Cross checking ilişkide ne demek ?

[Duru]

Cross Checking İlişkilerde Ne Anlama Gelir?

Merhaba forumdaşlar,

Bugün sizlerle, aslında birçoğumuzun farkında bile olmadan günlük ilişkilerimizde kullandığımız ancak anlamını tam olarak çözemediklerimizden biri üzerine bir hikâye paylaşmak istiyorum. "Cross checking" kelimesi son zamanlarda dilime dolandı, ve düşündüm ki belki hepimizin hayatında önemli bir yeri olan bir kavram bu. Hepimizin ilişkilerinde karşımıza çıkan bir terim aslında, ama çok da farkında olmadığımız bir şey.

Bazen, bir ilişkide ya da bir tartışmada birbirimizi anlamaya çalışırken, kendimizi daha da kaybolmuş hissedebiliyoruz. Erkeklerin ve kadınların bu farklı bakış açılarıyla ne kadar zor anlaşabileceğini de biliyoruz. Duygusal derinliklere inmeden önce, hemen anlatmaya başlamak istiyorum.

Bir Akşam Yemeği ve Çatışan İki Zihin

Hikâyemiz, Melis ve Onur’un akşam yemeğinden bir kaç hafta sonrası. Uzun süredir birbirlerini tanıyan, fakat pek çok konuda farklı düşünen bir çift. Bir akşam, Melis, Onur’a büyük bir haber verdi. Yeni bir iş teklifi almıştı ve bunu Onur ile paylaşmak istiyordu. Melis, duygusal bir bağ kurarak, Onur’a açıklamak için her kelimesini dikkatle seçmişti. Onur ise, her zamanki gibi, olaya mantıklı ve çözüm odaklı yaklaşmayı tercih etti.

Melis, "Bu iş teklifini kabul etmeli miyim?" diye sormuştu, biraz endişeyle. Ancak Onur, hemen şöyle bir cevap vermişti: "İyi para kazanacaksın. Hangi konuda zorlanacaksın ki? Bence kabul etmelisin."

Melis, başta Onur’un bakış açısını anlamıştı. Onur, erkeklerin çoğu gibi çözüm odaklıydı. Ama o an, Melis aslında daha fazlasını bekliyordu. Onur’a, duygusal bir bağlantı arıyordu. Onun, yalnızca maddi açıdan değil, ruhsal olarak da ona destek olmasını istiyordu. Ancak Onur, her şeyin mantıklı ve stratejik bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyordu.

Ve işte tam o anda, Melis “cross checking” kelimesiyle tanıştı. Cross checking, bir tür duygusal kontrol mekanizmasıydı, bir ilişkide, biri bir şey söylediğinde, diğerinin söylediğinin doğruluğunu ya da duygusal tonunu denetleme hali. Melis, Onur’un cevabının doğru olup olmadığını, aslında sadece işin maddi yönüne odaklanıp odaklanmadığını merak ediyordu. Kendini güvende hissetmek, Onur’un ona verdiği duygusal desteği ölçmek için adeta bir "test" yapıyordu.

İçsel Çatışmalar ve İki Farklı Perspektif

Günler geçtikçe, Melis bu durumu kafasında sürekli bir şekilde sorgulamaya başladı. Onur'un "mantıklı" cevapları, onun duygusal yanını geçiştiriyor gibiydi. Melis, zamanla onun bu çözüm odaklı yaklaşımının içindeki boşluğu fark etti. Onur ise, Melis’in sürekli duygusal olarak "cross checking" yapmasının, sürekli sorgulayıp durmasının kendisini yoracağını düşündü. Onun için bu, ilişkilerde zaman kaybıydı. Bir çözüm bulmalıydılar, her şeyin bir sonuca bağlanması gerektiğini düşünüyordu.

İşte burada, erkeklerin ve kadınların ilişkilerde nasıl farklı bakış açılarına sahip olduğunun da altını çizmek gerekiyor. Erkekler genellikle çözüm odaklıdır; problemi çözmek, bir yol bulmak ve bu yolda ilerlemek isterler. Ancak kadınlar, ilişkilerde genellikle daha empatik ve ilişkisel bir yaklaşım sergilerler. Duygusal bağ kurmak, hissettikleriyle anlamaya çalışmak ve tüm duygusal açıdan sorunun köklerine inmeye odaklanırlar. Bu iki farklı yaklaşım, "cross checking" anlarını doğurur.

Melis, Onur’un bir çözüm önerisinde bulunduğunda, bunun sadece bir yüzey çözümü olduğunu düşündü. Ama ne zaman Onur ona karşı duygusal bir yaklaşım sergilemeyi denese, Melis ona güvenmekte zorluk yaşadı. Çünkü Melis’in dünyasında, güven duygusunun sağlam temeller üzerinde olması gerekiyordu. Bu yüzden, Melis çoğu zaman “cross checking” yaparak Onur’un duygusal derinliğine inmeye çalışıyordu. Ancak Onur, her zaman aynı mantıklı cevabı veriyordu.

Bir Dönüm Noktası: “Cross Checking” Ne İfade Ediyor?

Bir gün, bir akşam yemeği sırasında Melis, yine aynı soruyu Onur’a sormuştu: "Bu işi kabul etsem, sen benimle gurur duyar mısın?"

Onur, bir an durakladı ve ardından “Tabii ki, kabul etmelisin. Bu senin kariyerin, bu senin yolun” dedi. Fakat bu sefer, Melis içinde bir boşluk hissetti. Onur’un sadece mantıklı yanıtlar vermesi, duygusal olarak ne kadar bağlı olduğuna dair hiç bir şey söylemiyordu.

Melis, gözlerini Onur’dan ayırarak içsel bir hesaplaşmaya girdi. “Bu bana yetiyor mu? Gerçekten Onur’un yanında güvende hissedebilecek miyim?” diye düşündü. İşte tam bu noktada, “cross checking” kavramı devreye girdi. Melis, Onur’un duygusal anlamda kendisini anlama ve onaylama şekliyle, kendi içinde bir denetleme yapıyordu. Gerçekten de bu yaklaşım, ilişkilerde hepimizin sıkça yaptığı ama isimlendiremediğimiz bir durumdu. Kişinin, karşındakinin söylediklerinin gerçekte ne kadar anlamlı olduğunu, yalnızca kendi duygusal gözlüğüyle test etmesi anlamına geliyordu.

Onur, bir adım geri atıp, Melis’in gözlerine bakarak, "Biliyor musun, belki bazen daha fazlasını duyman gerekiyor. Ama ben seni seviyorum, senin yanında olmak istiyorum." dedi.

Melis, Onur’un bu cümlesiyle içindeki karışıklığı çözdü. Evet, belki farklı bakış açılarına sahiplerdi, ama birbirlerini anlamak için biraz daha zaman harcayabileceklerdi. Onur’un çözüm odaklı yaklaşımı, ona duygusal olarak biraz daha yakınlaşmayı öğretmişti.

Birlikte Daha İyi Anlamak: Cross Checking’in Gücü

Hikâyemizin sonunda, Melis ve Onur, birbiriyle daha sağlam bir bağ kurarak, ilişkilerindeki bu farklı bakış açılarını daha iyi anlamaya başladılar. Cross checking, aslında sadece karşıdaki kişinin söylediklerini denetlemek değil, aynı zamanda daha derin duygusal anlayışa sahip olmayı ve karşılıklı güveni inşa etmeyi sağlıyordu.

Şimdi sizlerden duymak istiyorum: Sizce ilişkilerde, farklı bakış açılarıyla karşılaşıldığında, "cross checking" gerçekten faydalı mı yoksa sadece karışıklığa mı yol açar? Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum!