Aşure Kimin Geleneği ?

Emir

New member
Katılım
12 Mar 2024
Mesajlar
53
Puanları
0
Aşure Kimin Geleneği?

Aşure, Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan, özellikle Muharrem ayının 10. günü yapılan geleneksel bir tatlıdır. Farklı kültürlerde benzer şekillerde hazırlanıyor olsa da, Türk halkı için aşure, hem bir tatlı hem de toplumsal bir dayanışma ve paylaşım simgesidir. Ancak, aşurenin kökeni ve hangi kültüre ait olduğu konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bu yazıda, aşurenin tarihçesini, kültürel önemini ve hangi geleneğe ait olduğunu ele alacağız.

Aşure Nereden Geliyor?

Aşurenin kökeni, İslam öncesi döneme kadar gitmektedir. Ancak aşure, özellikle İslam dininin etkisiyle çok daha belirgin bir hale gelmiştir. Birçok rivayete göre, aşurenin başlangıcı Nuh’un Tufanı’na dayanır. İslam kültüründe, Nuh’un gemisinin tufan sonrası kara parçalarına oturduğu gün olan 10 Muharrem günü, aşure günü olarak kabul edilir. Aşure, gemide kalan son malzemelerle yapılan bir yemek olarak, bu olayın anısına her yıl yapılmaya başlanmıştır.

Bu anlamda, aşure İslam dünyasında oldukça yaygın bir gelenek haline gelmiştir. Ancak, aşurenin sadece İslam'a özgü olmadığı, farklı kültürlerde de benzer geleneklerin var olduğu görülmektedir. Aşurenin Osmanlı İmparatorluğu döneminde de büyük bir öneme sahip olduğu bilinmektedir. Osmanlı'da aşure, sadece dini bir anlam taşımamakla birlikte, halk arasında yardımlaşma ve birlikte olma kültürünü de simgeliyordu.

Aşurenin Dini ve Kültürel Anlamı

Aşure, İslam'da özellikle Alevi ve Şii toplulukları tarafından önemli bir yere sahiptir. Muharrem ayında oruç tutan ve aşure yapan kişiler, bu günü hem dini bir vecibe hem de geçmişte yaşananları anma fırsatı olarak görürler. Şii inancına göre, 10 Muharrem günü Kerbela'da Hazreti Hüseyin ve yanındakilerin şehit edilmesi nedeniyle aşure, bir yas günü olarak kabul edilir. Bu bağlamda, aşure, bir tür hüzün ve saygı anması olarak da yapılır.

Bunun dışında aşure, aynı zamanda İslam’ın temel değerleri olan paylaşma, yardımlaşma ve birlikte yaşama prensiplerini de pekiştiren bir anlam taşır. Her yıl aşure yapan evler, komşuları ve ihtiyaç sahiplerini de davet ederek bu tatlıyı birlikte paylaşırlar. Toplumda birlikteliği ve yardımlaşmayı simgeleyen aşure, yalnızca bir tatlı olmanın ötesinde, önemli bir toplumsal etkinliktir.

Aşurenin İçeriği ve Yapılışı

Aşure, çok farklı malzemelerin bir arada kullanıldığı bir tatlıdır. Geleneksel olarak, buğday, nohut, fasulye, kuru üzüm, incir, ceviz, fındık ve şeker gibi malzemelerle yapılır. Bazı tariflerde nar, portakal kabuğu, kayısı gibi ek malzemeler de yer alabilir. Aşure, tatlı olmasına rağmen içinde tuzlu ve ekşi unsurlar da barındırır, bu da onu çok farklı bir lezzet profiline kavuşturur.

Yapılışı sırasında, malzemeler ayrı ayrı haşlanır ve daha sonra bir araya getirilir. Son olarak şeker eklenerek kaynatılmaya devam edilir. Hazırlanan aşure, soğuduktan sonra üzerine ceviz, nar taneleri gibi süslemeler yapılır ve servis edilir.

Bunun dışında, her bölgenin kendi aşure tarifine ve yapılışına özgü farklar olabilir. Bazı yerlerde, aşureye farklı baharatlar eklenirken, bazı yerlerde ise buğday yerine pirinç kullanılabilir. Ancak aşurenin ortak noktası, hem tatlı hem de tuzlu bir tat kombinasyonu sunmasıdır.

Aşure Gelenekleri ve Toplumdaki Yeri

Aşure, yalnızca bir tatlı olmakla kalmaz, aynı zamanda toplumdaki birçok kültürel etkinliğin de bir parçasıdır. Alevi ve Şii inançlarının yanı sıra, aşure birçok Müslüman toplumda da yapılan bir gelenektir. Türkiye'de, aşure yapma ve dağıtma geleneği özellikle büyük önem taşır. Evler, camiler ve dernekler, Muharrem ayında aşure yaparak çevrelerine dağıtır. Bu dağıtım, sadece yemek ihtiyacını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda insanlar arasında sosyal bağların güçlenmesini sağlar.

Aşure gününde yapılan bu paylaşım, toplumda dayanışma duygusunun pekişmesine yardımcı olur. Ayrıca, aşure yapma geleneği, hem aile içindeki birlikteliği hem de komşularla olan ilişkileri güçlendiren bir fırsattır.

Aşure Hangi Kültürlere Aittir?

Aşure, yalnızca Türk halkının geleneği olarak kabul edilemez. Çeşitli Orta Doğu ve Balkan ülkelerinde de aşure yapılır. İran'da aşure, özellikle Şii toplulukları arasında önemli bir yeri vardır ve orada da bu tatlı aynı şekilde yapılan rivayetlere dayandırılmaktadır. Ayrıca, aşureyi yapan topluluklar arasında Irak, Suriye ve Lübnan gibi ülkeler de yer alır.

Ancak, aşurenin kaynağının yalnızca İslam dünyasıyla sınırlı olmadığını söylemek mümkündür. Aşure, eski Mezopotamya uygarlıkları ve Yahudi kültüründe de benzer şekillerde yapılmıştır. Özellikle Yahudi kültüründe, aşure benzeri tatlılar "Tishri" adı altında yapılan bir etkinlikte hazırlanır. Bu yüzden aşurenin kökeni, sadece bir halkın geleneği ile açıklanamaz; pek çok kültürün etkisiyle şekillenmiş bir gelenektir.

Sonuç: Aşure Birleşen Kültürlerin Ortak Değeri

Aşure, sadece bir tatlı olmanın ötesinde, kültürel, dini ve toplumsal anlamlar taşıyan bir gelenektir. Kökeni, İslam öncesi döneme kadar giden aşure, hem Nuh’un Tufanı’na, hem de İslam’daki Kerbela olayına dayandırılmaktadır. Bununla birlikte, aşurenin sadece İslam dünyasına ait olmadığını, diğer kültürlerde de benzer geleneklerin varlığını unutmamak gerekir.

Aşure, toplumsal dayanışma, yardımlaşma ve birliktelik anlamına gelir. Her yıl yapılan bu etkinlikler, hem geçmişi anmak hem de toplumda birlik duygusunu pekiştirmek amacı taşır. Kültürel çeşitliliği içinde barındıran aşure, tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edilebilecek bir gelenektir.
 
Üst