- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,239
- Puanları
- 36
İSTANBUL (AA) – İstanbul‘un geriliminden ve yoğunluğundan kurtulmak için eşiyle İzmir’in Urla ilçesine yerleşen avukat Sabiha Çetin Kuş, haftanın 3 günü etraftaki çöpleri toplayarak mahallesinin paklığına katkıda bulunuyor.
İstanbul’da 23 yıl çeşitli bankalarda hukuk müşavirliği yapan 47 yaşındaki Kuş, yeni bir hayat kurmak için “tası tarağı toplayıp” 2019’da eşiyle Urla’nın Özbek Mahallesi’ne yerleşti.
Mahalledeki doğal yaşama katkıda bulunmak isteyen Kuş, haftanın üç günü büyük uzunluk torbayla sokakları dolaşarak çöp toplamaya başladı.
İsmi “çöpçü avukata” çıktı
Sabiha Çetin Kuş, AA muhabirine, köy ömrüne alıştıktan daha sonra bölgeyi daha da güzelleştirmek için neler yapabileceklerini düşündüğünü ve etraftaki çöplerin temizlenmesine katkıda bulunmaya karar verdiğini söylemiş oldu.
Mahalle sakinlerinden olumlu yansılar aldığını lakin isminin da “çöpçü avukata” çıktığını anlatan Kuş şöyleki konuştu:
“Ne yapabilirim diye baktığımda beni bugünlerde en çok ilgilendiren ve üzen tüm dünyanın yaşadığı durum etraf kirliliğiydi. ‘Bunu nasıl halledebiliriz, Urla’da bizim köyümüz nasıl örnek olabilir?’ diye düşünmeye başladım. Eşim Özkan bu süreçte en büyük destekçim oldu. daha sonrasında bilhassa kendi yürüdüğüm yerlerdeki çöpleri toplamaya, temizlemeye başladım. Zira öğüt vermek yerine örnek olmanın daha değerli olduğunu biliyorum. Bu yüzden örnek olmaya çaba ediyorum. Haftanın en az üç günü çevreyi temizlemeye çalışıyorum. Bildiğiniz çöp topluyorum.”
Kuş, her insanın pak bir etrafta yaşama hakkı olduğunu, yere çöp atmanın anayasal manada yasak olduğunu söylemiş oldu. Kuş, etrafa her vatandaşın bakmasının bir vazife olduğunu anlatmaya çalıştığını belirtti.
Köyde yaşayanların dikkatini çekmek için paklığın yanı sıra levhalar da hazırladığını aktaran Kuş, “Çocukları epey önemsiyorum. Bana yardım elini uzatan birinci çocuklar oldu. Beni çöp toplarken gördüklerinde ‘Size yardım edebilir miyiz?’ dediler. Hangi çöpün kaç yıl içerisinde tabiattan ayrılacağını konuşuyoruz. Onlara ‘Ben ne yapıyorum?’ diye sorduğumda herkes farklı bir karşılık verdi lakin en değerlisi ‘Sen bizim geleceğimiz için uğraşıyorsun?’ dedi. Mükemmeldi bir çocuğun farkında olması hayli bedelli.” diye konuştu.
“Küçük adımlarla başladım”
İnsanların kendi kapısının önünü süpürmesinin eski geleneklerden olduğunu hatırlatan Kuş şöyleki dedi:
“Bir yerde çöp var ise oraya daha da hayli çöp atılıyor bu yüzden çöp olan yeri çabucak temizlemeye çabalıyorum. Küçük adımlarla başladım. Vakte bıraktım, vakit en değerli onarıcımız. Uzun bir süre daha sonra da olsa her insanın ataletten kurtulacağını ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.’ demeyeceğini hayli güzel biliyorum. Nezaketle yapmaya çalışıyorum, zarafetin zayıflık olduğu düşünülüyor lakin zarafetin aslında güç olduğunu herkes hissediyor. Çöpçü arkadaşlarımızla karşılaşıyoruz arabayı durdurup bana ‘Allah sizden razı olsun.’ diyorlar. Bu benim için fazlaca kıymetli.”
Mahallede farkındalık oluştu
Köyde farkındalık oluştuğunu ve toplumsal medyadan kendisine ulaşıp çöp torbası yollayanlar olduğunu lisana getiren Kuş şöyleki devam etti:
“Hepimiz elimizi taşın altına sokalım istiyorum. Köyde bana takviye olan bayanlar var. Muhtar hanım var. Toplumsal medyada muhtarımızı etiketleyerek ne yaptığımı anlatan paylaşımlar yapıyorum. Bunun semerelerini de topluyorum. Toplumsal medyadan bana ulaşanlar ve çöp torbası göndermek isteyenler oldu. Hatta İmece 2006 isimli bir küme fazlaca fazla çöp torbası harcandığı için değerli bir kutu gönderdi. ‘Sizin yanınızda değiliz lakin bu kutuyu gönderiyoruz.’ dediler. Yaşar Üniversitesinden bir hocamızla tanıştık. Öğrencilerimizle etrafla ilgili aktiflik yapacağız sizin için uygunsa sizin köyünüzde yapmak istiyoruz dediler. Ben bu türlü köyümüzde de uyumakta olan o heyecanı, hevesi, iştahı artırmayı hedefliyorum. Hepimizin el atması gerekir. Ben ferdi olarak dünyayı kucaklayamam lakin kıymetli olan etiketleri bir kenara bırakıp harekete geçmektir.”
Mahalle sakinlerinden 60 yaşındaki Aysun Uslu da Kuş’un mahalleye yerleştikten daha sonra herkese örnek olduğunu ve “köyü güzelleştirdiğini” lisana getirdi.
AA / Zeynep Çelikkol – Son Dakika Haberleri
İstanbul’da 23 yıl çeşitli bankalarda hukuk müşavirliği yapan 47 yaşındaki Kuş, yeni bir hayat kurmak için “tası tarağı toplayıp” 2019’da eşiyle Urla’nın Özbek Mahallesi’ne yerleşti.
Mahalledeki doğal yaşama katkıda bulunmak isteyen Kuş, haftanın üç günü büyük uzunluk torbayla sokakları dolaşarak çöp toplamaya başladı.
İsmi “çöpçü avukata” çıktı
Sabiha Çetin Kuş, AA muhabirine, köy ömrüne alıştıktan daha sonra bölgeyi daha da güzelleştirmek için neler yapabileceklerini düşündüğünü ve etraftaki çöplerin temizlenmesine katkıda bulunmaya karar verdiğini söylemiş oldu.
Mahalle sakinlerinden olumlu yansılar aldığını lakin isminin da “çöpçü avukata” çıktığını anlatan Kuş şöyleki konuştu:
“Ne yapabilirim diye baktığımda beni bugünlerde en çok ilgilendiren ve üzen tüm dünyanın yaşadığı durum etraf kirliliğiydi. ‘Bunu nasıl halledebiliriz, Urla’da bizim köyümüz nasıl örnek olabilir?’ diye düşünmeye başladım. Eşim Özkan bu süreçte en büyük destekçim oldu. daha sonrasında bilhassa kendi yürüdüğüm yerlerdeki çöpleri toplamaya, temizlemeye başladım. Zira öğüt vermek yerine örnek olmanın daha değerli olduğunu biliyorum. Bu yüzden örnek olmaya çaba ediyorum. Haftanın en az üç günü çevreyi temizlemeye çalışıyorum. Bildiğiniz çöp topluyorum.”
Kuş, her insanın pak bir etrafta yaşama hakkı olduğunu, yere çöp atmanın anayasal manada yasak olduğunu söylemiş oldu. Kuş, etrafa her vatandaşın bakmasının bir vazife olduğunu anlatmaya çalıştığını belirtti.
Köyde yaşayanların dikkatini çekmek için paklığın yanı sıra levhalar da hazırladığını aktaran Kuş, “Çocukları epey önemsiyorum. Bana yardım elini uzatan birinci çocuklar oldu. Beni çöp toplarken gördüklerinde ‘Size yardım edebilir miyiz?’ dediler. Hangi çöpün kaç yıl içerisinde tabiattan ayrılacağını konuşuyoruz. Onlara ‘Ben ne yapıyorum?’ diye sorduğumda herkes farklı bir karşılık verdi lakin en değerlisi ‘Sen bizim geleceğimiz için uğraşıyorsun?’ dedi. Mükemmeldi bir çocuğun farkında olması hayli bedelli.” diye konuştu.
“Küçük adımlarla başladım”
İnsanların kendi kapısının önünü süpürmesinin eski geleneklerden olduğunu hatırlatan Kuş şöyleki dedi:
“Bir yerde çöp var ise oraya daha da hayli çöp atılıyor bu yüzden çöp olan yeri çabucak temizlemeye çabalıyorum. Küçük adımlarla başladım. Vakte bıraktım, vakit en değerli onarıcımız. Uzun bir süre daha sonra da olsa her insanın ataletten kurtulacağını ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.’ demeyeceğini hayli güzel biliyorum. Nezaketle yapmaya çalışıyorum, zarafetin zayıflık olduğu düşünülüyor lakin zarafetin aslında güç olduğunu herkes hissediyor. Çöpçü arkadaşlarımızla karşılaşıyoruz arabayı durdurup bana ‘Allah sizden razı olsun.’ diyorlar. Bu benim için fazlaca kıymetli.”
Mahallede farkındalık oluştu
Köyde farkındalık oluştuğunu ve toplumsal medyadan kendisine ulaşıp çöp torbası yollayanlar olduğunu lisana getiren Kuş şöyleki devam etti:
“Hepimiz elimizi taşın altına sokalım istiyorum. Köyde bana takviye olan bayanlar var. Muhtar hanım var. Toplumsal medyada muhtarımızı etiketleyerek ne yaptığımı anlatan paylaşımlar yapıyorum. Bunun semerelerini de topluyorum. Toplumsal medyadan bana ulaşanlar ve çöp torbası göndermek isteyenler oldu. Hatta İmece 2006 isimli bir küme fazlaca fazla çöp torbası harcandığı için değerli bir kutu gönderdi. ‘Sizin yanınızda değiliz lakin bu kutuyu gönderiyoruz.’ dediler. Yaşar Üniversitesinden bir hocamızla tanıştık. Öğrencilerimizle etrafla ilgili aktiflik yapacağız sizin için uygunsa sizin köyünüzde yapmak istiyoruz dediler. Ben bu türlü köyümüzde de uyumakta olan o heyecanı, hevesi, iştahı artırmayı hedefliyorum. Hepimizin el atması gerekir. Ben ferdi olarak dünyayı kucaklayamam lakin kıymetli olan etiketleri bir kenara bırakıp harekete geçmektir.”
Mahalle sakinlerinden 60 yaşındaki Aysun Uslu da Kuş’un mahalleye yerleştikten daha sonra herkese örnek olduğunu ve “köyü güzelleştirdiğini” lisana getirdi.
AA / Zeynep Çelikkol – Son Dakika Haberleri