- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,239
- Puanları
- 36
15 Temmuz’un ve ecdadın anısı, bu şovla yaşatılacak
15 Temmuz şehidinin kıssası, ecdat şairleriyle harmanlanacak
KOCAELİ – 15 Temmuz’da darbeye karşı direnen ve şehit düşen Ömer Cankatar’ın öyküsü, Mevlana, Yunus Emre ve Mehmet Akif Ersoy
“Tüm destanlarla harmanladık”
“Kuzeni şehit düşmüş”
15 Temmuz Şehidi Ömer Cankatar’ın kıssaya nasıl dahil olduğunu anlatan Sigalı, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Daire liderimiz Raşit Fidan, ‘nasıl bir oyun üzerine hal alalım’ diye düşünürken, Kadriye Alev’in Mehmet Akif Ersoy hakkında yazdığı makaleyi okumuş. O makalesini epey beğenmiş. ‘Bir oyun yazdırabilir miyiz? Hanımefendinin yazdığını epeyce beğendim’ dedi. Kendisiyle irtibata geçtik. Kendisi bir edebiyat öğretmeni, oyun muharriri olmadığı için bu hususta çekimser davrandı, huzursuz oldu. Biz hayal ettiğimiz projeyi anlatınca ortasında var olmayı kabul etti. daha sonra bize kuzeninin İstanbul Büyükşehir Belediye binası önünde hain darbecilerin kurşunlarına maksat olup şehit olduğunu söylemiş oldu. Biz bunu bilmiyorduk ve şehit kuzeni Ömer’i de öykümüzde anlatmak istedik. Kadriye hanım da kuzenine her şehit yakını üzere mektup yazmış. O mektubu da programımızın içine dahil ettik. Akif’in, Yunus’un, Ömer’in destanını, ecdattan aldığı o birikimle harmanlayarak bir aktiflik haline dönüştürdük”
“15 Temmuz’un yeri bende fazlaca ayrı”
15 Temmuz gününün kendisi için farklı bir ehemmiyete sahip olduğunu söz eden Kadriye Alev, “15 Temmuz’un benim açımdan 2 başka manası var. Birincisi aslına bakarsanız vatan ve millet olarak birlikteliğimizin sembolüdür. Orada öbür bir direniş var. Fakat hem de 15 Temmuz’da teyzemin oğlu, yani kuzenimi şehit verdik. Bu yüzden bizim için değerli bir gün. Bu teklif bana geldiğinde birliktece oturup, konuştuk. Heyecanlandım, ‘nasıl yaparız? nasıl bir metin hazırlamalıyım?’ diye uzun müddet düşündüm. Sonuçta 15 Temmuz ile başlayıp biten bir öykü olmadığını biliyordum. Bu bizim kendi coğrafyamızın mayasında var. Yani o gün tanklarına altına yatan vatandaşlarımız, şehitlerimiz, gazilerimizin, vatan, millet ve bayrağımızın uğruna gayret eden insanlarımız bizim coğrafyamızın mayasıdır. Bunu ortaya çıkarmak istedim” formunda konuştu.
“Ömer, 15 Temmuz şehitlerinin sembolüdür”
Şehit olan kuzeninin yazdığı kıssada, tüm şehitleri sembolize ettiğini söz eden Alev, kelamlarını şu biçimde noktaladı:
“Ömer bir semboldü. beraberinde da bütün 15 Temmuz şehitlerinin, gazilerinin bir sembolüydü. Bu vatan için çarpışan, toprağa düşen her insanın sembolüydü aslında, bu da büyük bir güç oldu kıssa için. Sağ olsun Aydın beyin direktörlüğünde yazdığım öykü ete kemiğe bürünmüş. Ben burada provaları seyrettikten daha sonra hayli daha farklı bir heyecan yaşamaya başladım. Ellerine, emeklerine sıhhat.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Harun Yıldız
15 Temmuz şehidinin kıssası, ecdat şairleriyle harmanlanacak
KOCAELİ – 15 Temmuz’da darbeye karşı direnen ve şehit düşen Ömer Cankatar’ın öyküsü, Mevlana, Yunus Emre ve Mehmet Akif Ersoy
“Tüm destanlarla harmanladık”
“Kuzeni şehit düşmüş”
15 Temmuz Şehidi Ömer Cankatar’ın kıssaya nasıl dahil olduğunu anlatan Sigalı, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Daire liderimiz Raşit Fidan, ‘nasıl bir oyun üzerine hal alalım’ diye düşünürken, Kadriye Alev’in Mehmet Akif Ersoy hakkında yazdığı makaleyi okumuş. O makalesini epey beğenmiş. ‘Bir oyun yazdırabilir miyiz? Hanımefendinin yazdığını epeyce beğendim’ dedi. Kendisiyle irtibata geçtik. Kendisi bir edebiyat öğretmeni, oyun muharriri olmadığı için bu hususta çekimser davrandı, huzursuz oldu. Biz hayal ettiğimiz projeyi anlatınca ortasında var olmayı kabul etti. daha sonra bize kuzeninin İstanbul Büyükşehir Belediye binası önünde hain darbecilerin kurşunlarına maksat olup şehit olduğunu söylemiş oldu. Biz bunu bilmiyorduk ve şehit kuzeni Ömer’i de öykümüzde anlatmak istedik. Kadriye hanım da kuzenine her şehit yakını üzere mektup yazmış. O mektubu da programımızın içine dahil ettik. Akif’in, Yunus’un, Ömer’in destanını, ecdattan aldığı o birikimle harmanlayarak bir aktiflik haline dönüştürdük”
“15 Temmuz’un yeri bende fazlaca ayrı”
15 Temmuz gününün kendisi için farklı bir ehemmiyete sahip olduğunu söz eden Kadriye Alev, “15 Temmuz’un benim açımdan 2 başka manası var. Birincisi aslına bakarsanız vatan ve millet olarak birlikteliğimizin sembolüdür. Orada öbür bir direniş var. Fakat hem de 15 Temmuz’da teyzemin oğlu, yani kuzenimi şehit verdik. Bu yüzden bizim için değerli bir gün. Bu teklif bana geldiğinde birliktece oturup, konuştuk. Heyecanlandım, ‘nasıl yaparız? nasıl bir metin hazırlamalıyım?’ diye uzun müddet düşündüm. Sonuçta 15 Temmuz ile başlayıp biten bir öykü olmadığını biliyordum. Bu bizim kendi coğrafyamızın mayasında var. Yani o gün tanklarına altına yatan vatandaşlarımız, şehitlerimiz, gazilerimizin, vatan, millet ve bayrağımızın uğruna gayret eden insanlarımız bizim coğrafyamızın mayasıdır. Bunu ortaya çıkarmak istedim” formunda konuştu.
“Ömer, 15 Temmuz şehitlerinin sembolüdür”
Şehit olan kuzeninin yazdığı kıssada, tüm şehitleri sembolize ettiğini söz eden Alev, kelamlarını şu biçimde noktaladı:
“Ömer bir semboldü. beraberinde da bütün 15 Temmuz şehitlerinin, gazilerinin bir sembolüydü. Bu vatan için çarpışan, toprağa düşen her insanın sembolüydü aslında, bu da büyük bir güç oldu kıssa için. Sağ olsun Aydın beyin direktörlüğünde yazdığım öykü ete kemiğe bürünmüş. Ben burada provaları seyrettikten daha sonra hayli daha farklı bir heyecan yaşamaya başladım. Ellerine, emeklerine sıhhat.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Harun Yıldız