- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,241
- Puanları
- 36
ANTALYA (DHA) – BU yıl 58’incisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği’nin ‘Ulusal Uzun Metrajlı Sinema Müsabakası’nda yarışan ‘Zuhal’ sinemasının direktörü Elif Nazlı Durlu, arkadaş ortamında tanıştığı hanımın hikayesinden yola çıkarak sinemasının öyküsünü oluşturduğunu söylemiş oldu.
58’inci Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği, ulusal kategoride yarışan 10 sinemadan biri olan ‘Zuhal’, birinci akşam seyirciyle buluştu. 57’nci Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği’nde ‘Zuhal’ sinemasının projesiyle Antalya Sinema Forum Uzun Metraj Kurmaca Work in Progress Platformu Ödülü’nü kazanan Durlu, bu sene şenliğe birinci uzun metraj sinemasıyla katıldı. Sinemasının izleyiciden ilgi gördüğünü belirten yönetmen Nazlı Elif Durlu, ‘Zuhal’in seyahatini ve şenlikle ilgili fikirlerini, DHA’ya anlattı.
‘İÇİMİZE SİNDİREREK RAHAT RAHAT YAPTIK’Filmin oluşma fikrinden bugüne 5 yıl geçtiğini söyleyen Elif Nazlı Durlu, “Bu öykü aslında benim sahiden bir arkadaş ortamında tanıştığım bir hanımın kıssasından yola çıkarak yazıldı. Bu kıssayı anlatmıştı. ‘Bir kedi sesi duyuyorum lakin kediyi bulamıyorum, yavaş yavaş etrafımdaki beşerler benden kuşku etmeye başladı, ne yapacağımı bilmiyorum’ demişti. Bir sürü etaptan geçip geliştikten daha sonra senaryo ortaya çıktı. İçimize sindirerek rahat rahat yaptık. Geçen sene Antalya’da Work in Progress için Antalya Sinema Forum’daydık. Bu sene de bitmiş sinemayla geri geldik” diye konuştu.’ÇOK HOŞ REAKSİYONLAR ALDIK’Filminin şenlikte izleyiciyle buluşmasının fazlaca heyecanlı ve hoş olduğunu söyleyen Durlu, “Yaklaşık 5 yıldır bu proje üzerine çalışıyoruz. Seyirciyle birinci sefer buluşmak hayli yeterli geldi doğrusu. Dün akşam hayli hoştu. Çok hoş reaksiyonlar aldık. Biraz evvel biri, ‘Biz hepimiz Zuhaliz’ dedi. Bu fazlaca memnun edici bir yorum” dedi.’FİNANSMAN SÜRECİ ZORDU’
Sinemanın üretim kademesinde finansman sürecinde zorlandıklarını belirten Durlu, “Film yapmak aslına bakarsanız genel olarak epeyce güç. Finansman süreci zordu. Koca bir grupla birlikte ve dayanakla yapabildiğimiz için hayli memnunuz. Ufak bir kedi öyküsünden, yani bir kedinin peşine düşen bayanı takip ederek apartman içerisinde epeyce farklı toplumsal sınıflarda, hayli farklı hayatlardaki bayanların temas etmeleri, bir ortaya gelmeleri, birbirlerini anlamaları öyküsü diyebiliriz” tabirlerini kullandı.
58’inci Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği, ulusal kategoride yarışan 10 sinemadan biri olan ‘Zuhal’, birinci akşam seyirciyle buluştu. 57’nci Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği’nde ‘Zuhal’ sinemasının projesiyle Antalya Sinema Forum Uzun Metraj Kurmaca Work in Progress Platformu Ödülü’nü kazanan Durlu, bu sene şenliğe birinci uzun metraj sinemasıyla katıldı. Sinemasının izleyiciden ilgi gördüğünü belirten yönetmen Nazlı Elif Durlu, ‘Zuhal’in seyahatini ve şenlikle ilgili fikirlerini, DHA’ya anlattı.
‘İÇİMİZE SİNDİREREK RAHAT RAHAT YAPTIK’Filmin oluşma fikrinden bugüne 5 yıl geçtiğini söyleyen Elif Nazlı Durlu, “Bu öykü aslında benim sahiden bir arkadaş ortamında tanıştığım bir hanımın kıssasından yola çıkarak yazıldı. Bu kıssayı anlatmıştı. ‘Bir kedi sesi duyuyorum lakin kediyi bulamıyorum, yavaş yavaş etrafımdaki beşerler benden kuşku etmeye başladı, ne yapacağımı bilmiyorum’ demişti. Bir sürü etaptan geçip geliştikten daha sonra senaryo ortaya çıktı. İçimize sindirerek rahat rahat yaptık. Geçen sene Antalya’da Work in Progress için Antalya Sinema Forum’daydık. Bu sene de bitmiş sinemayla geri geldik” diye konuştu.’ÇOK HOŞ REAKSİYONLAR ALDIK’Filminin şenlikte izleyiciyle buluşmasının fazlaca heyecanlı ve hoş olduğunu söyleyen Durlu, “Yaklaşık 5 yıldır bu proje üzerine çalışıyoruz. Seyirciyle birinci sefer buluşmak hayli yeterli geldi doğrusu. Dün akşam hayli hoştu. Çok hoş reaksiyonlar aldık. Biraz evvel biri, ‘Biz hepimiz Zuhaliz’ dedi. Bu fazlaca memnun edici bir yorum” dedi.’FİNANSMAN SÜRECİ ZORDU’
Sinemanın üretim kademesinde finansman sürecinde zorlandıklarını belirten Durlu, “Film yapmak aslına bakarsanız genel olarak epeyce güç. Finansman süreci zordu. Koca bir grupla birlikte ve dayanakla yapabildiğimiz için hayli memnunuz. Ufak bir kedi öyküsünden, yani bir kedinin peşine düşen bayanı takip ederek apartman içerisinde epeyce farklı toplumsal sınıflarda, hayli farklı hayatlardaki bayanların temas etmeleri, bir ortaya gelmeleri, birbirlerini anlamaları öyküsü diyebiliriz” tabirlerini kullandı.