Hanîf olmak ne demek ?

Emir

New member
Katılım
12 Mar 2024
Mesajlar
237
Puanları
0
[color=]Hanîf Olmak: Düz Yolda Eğri Büğrü Adımların İçinde Dürüst Kalabilmek[/color]

Geçen gün bir arkadaş ortamında muhabbet açıldı: “Hanîf olmak ne demek?” Soru bir anda masadaki herkesi düşündürdü. Kimimiz “dindar olmak” dedi, kimimiz “doğru yol” dedi, kimimiz de “yahu ben daha kredi kartı ekstresini anlamıyorum, Hanîf olmak hangi dert şimdi?” diye espri yaptı. İşte o anda fark ettim: bu kavram aslında çok daha geniş bir sohbetin kapısını açıyor. Ve buradaki forum ortamı da tam böyle şeyleri tartışmak için biçilmiş kaftan.

[color=]Kelimenin Kökü ve İlk Anlamı[/color]

Hanîf kelimesi Arapça kökenli. “Doğruya yönelen, hakikate eğilen, batıldan uzak duran” gibi anlamlar taşıyor. Tarihsel bağlamda ise İbrahim Peygamber’in tavrıyla özdeşleşmiş. O dönemde toplumda farklı inançlar, putperestlik ve türlü yozlaşmalar varken, İbrahim’in yalnızca tek Allah’a yönelmesi “Hanîf” olmanın simgesi olmuş. Yani mesele sadece bir inanç meselesi değil; aynı zamanda “yanlışı fark ettiğinde, doğruya dönme iradesi göstermek” anlamını da barındırıyor.

Ama gelin bunu biraz günlük hayatımıza indirelim. Hanîf olmak bazen WhatsApp grubunda herkes bir yanlış bilgi yayarken “arkadaşlar bu doğru değil” diyebilmek gibi. Bazen herkesin ayağa kalktığı toplu taşımada yaşlı birine yer vermeyenleri görünce sessiz kalmamak gibi.

[color=]Erkeklerin Stratejik Hanîfliği[/color]

Şimdi gelelim işin mizahi yanına. Masadaki Ali vardı ya, o klasik mühendis kafasıyla şöyle dedi:

“Hanîf olmak demek, sistemde hatayı görüp düzeltmek. Mesela bir yazılımda bug varsa, onu fix edersin. Putperestlik de bir bug, İbrahim onu kaldırmış. Stratejik çözüm işte!”

Ali’nin yaklaşımı tipik erkek bakışı: çözüm odaklı, sistemli ve biraz da şematik. Erkekler genelde Hanîfliği “yanlışı gör, doğrusunu uygula, sistemi yeniden çalıştır” gibi görüyor. Strateji var, mantık var, matematik var. Ama işin duygusal boyutuna çok girilmiyor.

Forumda size de sorayım: Sizce Hanîf olmayı daha çok “sorun çözme” olarak görmek, kavramın özünü daraltır mı, yoksa pratikleştirir mi?

[color=]Kadınların Empatik Hanîfliği[/color]

Elif ise olaya bambaşka yaklaştı. “Hanîf olmak sadece putlara karşı çıkmak değil,” dedi, “aynı zamanda insanların kalplerine karşı da dürüst olmak. Birine haksızlık yapıldığında, onun yanında durmak. İbrahim sadece putlara karşı çıkmadı, aynı zamanda toplumun yanlış alışkanlıklarına da meydan okudu. Yani mesele sadece çözüm değil, aynı zamanda ilişki ve empati.”

Kadınların bu yaklaşımı Hanîfliği daha sıcak, daha insani bir yere taşıyor. Onlar için Hanîf olmak, kalbi temiz tutmak, ilişkilerde dürüst olmak, toplumsal bağları adaletle güçlendirmek demek.

Peki sizce Hanîfliği empati üzerinden okumak, kavramı daha insana yakın kılmaz mı?

[color=]Modern Dünyada Hanîf Olmak[/color]

Gelin biraz da günümüze uyarlayalım.

- Sosyal medyada herkes linç kültürüyle hareket ederken, adil bir şekilde “Durun, bu kişi o kadar da suçlu olmayabilir” diyebilmek Hanîf olmaktır.

- İş yerinde herkes kısa yoldan kazanç peşinde koşarken, dürüst çalışmayı seçmek Hanîf olmaktır.

- Moda uğruna doğayı tüketen sistemde geri dönüşümü savunmak bile bir modern Hanîflik örneği olabilir.

Çünkü Hanîf olmak aslında zamansız bir duruştur: eğrilikler arasında doğruda kalabilmek.

[color=]Toplumsal ve Kültürel Yansımalar[/color]

Kültürler bu kavrama farklı anlamlar yüklemiş.

- Doğu kültürlerinde Hanîf olmak, çoğunlukla sabır, sadakat ve içsel derinlikle ilişkilendirilir.

- Batı dünyasında ise kavram, bireysel özgürlük ve doğruluk arayışıyla eşleştirilebilir.

- Bizde, yani Anadolu kültüründe, Hanîf olmak biraz da “dosdoğru insan” demektir. “Yalansız, dolansız, hak yiyemeyen” kişi için kullanılan bir tanımdır.

Ama her kültürde ortak bir nokta var: Hanîf olmak, çoğunluğun peşinden gitmek değil; gerekirse yalnız kalarak doğruyu savunmak.

[color=]Tartışmaya Açık Sorular[/color]

- Sizce Hanîf olmak günümüz dünyasında hâlâ mümkün mü, yoksa bu kavram sadece tarihte mi kaldı?

- Erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı bakışı mı, kadınların empatik ve ilişki odaklı yaklaşımı mı Hanîfliği daha doğru yorumlar?

- Modern çağda Hanîf olmayı bireysel bir duruş olarak mı görmeliyiz, yoksa toplumsal bir hareket mi olmalı?

[color=]Sonuç: Düz Yolda Eğriye Meyletmemek[/color]

Hanîf olmak aslında hayatın içinde küçük küçük anlarla ortaya çıkan büyük bir duruştur. Kimi zaman bir hatayı düzeltmek, kimi zaman birine destek olmak, kimi zaman da kendi içindeki yanlışla yüzleşmek. Erkeklerin stratejik bakışıyla kadınların empatik yaklaşımı birleştiğinde Hanîf olmanın daha bütünlüklü bir tanımına ulaşabiliriz.

Sonuçta mesele şu: Eğri büğrü yollarla dolu bir dünyada, dosdoğru yürümek cesaret ister. Hanîf olmak işte o cesaretin adı.

Peki siz ne dersiniz, bu çağda Hanîf olmayı başarmak daha mı zor, yoksa yanlışın bu kadar çoğaldığı bir dünyada doğruya yönelmek daha mı kolay?
 
Üst