daha sonra ne memnun bize ki, aziz başkanımızın işaret ettiği kuvveti, Koç Üniversitesi’nin tüm bileşenlerinde bir ortaya getirmeyi başardık ve daha da güçlendirmek yolunda emin adımlarla ilerliyoruz” diye konuştu. Merasimin konuk konuşmacısı olan ve ömrünü dünyanın en fakir insanları için sıhhat hizmetlerinin güzelleştirilmesine adayan tıbbi antropolog ve tıp hekimi Prof. Dr. Paul Farmer ise yeni mezunlara, “Her mezuniyette olduğu üzere, artık ‘muhteşem yalnızlığınızdan’ çıkıyorsunuz. bir oldukcalarının ‘gerçek dünya’ dediği yere geri dönüyorsunuz. olağan olarak her vakit gerçek dünyanın bir parçasıydınız ve hepimiz üzere onun ortasında kendinizi geliştirmek zorundasınız. Artık Bilim Kapısı’ndan geçin ve bu kapıyı hiç kapatmayın” diye seslendi.
Koç Üniversitesi lisans ve lisansüstü eğitimini muvaffakiyetle tamamlayan 2020 ve 2021 sınıflarından 2328 öğrenci, 26 Haziran 2021 Cumartesi günü çevrimiçi canlı olarak düzenlenen, 26 ve 27’inci Mezuniyet Törenleri’yle mezun oldu. 2020 yılının üniversite birincisi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kısmı öğrencisi İpek Bahar Ungan, 2021 yılı birincisi ise İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Kısmı öğrencisi Burcu Magemizoğlu’nun oldu.
Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Lideri Prof. Dr. Işık Yalman ve Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın katıldığı merasimde, hayatını dünyanın en fakir insanları için sıhhat hizmetlerinin güzelleştirilmesine adayan tıbbi antropolog ve tıp tabibi Prof. Dr. Paul Farmer bu yılın konuk konuşmacısı olarak öğrencilere seslendi.
Prof. Dr. Parıltı Yalman: “Dünya küçülüyor, Artık yepisyeni bir dünyadayız”
Koç Üniversitesi’nin elde ettiği büyük muvaffakiyetlerde değerli katkıları bulunan Koç Ailesine, mütevelli heyeti üyelerine, öğretim üyelerine, mezunlara ve öğrencilere teşekkür eden Prof. Dr. Parıltı Yalman, şu biçimde konuştu: “Sizlere bugün geleceğe açılan Bilim Kapısı’ndan sesleniyorum. Sizler ki, bilim ve irfanla dolu yılların havasını teneffüs ederek bu kapıdan tekraren girdiniz, bu koridorlardan tekraren geçtiniz. Koç Üniversitesi’nin, dünyanın en prestijli bilim yuvalarından biri haline geldiğini görmek ve bilmek, sizlerle birlikte hoş ülkemizi bilim dünyasında yüceltmek en büyük davamızdır. Bu mevzuda taviz vermeyeceğiz.
Dünya için hayli kıymetli ve birfazlaca değişiklikleri de birlikteinde getirecek oldukça problemli bir periyodun son dönemecine girerken, birlikte öğrendik, birlikte çalıştık ve en kıymetlisi bir arada zorlukların üstesinden geldik. Üniversitemize birinci ayak bastığınızdaki hayal ettiğiniz son bu olmayabilir lakin unutmayın ki, sizlerin Koç Üniversitesi mezunu olarak altından değerli birer diplomanız olacak. Değerini bilmenizi isterim. Her birinize, bütün hayatınız boyunca kıymetli kapılar açılacaktır. Çok çalışkan, epey namuslu, fazlaca haysiyetli ve epeyce üretken olun. Çok başarılı, mükemmel bir gelecek sizi bekliyor. Değişik kültürleri tanımaya, değişik lisanları öğrenmeye uğraş edin ve öğrenin. Dünyamız epeyce küçülmekte, sizin hayatınız Doğu-Batı-Kuzey-Güney demeden çok değişik beşerler ve kültürlerle epeyce yakın olacaktır. Yepisyeni, hayret verici teknolojik bir dünyaya hakikat süratle gittiğimizi internet ekranları ile bu musibet Korona virüsü hepimize güzelce anlattı. Fakat her şeydilk evvelden yeterli insan olmaya çaba ediniz. Memnunluk yeterlilikten gelir” dedi.
Prof. Dr. Parıltı Yalman kelamlarına şöyleki devam etti: “Sevgili Mevlanamızın kelamlarına kulak verin. Üniversal şairimiz Yunus Emre ne demiş, uygun dinleyin. Birtakım eski sömürgeci ve esir ticareti ile güçlü olmuş ülkelerin boş laflarına, geri kalmış ülkeler, gelişmemiş ülkeler propagandasına prestij etmeyiniz. Artık orijinal bir dünyadayız. Özellikle unutmayınız ki insaniyet, insan olma konusunda hiç biri bizden üstün değildir.
Prof. Dr. Umran İnan: “Neredeyse her gün yeni bir disiplin doğuyor; eski disiplinler ise beklenmedik iş birlikleriyle bir daha hayat buluyor”
Mezuniyet merasimi niçiniyle öğrencilere seslenen Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da şunları söylemiş oldu: “Büyük başkan Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin harika bir ilim ordusuna sahip olmasının en az kuvvetli bir ordusu olması kadar değerli olduğunu vurgulamıştır. Yaklaşık 100 yıl daha sonra ne memnun bize ki, şanlı başkanımızın işaret ettiği kuvveti, Koç Üniversitesi’nin tüm bileşenlerinde bir ortaya getirmeyi başardık ve daha da güçlendirmek yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Önümüzdeki 10 ila 20 yıl içerisinde insanlığı ve toplumları en hayli etkileyecek olan yeni buluşların birçok toplumsal, insani bilimler ile temel bilimler, mühendislik ve tıp alanlarının kesişmelerinde ortaya çıkacak. Biz de Koç Üniversitesi’nde kuruluşumuzdan bu yana disiplinlerarası çalışmalara odaklanıyoruz. Öğrencilerimizin bilhassa son yıllarde artan çift-anadal tercihlerinde birbirine daha dikey seçimleri yapmaya, mesela bir mühendisin psikoloji yahut ideoloji okumaya, iktisat okuyan bir öğrencimizi görsel sanatlara teşvik ediyor, bu heves ve heyecanlarını en düzgün formlarda yakalayabilmeleri için her türlü imkânı sağlıyoruz. Bilimdeki değişim suratı artık yüzseneler yahut on senelerla değil, yıllar ve hatta aylar bazında ölçülür oldu. Neredeyse her gün yeni bir disiplin doğuyor; eski disiplinler ise beklenmedik iş birlikleriyle bir daha hayat buluyor.”
Üniversite olarak, 28 yılı geride bıraktıklarını ve bugün bilimsel araştırma ve geliştirme alanlarında Avrupa’dan en hayli fon alan ve TÜBİTAK’tan da en epeyce proje takviyesi alan birkaç üniversiteden biri haline geldiklerine vurgu yapan Prof. Dr. Umran İnan kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Bu gurur veren tablo epey daha yenilikçi ve katma pahası yüksek çalışmalar yapmamız için bizi daha da cesaretlendiriyor. Bizlere büyük dayanak sağlayan Vehbi Koç Vakfı tarafınca bugüne kadar kampüslerimize yapılan yatırım, yaklaşık 1,5 milyar dolara ulaştı. Vakfımızın üniversitemize aktardığı kaynak ise bu yıl yaklaşık 25 milyon dolar mertebesinde. Ülkemiz güçlü bir periyottan geçse de daha evvel tarihimiz boyunca biroldukça kere yaptığımız üzere, bu krizden daha kuvvetli çıkacağımızdan eminim. Bu çetin periyotta ödün vermeden, ihtimamla ve özveri ile çalışan, ülkemizde eğitimde ve bilimde bir mükemmeliyet merkezi olma misyonumuzu sürdüreceğiz. Bu noktada, üniversite olarak en gurur duyduğumuz programlarımızdan biri olan Anadolu Bursiyerleri’nden kelam etmek isterim. Geçen senelerda 782 öğrencinin 300’ü aşkın farklı kurum tarafınca desteklendiği bu program çerçevesinde, bu yıl da 50’den çok yeni kurumun dayanağıyla ülkemizin dört bir yanından gelen başarılı fakat ekonomik yetersizliği olan 200’e yakın parlak gencimizi daha üniversitemize bu türlü yerleştireceğiz.”
Prof. Dr. Umran İnan: “Üniversite eğitimini kuşaklar ortası bir randevu olarak görüyoruz”
Üniversite olarak ana ideolojilerinin en özgür ortamı yaratmak olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Umran İnan 2020 ve 2021 mezunlarına şu biçimde seslendi: “Zira biliyoruz ki, insan en epeyce ve en hoş şeyleri en özgürken üretir. Biz üniversite eğitimini jenerasyonlar ortası bir randevu olarak görüyoruz. Bir Üniversite aslen mezunlarıdır ve mezunlarımız da aslına bakarsan üniversitemizdir. Üniversitemizde aldığınız geniş tabanlı eğitim sizlerin yeni normali inşa etmenizi, bizi daha sağlıklı bir topluma yönlendirmenizi sağlayacak en kıymetli ayrıcalıklarınızdan biri olacaktır. Son yüzyılın tüm dünya genelinde halk sıhhatine en önemli tehlikesi olarak görülen COVID-19 ile olan tecrübeniz, sizleri gelecekteki muhtemel salgınlara ve başka dünya sıkıntılarına yenilikçi yanıtlar bulmaya yönlendirecektir. Bundan daha sonraki hayatınızda da sanat, kültür ve sporu ihmal etmeyin ve sakın muvaffakiyet hırsına kapılıp yalnızca mesleğe odaklı kalmayın. Günün sonunda kıymetli olanın yaptığınız her işte, bir arada çalıştığınız ve etkilediğiniz beşerler olduğunu unutmayın. Sizler yarının niyet liderleri, iş dünyasının önderleri, mühendisleri, hukukçuları, bilim insanları, hekimleri, hemşireleri ve sanatçılarısınız; özetlemek gerekirsesı siz yarınımızın sahipleri ve ülkemizin geleceğisiniz. Merhum Vehbi Koç’un dediği üzere “Ülkem var ise ben de varım, demokrasi var ise hepimiz varız.” Ülkemizi daha aydınlık günlere taşıyacak olan sizlersiniz. Yalnızca muvaffakiyet ve sonuç odaklı değil, bununla birlikte insan odaklı olun. Hep müspet, yapan ve mütevazı olun. Hayatta ne ile karşılaşırsanız karşılaşın, heves ve heyecanınızı sakın ola ki kaybetmeyin. Size gösterilen yollardan yürümeyin; kendi yol ve patikalarınızı oluşturun ki, öbürleri da o yeni yollardan ve patikalardan yürüyebilsin. Ebediyen sevdiğiniz uğraşlara gerçek yönelin, lakin gönülden sevdiğiniz işlerde keyifli ve başarılı olabilirsiniz. Gördüğünüz yanılgıları ve eksiklikleri, yeni şeyler öğrenmek için fırsatlar olarak değerlendirin. Ne yaparsanız yapın, yazılı ve kelamlı bağlantınıza itina gösterin, hakikat yazın ve düzgün konuşun.”
Prof. Dr. Paul Farmer: “Daha Düzgün Bir Dünya İçin Çalışın. Yaşadığımız Dünyayı Asla Unutmayın”
Konuk konuşmacı olarak merasime katılan tıbbi antropolog ve tıp hekimi Paul Farmer, “Her mezuniyette olduğu üzere, artık ‘muhteşem yalnızlığınızdan’ çıkıyorsunuz. bir fazlacalarının ‘gerçek dünya’ dediği yere geri dönüyorsunuz. olağan olarak, her vakit gerçek dünyanın bir parçasıydınız ve hepimiz üzere onun ortasında kendinizi geliştirmek zorundasınız. İster yerleşkede, ister yerleşke haricinde, ister Boğaz’ın doğusunda, ister batısında yahut Türkiye’nin sonları haricinde olsun, siz mezunlar Bilim Kapısı’ndan çıkmaya hazır olun ve bu kapıyı kapatmayın. Siz mezunlar yalnızca yakın etrafınızı değil, epeyce daha geniş bir çevreyi düşünmek durumundasınız. Yalnızca kendi vatanınızı değil, hepimizin ortasında yaşadığı ortak vatanımız olan dünyayı düşünmelisiniz. Tüm salgınlar yaşadıklarımız, bize toplumsal dünyada yaşadığımızı hatırlatır ki, sizler de artık bu dünyaya dönüyorsunuz; aslında hiç terk etmemiş olduğunuz birebir dünyaya” dedi. Paul Farmer, mezuniyet daha sonrası öğrencilerin hayatlarını yakından ilgilendirdiğini düşündüğü üç noktaya değinerek, şöyleki devam etti:
“Birincisi, mezun olduğunuz okulun misyonu bu ülkenin genç insanlarını manalı, etik bir ömür için hazırlamak ve sizin günümüzde hala insanlığın başına kaygı olan sıkıntılara dair tahlil arayışlarına katkıda bulunmanızı sağlamak. Gerek terör, gerek iklim değişikliği, gerekse sıhhat konusundaki eşitsizlikler olsun. Lakin yeteneklerinizin tesir alanı yalnızca Türkiye ile hudutlu kalmamalı. Ülkenizin dünyadaki yerini hatırlamalısınız.
İkinci olarak, şayet daha yeterli bir dünya kurmak istiyorsak, Koç ve Harvard üniversiteleri de dahil olmak üzere tüm üniversiteler eşitliğe odaklanmalı. Mezunları da o denli.
Üçüncüsü ise bir anlığına yakın geleceğe dair kendi planlarınızdan başınızı kaldırın ve paylaştığımız ortak ufuklara bakın. Hepimiz, ortasında yaşadığımız dünyayı anlamak için daha fazla gayret göstermeliyiz. Sözlerimi bitirirken, sizlerle bana yol gösteren Türk hocamdan öğrendiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Harvard’ta antropoloji profesörü ve beraberinde Koç Üniversitesi’nin kurucularından olan Işık Yalman bugün bizi dinliyor; Prof. Dr. Parıltı Yalman’ın bana olağanüstü derslerinde öğretmiş olduğu üzere, insanlık olarak üç farklı dünyada değil, tek bir dünyada, daima birlikte yaşıyoruz ve bu epey karmaşık bir dünya. Çünkü global ve uzaklarda olan olayları anlamaya çalışırken, bir yandan lokal dünyaların da değerli olduğunu unutmamak zorundayız. Ve en kıymetlisi, Işık Yalman bize toplumsal sıkıntıların tahlillerinin de toplumsal olması gerektiğini öğretti. Yani, karşı karşıya kaldığımız musibetler birden fazla vakit birer doğal afet değil, kendi yarattığımız felaketler. Ve sevgili mezunlar, bu da demek oluyor ki, çatışmalar ve hastalıklarla dolu bir dünyada, varlığı insanların yaptıkları ve yapmadıkları niçiniyle tehdit altında olan bir gezegende kendinizi geliştirirken, dünyamızı da daha yeterli hale getirmek için önünüzde bir fazlaca fırsat olacak. Bugün ‘sizlerle’ olmama müsaade verdiğiniz için teşekkür ederim. Artık Bilim Kapısı’ndan geçin ve bu kapıyı hiç kapatmayın” diye konuştu.
2020 yılı birincisi İpek Bahar Ungan: “Koç Üniversitesi’nin sunduğu eğitim imkânları, öğrencilerine araştırma, tahlil ve bilgiye ulaşma isteği aşılamasıyla 2020 sınıfı mezunları olarak girdiğimiz her ortamda Koç Üniversitesi’nin ışığıyla parlamaya devam edeceğiz. Bize bilimi temel alan, akılcı ve yenilikçi bir eğitimle dünya vatandaşı olarak yetiştiren bu okulda, öğrenci olma talihini sunan başta ulu lider Mustafa Kemal Atatürk’e, Koç Üniversitesi’ne ve Vehbi Koç Vakfı’na sonsuz teşekkür, minnet ve hürmetlerimi sunuyorum” dedi.
Merasimde konuşan 2021 yılı birincisi Burcu Magemizoğlu ise, “Dünyada bir fark yaratabilmek için gücü daima bilgide buldum ve Koç Üniversitesi tam da bu noktada benim talihim oldu. Zira burada kapılar sizin için daima açıktır, siz kâfi ki isteyin; disiplinlerarası eğitim, yurt dışı imkânları ve toplumsal faaliyetler önünüzdeki sonsuz fırsatlardan yalnızca sayabildiklerim. Her muvaffakiyet birlikteinde sorumluluk getirir, biz de Koç Üniversitesi mezunları olarak bu biçimdesine kaliteli bir eğitim almanın ne kadar büyük bir baht olduğunu daima hatırlamalıyız. Maalesef talih diyorum zira nitelikli eğitim birfazlaca çocuk ve genç için hâlâ bir baht, hak değil. Fakat bu bahta sahip olmuş şahıslar olarak bu durumu değiştirmenin elimizde olduğuna inancım tam. Bu husustaki hassasiyeti ve kapsamlı çalışmalarıyla bilinen bir kurumdan mezun olmak da bu sebeple bambaşka bir onur” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
ALINTIDIR