Cis Nedir Patoloji ?

Pinar

Global Mod
Global Mod
Katılım
25 Mar 2021
Mesajlar
2,234
Puanları
36
CIS Nedir?

CIS, "Carcinoma in Situ" ifadesinin kısaltmasıdır ve patolojide genellikle kansere dönüşme potansiyeli taşıyan ancak henüz vücutta yayılmamış hücre değişikliklerini tanımlamak için kullanılır. CIS, kelime anlamı olarak "yerinde kanser" olarak çevrilebilir ve hücrelerin kanser özelliği kazanmış olmasına rağmen, bu kanserli hücrelerin henüz çevre dokulara yayılmadığı bir durumu ifade eder. CIS, genellikle prekanseröz bir durum olarak kabul edilir ve tedavi edilmediğinde kanser gelişme riski taşır. Bu tür lezyonlar, bir organın yüzeyindeki epitel hücrelerinde başlar ve bu hücreler kanseröz değişiklikler gösterir, ancak invazyon yapmazlar.

CIS Patolojisi: Hücresel Değişiklikler ve Yayılma Potansiyeli

CIS, genellikle mikroskop altında incelendiğinde, hücrelerin normal yapılarından sapmalar gösterdiği gözlemlenir. Bu sapmalar, hücrelerin boyutunda, şekillerinde ve yapılandırmalarında belirgin değişikliklere yol açar. CIS lezyonları, kanserli hücrelerin çevresindeki sağlıklı dokulardan ayrılmadığı ve henüz kanserin invazyon aşamasına geçmediği bir evrede kalır. Ancak bu, zaman içinde kanserin gelişme potansiyelini ortadan kaldırmaz.

CIS'in patolojik olarak tanınabilmesi için birkaç anahtar özellik vardır:

- Hücreler, aşırı büyür ve normal hücrelerden farklılaşmış bir şekilde görülür.

- Hücre çekirdekleri genellikle büyür ve düzensizleşir.

- Hücredeki sitoplazma miktarı artar ve genellikle anormal bir şekilde yoğunlaşır.

- Bazen hücrelerde mitotik aktivite (bölünme) artışı gözlemlenir.

- Lezyonlar, mikroskopta görülen belirgin sınırlar ile çevrilidir ve invazyon henüz gözlemlenmez.

CIS Neden Oluşur?

CIS'in oluşumunda bir dizi genetik, çevresel ve biyolojik faktör rol oynar. Çoğu zaman, bu durum bir hücrenin genetik materyalinde oluşan mutasyonlar nedeniyle başlar. Bu mutasyonlar, hücrenin normal büyüme ve bölünme süreçlerini kontrol eden genlerin işlevlerini bozarak, hücrelerin anormal şekilde çoğalmasına ve sağlıklı dokularda birikmesine yol açar. Ayrıca, çevresel faktörler de CIS'in gelişimine katkıda bulunabilir. Uzun süreli sigara içmek, UV ışınlarına maruz kalma, bazı virüs enfeksiyonları ve hormonal dengesizlikler gibi faktörler CIS riskini artırabilir.

CIS'in Sıklığı ve Görüldüğü Alanlar

CIS, vücudun birçok farklı organında gelişebilir, ancak en yaygın olarak epitel dokularında, yani vücudun iç ve dış yüzeylerini kaplayan hücrelerde meydana gelir. CIS, genellikle kanserden önceki aşama olarak kabul edilen bir durumdur ve şu organlarda yaygın olarak görülür:

1. Servikal Kanser: Kadınlarda servikal kanserin çoğu, servikal epitelde oluşan CIS lezyonlarından türetilir. Servikal hücrelerdeki anormal değişiklikler Pap smear testleriyle tespit edilebilir.

2. Meme Kanseri: Meme dokusunda, özellikle süt kanallarında oluşan in situ karsinomalar, daha sonra invazyon aşamasına geçerek gerçek meme kanserine dönüşebilir. Bu duruma DCIS (Duktal Carcinoma in Situ) adı verilir.

3. Mesane Kanseri: Mesanede, CIS olarak adlandırılan lezyonlar, genellikle mesanenin iç yüzeyinde gelişir. Bu durum zamanla mesane kanserine yol açabilir.

4. Prostat Kanseri: Prostat bezinde gelişen CIS lezyonları, prostat kanserinin erken evrelerini işaret edebilir.

5. Cilt Kanseri: Bazı deri kanserleri, CIS olarak adlandırılan ve epidermiste (cilt üst tabakası) gelişen kanser öncesi lezyonlardan türetilir.

CIS Tanısı Nasıl Konur?

CIS'in tanısı, genellikle tıbbi görüntüleme, biyopsi ve mikroskobik inceleme yoluyla konur. Erken dönemde tespit edilmesi, tedavi için oldukça önemlidir. Örneğin, servikal CIS, Pap smear testiyle kolayca tespit edilebilir. Diğer organlarda ise lezyonlar genellikle biyopsi alınarak incelenir.

Mikroskop altında yapılan incelemede, hücrelerin anormal şekil ve büyüklükte olduğu, çekirdeklerinde düzensizlikler olduğu gözlemlenir. Patolog, bu hücresel değişikliklerin kanserin öncüsü olup olmadığını değerlendirir. Biyopsi ile elde edilen doku örneği, genellikle CIS tanısını doğrulamak için kullanılır.

CIS Tedavi Yöntemleri

CIS tedavisi, lezyonun yerine, boyutuna ve bulunduğu organın türüne bağlı olarak değişir. Erken tanı ve tedavi, kanser gelişimini önleyebilir. CIS tedavisinde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

1. Cerrahi Müdahale: CIS lezyonları, cerrahi yöntemle çıkarılabilir. Örneğin, servikal kanserin erken aşamalarında, lezyonlar genellikle hastanın rahmi ya da serviksi çıkarılmadan alınabilir.

2. Radyoterapi: Bazı CIS lezyonları, özellikle mesane gibi organlarda, radyoterapi ile tedavi edilebilir. Bu tedavi, kanser hücrelerinin büyümesini engeller.

3. Kriyoterapi ve Lazer Tedavisi: Kriyoterapi, lezyonları dondurarak yok etme yöntemidir. Lazer tedavisi ise kanserli hücreleri yakarak ortadan kaldırır.

4. İlaç Tedavisi: Bazı durumlarda, kanser gelişimini engellemek amacıyla ilaç tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi, hücrelerin anormal büyümesini engellemeye yardımcı olabilir.

5. Takip ve Gözlem: Her durumda tedavi gerekmeyebilir. Bazı CIS vakalarında, doktorlar hastayı izleyerek lezyonların ilerleyip ilerlemediğini kontrol eder.

CIS ile Kanser Arasındaki Fark

CIS ve kanser arasındaki temel fark, CIS'in henüz invazyon yapmamış olmasıdır. Kanser, çevre dokulara yayılarak invazyon yaparken, CIS lezyonları organın yüzeyinde sınırlıdır. CIS, tedavi edilmezse kanserleşebilir ve yayılabilir. Bu nedenle CIS, genellikle erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir ve kanserleşmesi engellenebilir.

[C]CIS'in Önlenmesi ve Erken Teşhis[/C]

CIS'in önlenmesi için genetik ve çevresel faktörlerin göz önünde bulundurulması önemlidir. Sigara içmek, sağlıksız beslenme, UV ışınlarına aşırı maruz kalma ve bazı enfeksiyonlar CIS riskini artırabilir. Düzenli sağlık kontrolleri ve tarama testleri, özellikle kanserin erken evrelerini tespit etmek için önemlidir. Erken teşhisle CIS, çoğu zaman tedavi edilebilir ve kanserleşme riski ortadan kaldırılabilir.

Sonuç olarak, CIS, vücudun birçok organında görülebilen kansere dönüşme riski taşıyan bir durumdur. Erken tespit ve uygun tedavi ile CIS, kanserleşmeden kontrol altına alınabilir ve hastanın sağlığı korunabilir.
 
Üst